Bir Defile mi yoksa anti-estetikler yürüyüşü mü? | Open Subtitles | عرض أزياء أم عرض ما بعد حداثى ضد الجمال؟ |
Ve kendi markamı tasarlamam gerekiyor mu? Bir Defile düzenlemeli miyim? | Open Subtitles | و هل سأحتاج لتصميم علامتى التجارية الخاصة أم سنعرض هذه الملابس فى عرض أزياء مثير ؟ |
İşi bir manken gibi yaptığını söyledi, ve dekoru da anlamamış. | Open Subtitles | لقد قال أنه كان يقوم بعمل تمثال عرض أزياء. وأنه لم يفهم المشهد، على أية حال. |
Steve, benim moda şovu istediğimi düşünmen benim hakkımda ne kadar az şey bildiğini-- | Open Subtitles | ستيف ,حقيقة انك تظن انني اريد عرض أزياء يبرهن على معلوماتك القليلة عني هذا جميل |
Büyük bir moda defilesi sunarsın. | Open Subtitles | ستشاركين في عرض أزياء وسيكون لك حفلة صاخبة |
-Moda Haftası'nda beni kaç defileye sürüklemiştin? -8. | Open Subtitles | كم عرض أزياء استدرجتني إليه بأسبوع الموضة؟ |
Onu defilesinde yarı çıplak yürüten Blair'le aynı kişi mi? | Open Subtitles | ماذا ,بلير نفسها التى وضعتها في عرض أزياء شبه عارية؟ |
- Bir mankenlik ajansı. | Open Subtitles | إنها وكالة عرض أزياء |
Evcil Hayvan moda gösterisi. | Open Subtitles | دعني أرى لديك عرض أزياء الحيوانات الأليفة |
Evet, okula hayır için Defile. | Open Subtitles | أه, أجل عرض أزياء المدرسة الخيري, حيثما فقط الناس الذين يعتبرون منظرهم جيد بما فيه الكفاية |
Bu Londra'da yaptığımız bir Defile. | TED | هذا عرض أزياء قمنا به في لندن. |
Bir Defile için. O bir yıldız. | Open Subtitles | لحضور عرض أزياء إنها نجمة، كما تعرفن |
Yarın ciddi ciddi burada bir Defile düzenliyorsun. | Open Subtitles | هل ستقيمين عرض أزياء هنا غداً حقاً؟ |
Evet, bir kulüpte. Defile çekimi yapıyorum. | Open Subtitles | نعم , أصور عرض أزياء |
Evet. Neyse, Luke'un kendi manken ajansı var her zaman yeni yetenek peşindedir ben de senin resmini göndermiştim. | Open Subtitles | على أيّة حال ، "لوك" لديه الآن وكالة عرض أزياء خاصّة به |
Hayır, bunlar manken. | Open Subtitles | لا، أعني أنّها دميات عرض أزياء |
Kürk moda şovu için bir protesto gösterisi düzenlemek benim bir görevim. | Open Subtitles | من واجبي أن أتظاهر ضد عرض أزياء للفراء |
Bir moda şovu yapabilirim. | Open Subtitles | أستطيع عمل عرض أزياء |
Kedilerinin defilesi mi var? Yoksa hamsterların sana yemek mi hazırladı? | Open Subtitles | القطط لديهم عرض أزياء الفئران البيضاء تحضر لك العشاء |
Eminim çok eğleneceksiniz. - Evet. Daha önce hiç defileye gitmemiştim. | Open Subtitles | -نعم، كثيراً، فأنا لم أحضر عرض أزياء من قبل |
"Tebrikler, tasarımlarınız bu yılki, Rogue Vogue defilesinde sergilenmek üzere seçilmiştir." | Open Subtitles | مبروك ، تصميماتك اختيرت" "للظهور فى عرض أزياء (روج فوج) لهذا العام |
Bir mankenlik ajansından biri gelip Robert'ın enteresan bir görünüşü olduğunu söyledi. | Open Subtitles | ...وكيل عرض أزياء أتى إلينا وقال (روبرت) لديه ...نظرة مثيرة |
Bu bir gitar dersi. moda gösterisi değil. | Open Subtitles | إنه مجرد درس للجيتار ليس عرض أزياء |
13'ümde büyük bir modellik şirketiyle anlaştım ve dünyayı dolaşmaya başladım. | TED | في عمر 13، تعاقدت مع وكالة عرض أزياء كبيرة وكنت أسافر حول العالم. |