Jackie! modellik işinden süper haberler var. | Open Subtitles | مرحبا جاكي ، المزيد من أخبار عرض الأزياء الرائعة |
Buraya modellik işin hakkında konuşmaya... | Open Subtitles | أتيت إلى هنا كي أتحدث معك حول عملك في عرض الأزياء |
Bu akşam, Venüs moda gösterisi adına! | Open Subtitles | أيها السيدات و السادة عرض الأزياء لهذا المساء برعاية فينوس |
Defile, ertesi geceydi. | Open Subtitles | الليلة المقبلة هي ليلة عرض الأزياء و أنا مدرك لوظيفتي كمسؤول عن البوابة |
Rengine, boyuna, bir defilede nasıl göründüğüne,ne isterseniz görebilirsiniz. | TED | يمكنك الاطلاع على الألوان والمقاسات وكيف كان يبدو في عرض الأزياء |
Bu yüzden modelliği bıraktı. | Open Subtitles | لهذا السبب توقفت عن قبول دعوات عرض الأزياء. |
O defileyi dört gözle bekliyordum. | Open Subtitles | كنت أتطلع للذهاب إلى عرض الأزياء ذلك |
İlk Mankenlik kazancımla, kendime aldığım bir hediyeydi. | Open Subtitles | إنها هدية اشتريتها لنفسي بأول راتب من عرض الأزياء |
modellik fikrinden vazgeçip eski haline dönene kadar... bu odadan çıkamazsın. | Open Subtitles | انتِ لن تغادري الغرفة حتى توافقين عن التوقف في عرض الأزياء مرة واحدة وللأبد |
Ah, Baba Soniya Londra'ya modellik ataması için geldi. | Open Subtitles | أبى جاءت سونيا إلى لندن من أجل عرض الأزياء |
Kızınızın modellik ajansına göre tüm çekleri, adresinize gönderiliyormuş. | Open Subtitles | وفقاً لوكالة عرض الأزياء أنّ كلّ شيكات ابنتك المصرفيّة تُرسل إلى عنوانك. |
Renkler beni cezbetti ama görünen o ki modellik dünyası seksi elbiselerden ve eğlenceli partilerden ibaret değilmiş. | Open Subtitles | إنّي مصدوم تماماً، يبدو أنّ عالم عرض الأزياء ليس عن الملابس المُثيرة والحفلات المُمتعة. |
Ne tip bir moda gösterisi? Sadece - biraz bekle. Peki. | Open Subtitles | اي نوع من عرض الأزياء ؟ تحتاجين مساعدة ؟ إنها أمور معقدة أنت بخير ؟ |
moda gösterisi için birkaç son dakika yardımına hayır demem. | Open Subtitles | فأنا بحاجة ماسّة للمساعدة في إنجاز عرض الأزياء في آخر لحظة. |
Senin, benim sosyal statüm hakkındaki endişelerin gerçekten kalbimi ısıttı, ama bir Defile hayati kriz bile sayılmaz. | Open Subtitles | حسناً، قلقكِ علي مكانتي الإجتماعية. لقد أثر بي حقاً. لكن عرض الأزياء ليس هذا الشئ هام لي. |
Hem bir defilede tek bir şey olacak değil ya. | Open Subtitles | و لن يكون حدثاً واحداً ما سأمر به فى عرض الأزياء |
Ama sanırım modelliği bıraktım. | Open Subtitles | اعتقد انني انتهيت من عرض الأزياء |
- O defileyi dört gözle bekliyordum. | Open Subtitles | كنت أتطلع للذهاب إلى عرض الأزياء ذلك |
Yakında bir defilesi var ve, aklına ne zaman yeni bir fikir gelse beni arıyor. | Open Subtitles | فموضوع عرض الأزياء خاصتها ذاك قد اقترب لذا فهى تتصل بى كل ثانية بفكرة جديدة |
Tabii ki defileye katılmamın tek sebebi penisime dokunulmasını istememdi. | Open Subtitles | - أجل, أعلم بالتأكيد, أن السبب الرئيسي الذي جعني أشارك في عرض الأزياء هو: |
Naomi modelliğe başladığında korunmasız bir biçimde seyahat etmesini istemedi. | Open Subtitles | عندما بدأت نعومي عرض الأزياء في سنّ المُراهقة، لمْ يُردها أن تكون تحت الأرض من دون أيّ حماية، |
Ben senin erkek arkadaşın olsaydım... senin için modellikten vazgeçerdim ve sonra tekrar kabul ederdim ki sonra tekrar vazgeçeyim. | Open Subtitles | لو كنت أنا خليلك لكنت تخليت عن عرض الأزياء من أجلك وبعدها أحصل عليه مجددا فقط كي أتمكن من التخلي عنه مجددا |
Şu an tek istediğim bu moda şovunun sonunu görmek. | Open Subtitles | ألا تريدين أن تعرفي من يكون والد طفلك؟ الشيء الوحيد الذي أريده هو إكمال عرض الأزياء هذا |
Hayır işi defilesine iki gün kaldı... | Open Subtitles | لم يتبقَ سوى يومان على عرض الأزياء الذي سنقيمه لغرض خيري، |
Üzgünüm. Aklım şu anda moda defilesinde. | Open Subtitles | أنا اسفة ، عقلي كان مع عرض الأزياء |