O silahın boş olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | عرفت أنّ في المسدس طلقات فارغة. |
Seninle evlenmemin bir nedeni olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | عرفت أنّ هناك سببا لزواجي بك. |
İçinde bir cevher olduğunu biliyordum, Charles. | Open Subtitles | لطالما عرفت أنّ لك إمكانيات لم تطفو على السطح، (تشارلي) |
Evet ama onlardan sadece biri bu boşluğun burada olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | أجل، لكن واحدة منهنّ عرفت أنّ هناك حيّز داخل تلك القطعة المجاورة. |
Liam'ın çok sadık olduğunu biliyordu ve o Bobby S hapse girerse, kocası başa geçecekti. | Open Subtitles | عرفت أنّ (ليام) مُخلصٌ جداً، وتوقعت أنّ لو بإمكانها إدخال (بوبي) السجن، فإنّ زوجها سيرتقي العرش. |
Bebeğin Marlon'dan olma ihtimalinin... büyük olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لقد عرفت أنّ هناك فرصة جيّدة ...أنّ الطفل ممكن أن ( يصبح لـ( مارلون |
Her zaman başka özelliklerinde olduğunu biliyordum ama cisimlerin arkasını görmek başka bir olay. | Open Subtitles | لطالما عرفت أنّ أمكانياتك ستكون رّهيبة، لكن... الرؤية عبر الجدران. -إنّها قدرة عظيمة . |
Babamın Amerikalı olduğunu biliyordum ama... | Open Subtitles | عرفت أنّ والدي أمريكي لكن... |
Anne Jo, bir şey olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | السيدة (جو) عرفت أنّ هناك خطباً ما |