İdam cezası karşıtları Teksas'taki oranların tarihteki en düşük seviye olması ile teselli buluyorlardı. | TED | لعقوبة الموت. معارضوا عقوبة الإعدام يجدون عزاءً عظيمًا في حقيقة ان دعم عقوبة الموت في تكساس منخفضة في جميع الأوقات |
Yani, bunun gerçekleşmesini beklerken teselli için kurgunun olduğunu hatırlayalım. | TED | إذن و في انتظار حصول ذلك دعونا نتذكّر أنّ لدينا في الخيال عزاءً. |
"Aralarında en teselli verici olanın bu olduğu binlerce duygu Anne'ye çöreklendi. | Open Subtitles | كانت آن تتخبط بمشاعر عدة كان هذا أكثرها عزاءً |
Bence bu büyük değişim esnasında koçluk yapmak Paul için gerçek bir teselli oluyor. | Open Subtitles | أعتقد أنّ التدريب كان عزاءً حقيقياً لبول في ظل هذه الظروف القاسية. |
İyiydi, iyi bir cenaze töreniydi. | Open Subtitles | هذا ما قصدته لقد كان جيداً. لقد كان عزاءً جيداً. |
Fantezi dünyasında teselli bulur ve yeni günle yüzleşmek için cesaret toplardım. | Open Subtitles | وجدتُ عزاءً وسط الخيال، وكنتُ ألملم شجاعتي لمُواجهة يوم آخر. |
Bir teselli olmaz, ama bu bir aşk cinayeti. | Open Subtitles | لا يعتبر ما أقوله عزاءً ! لكنها كانت جريمة وليدة الحب |
Bunda teselli yok. | Open Subtitles | ولا أجد عزاءً في هذا |
Biliyor musun Evan, küçük bir cenaze töreniydi. | Open Subtitles | أتعلم ايفان لقد كان عزاءً صغيراً |
Norman için arka bahçemizde cenaze töreni yapıyorduk. | Open Subtitles | كنا فقط في الفناء نقيم عزاءً (مناجل(نورمان. |
cenaze töreni yapmamız gerek. | Open Subtitles | -نريد عزاءً... |