Ona zarar gelsin istemiyorum. O kız benim için çok değerli. | Open Subtitles | لا أريد أن يصيبها أي مكروه.كما تَرى، أنها عزيزة عليّ جداً. |
O değerli yadigârları ezik birinin hayatını daha yaşanılır hâle getirmek için yakmadın. | Open Subtitles | لم تقومي بحرق ذكريات عزيزة عليكي لتجعلي حياة شخص فاشل خالية من المشاكل |
Ona büyük bir miras bırakmış sevgili bir teyzenin mülkünü temsil ediyorum | Open Subtitles | أنا مسئول عن توزيع الثروة لعمة عزيزة عليها تركت لها تركة كبيرة |
Çok sevdiğim bir arkadaşımdır ve muhtemelen biraz gevşemeye ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | هى صديقة عزيزة لى ومن المحتمل أنها تحتاج إلى بعض الراحة الأن |
Daha önce burada oturan bayan, yakın arkadaşımdı. | Open Subtitles | الإمرأة التي كَانَت قبل ذلك كَانَت صديقة عزيزة لي |
Onun için gerçekten iyi bir kardeş olup olmadığını, sizin için de bana değer verip vermeyeceğinizi, doğru eş olup olmayacağınızı bilmem gerekir. | Open Subtitles | أنا أريد أن أعرف هل أهو أخ لي حقا وأريد أن أعرف هل أنا عزيزة عليك؟ هل أنت الزوج المثالي؟ |
Benim adım Aziz ve ben kuzenim Azize ile nişanlandım. | Open Subtitles | اسمي "عزيز" وأنا خُطبت إلى "أبنة عمي "عزيزة |
Eminim çoğunuzun çekmecesinde daha eski ve kıymetli kıyafetleri vardır. | TED | بالطبع، لدى الكثير مننا قطع ملابس عزيزة عمرها أكبر بكثير من ذلك، وهذا أمر جيد. |
O iyi bir kız, efendim, çok sevimli bir kız. | Open Subtitles | أنها فتاة جيدة ، سيدي ، فتاة عزيزة. |
Annem bana uzun zaman önce söylemişti Çok değerli şeylerimi kaybettim,biliyorum. Onlar geri gelmeyecek Nereye gittiler? | TED | أخبرتني أمي منذ أمد بعيد فقدت أشياء عزيزة عليّ، أعلم لن ترجع يومًا أين ذهبت؟ |
Sizin olduğu gibi benim için de çok değerli. | Open Subtitles | انها عزيزة و غالية عندى كما هى بالنسبة اليك |
Eğer sadece onunla konuşabilseydik, ...onu düşündüğümüzü söyleyebilseydik ve onun bizim için ne kadar değerli olduğunu anlatabilseydik. | Open Subtitles | لو تمكنكُ من مخاطبتها سأخبرها أننا كنا نفكر فيها وكم هي عزيزة علينا |
Şimdi çok değerli bir arkadaşıma, hoşgeldin demek istiyorum, sevgili kardeşim, | Open Subtitles | و الآن أود أن أرحب بعودة صديق عزيز أختٌ عزيزة |
Bir sevgili, bir arkadaş. Oooo | Open Subtitles | أنتِ صديقة عزيزة ومخلصة وبما أننا جميعاً متحمسين |
Çok sevdiğim bir arkadaşım Palm Beach'teki malikânesinde röportajlar yapar. | Open Subtitles | صديقة عزيزة علي تقوم بمقابلات وظيفيه في مقرها في بالم بيتش |
Kendisi acil yardıma ihtiyacı olan sevdiğim bir dostumdur. | Open Subtitles | هي صديقة عزيزة في أمَسّ الحاجة إلي المساعدة |
Lord Dobbs'ın çok yakın bir arkadaşı. | Open Subtitles | كارى نيوتون صديقة عزيزة للورد دوبس |
Bu dünyada değer verdiğim pek bir şey kalmadı ama hala değer verdiğim şeylerin üstüne yemin ederim ki kızını ben öldürmedim. | Open Subtitles | لم يبق الكثير الذي أعتز به حقا في هذا العالم لكن أقسم على تلك الاشياء القليلة التي ما زالت عزيزة لم أقتل ابنتك |
Azize sayesinde güvende oldun ama onun gibi birini nereden bulacaksın? | Open Subtitles | أنت كنت آمن بسبب "عزيزة"، لكن أين تجد آخري مثلها؟ |
Hepinizin bildiği gibi, bu hafta kıymetli bir arkadaşımızı kaybettik. | Open Subtitles | كما تعلمون جميعاً فقدنا صديقة عزيزة هذا الاسبوع |
Dünyanın diğer ucunda yaşayan iyi bir arkadaşa ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لا أريد صديقة عزيزة تعيش على الجانب الآخر من الكرة الأرضية |
Bence Mariska Hargitay, çok sevimli. | Open Subtitles | اعتقد ان مارسكا هارجتي انها مجرد عزيزة |