Çünkü şehrimizde bombalar patlayıp duruyor ve sen haftalık yemeğimizi kaçırıyorsun. | Open Subtitles | لأنه ثمة تفجيرات تفجر مدينتنا العادلة، وقد تغيبت عن عشاءنا الأسبوعي |
Her akşam, o ve ben, yemeğimizi yiyip tek kelime etmeden otururduk. | Open Subtitles | ففي كل مساء نتناول عشاءنا في المنزل أنا وهو، دون تبادل كلمة واحدة |
Şimdi eğer kılıçlarınızı bir kenara koyarsanız belki medeni bir şekilde yemeğimizi bitirebiliriz. | Open Subtitles | أيمكنكم أن تضعوا سيوفكم جانباً الآن حتى يتسنى لنا أن ننهي عشاءنا بطريقة حضارية |
Akşam yemeğimiz. | Open Subtitles | إنه عشاءنا |
- Max, o bizim yarınki Akşam yemeğimiz! | Open Subtitles | -ماكس) ، إنّ هذا عشاءنا غدًا) . |
Bizim küçük yemeğimize farklılık getirdiniz, Bay Poirot. | Open Subtitles | ان عشاءنا البسيط هذا ليس هو نفسه بدونك يا سيد بوارو |
Ben ve arkadaşım Paul o çadırı kurduk, kendi akşam yemeğimizi pişirdik. | Open Subtitles | -لقد نصبنا أنا وصديقى تلك الخيمة وطبخنا عشاءنا |
Akşam yemeğimizi yiyorduk. | Open Subtitles | كنا نحضّر عشاءنا وحسب. |
Ama daha yemeğimizi bitirmedik. | Open Subtitles | و لكننا لم ننهي عشاءنا أصلاً |
yemeğimizi bitirdik. | Open Subtitles | سننهى عشاءنا بهم... |
Öyleyse hadi yemeğimizi yiyelim. | Open Subtitles | لذا... دعونا نتناول عشاءنا |
Ben de yemeğimizi buraya getirdim. | Open Subtitles | لذا جلبت عشاءنا لهنا! |
yemeğimizi düşürdün. | Open Subtitles | -فقدت عشاءنا |
Bu, bizim Akşam yemeğimiz! | Open Subtitles | هذا عشاءنا! |
Avukatını öğle yemeğimize çağırdın. | Open Subtitles | أنت طلبتِ من محاميتكِ أن تأتي لحضور عشاءنا |