Birinci bölümde belirtildiği gibi ölüm cezası verilmesini öneriyoruz. | Open Subtitles | نحن نقترح عقوبة الموت كما هو مذكور في القسم الاول |
Buna dayanarak, kanunun 1. bölüm 5. maddesinde belirtildiği üzere ölüm cezası almalı. | Open Subtitles | طبقاً لذلك فهو يجب أن يحصل على عقوبة الموت كما هو مذكور في القسم الاول في الفصل الخامس |
İdam cezası karşıtları Teksas'taki oranların tarihteki en düşük seviye olması ile teselli buluyorlardı. | TED | لعقوبة الموت. معارضوا عقوبة الإعدام يجدون عزاءً عظيمًا في حقيقة ان دعم عقوبة الموت في تكساس منخفضة في جميع الأوقات |
Taammüt bir kenara bırakılıyor ve idam cezası verilemiyor. | Open Subtitles | تأخير من اللجنة ولذا من الممكن لا تكن عقوبة الموت |
Evet. Dahi bir suçlu değildi. Ölüm cezasına çarptırıldı. | Open Subtitles | إنه ليس عبقري إنه بالأعلى من أجل عقوبة الموت |
Ölüm cezasını durdurma hareketi fanatiği olan... | Open Subtitles | متعصّب في الحركة لإيقاف عقوبة الموت |
Bu adam için kesinlikle idam cezasını geri getirmemiz gerekli. | Open Subtitles | يجب أن نسترجع من جديد عقوبة الموت من أجل هذا الرجل تحديداً |
İdam cezasına çarptırılmadı ama işlediği her suçun cezasını ödeyecek. | Open Subtitles | تفادى عقوبة الموت تقنيا و لكنه حصل على جرائمه على 340 سنة |
Seninkiler vardı. Ve ölüm cezası gerektiren 7 cinayetle o suçlanmamakta. | Open Subtitles | وهو لن يحاول لسبع جرائم قتل تحت عقوبة الموت. |
Tollan hukuku ölüm cezası vermiyor. Bu doğru mu? | Open Subtitles | قانون تولان لا يدعم عقوبة الموت هل ذلك صحيح ؟ |
Onu ve babamı bağlantısı olduğu ölüm cezası içeren bir suçla ilgili bir kanıt. | Open Subtitles | أملك دليل يربطه هو و أبي إلى جريمة يمكن أن يحصلون فيها على عقوبة الموت |
Tümünü kaldırttım ve Antony'nin askerlerinin onu terkedebileceği dedikodusunu yayan olursa ölüm cezası emri verdim. | Open Subtitles | -و بالدمار اذا لم يفعلوا -لقد ازلتها جميعا وجعلت عقوبة الموت -لكل شخص ينشر الاشاعات عن هجر جنود انتونى له |
ölüm cezası hükmü gereğince Rohan krallığından ve tüm topraklarından sürüldün bundan böyle. | Open Subtitles | أنت منفي فورا من مملكة "روهان" تحت طائلة عقوبة الموت |
Katili yakaladığımızda ya idam cezası ya da ömür boyu hapisle çarptırılır. | Open Subtitles | عندما نقبض على القاتل ، فإنه سيحصل إما على عقوبة الموت أو السجن لمدى الحياة |
Katili yakaladığımızda ya idam cezası ya da ömür boyu hapisle çarptırılır. | Open Subtitles | عندما نقبض على القاتل ، فإنه سيحصل إما على عقوبة الموت أو السجن لمدى الحياة |
Bu sefer kendine idam cezası vermiştin. | Open Subtitles | هذه المرة كان عليك أن تفرُض عقوبة الموت على نفسك |
- Eğer kullanamıyorsak, idam cezası nedir? ! | Open Subtitles | مالفائدة من عقوبة الموت إن لم يكن بوسعنا استخدامها ؟ |
Eğer dinsel konulara girerse ona Amerika'daki hemen hemen bütün mezheplerin Ölüm cezasına karşı olduklarını söylersin. | Open Subtitles | وإذا بدأ مع المادة الدينية تقريبا كلّ فئة في الولايات المتّحدة تعارض عقوبة الموت |
Pam'in bana sürekli hatırlattığı şey Florida'nın Ölüm cezasını çok kolay verdiğiydi. | Open Subtitles | الأمر الوحيد الذي تأكدت منه (بام) كما أعلم "فلوريدا" متساهله في عقوبة الموت |
Temsil ettiğiniz kurum, idam cezasını kabul etmiş ve bunu yüzyıllar boyunca, onun istediği şekilde düşünmeyenlere büyük bir keyifle uygulamışken, sizin benim yaşamımla bu kadar ilgileniyor olmanız beni oldukça şaşırtıyor. | Open Subtitles | ما زال يدهشني اهتمامك بحياتي بينما المؤسسة التي تمثّلها تتقبّل عقوبة الموت وقد حكمت به لقرون عدّة على من لم يكن تفكيرهم سليماً |
İdam cezasına çarptırılmadı ama işlediği her suçun cezasını ödeyecek. | Open Subtitles | تفادى عقوبة الموت تقنيا و لكنه حصل على جرائمه على 340 سنة |
Bir kadını ölüme mahkum etmezler. Göreceksiniz. Aldırmayın. | Open Subtitles | لم يسبق أن طبقوا عقوبة الموت على إمرأة لا تقلقي |
Aşkım Ölüm demektir. | Open Subtitles | حبي يحمل عقوبة الموت |