Aşırı doz vitamin daha mantıklı ve tedavisi daha kolay. | Open Subtitles | الجرعة المفرطة تبدو منطقية وهي أسهل علاجا |
Depresyon tedavisi için olduğu tahmin ediliyor. | Open Subtitles | من المفترض ان يكون علاجا للاكتئاب. |
"Kesinlikle bu ilaç septik ateşi tedavi etmiyordu..." | Open Subtitles | وكان من الجلي أن هذا العقار لم يكن علاجا لحمى التفسخ، |
Bu da iyi bir terapi olmaz mıydı Bayan Ratched? | Open Subtitles | هذا سوف يكون علاجا نفسيا جيدا ايضا اليس كذلك, انسة/راتشيد؟ |
Özellikle New Jersey için epey muhafazakar bir tedaviydi. | Open Subtitles | نعم كان ذلك علاجا في فيكتوريا وخاصة بالنسبة لولاية نيو جيرسي |
Ama eninde sonunda herkes için, kişiye özel bir kanser tedavi yöntemi geliştireceğiz. | TED | أظن أننا تدريجيا، سنصمم للكل علاجا خاصا للسرطان. |
Bunun bir tedavisi olabileceğine gerçekten inandın mı? | Open Subtitles | هل اعتقدت حقا أن هناك علاجا... لهذا؟ |
ilaçların yeni etkileşimlerini bulduk. Hiç bir ilaç tek başına yan etki yaratmazken, beraber alındığında yan etkilere sebep olmaktadır. Bu, tedavisi olmayan veya etkili bir tedavi bulunmayan hastalıklar için, değişik ve yeni bir tedavi yöntemi olabilir. | TED | وجدنا تأثيرات أخرى جديدة للدواء والتي لا توجد بالنسبة لأي دواء عند استعماله لوحده، ولكن عند استعمالها معا، عوض التسبب بآثار جانبية، من الممكن أن تكون علاجا جديدا من نوعه لأمراض ليس لها علاج أو لم تكن العلاجات فعّالة بالنسبة لها. |
Bir doktorla görüştüm, ilaç tedavisi uyguluyor, Boston'da bir hastanede çalışıyorum. | Open Subtitles | انا ذهبت الى الطبيب انا اتلقى علاجا (انا اعمل في مستشفى في (بوسطن |
Son tedavisi gerçek bir tedavi değildi. | Open Subtitles | علاجه الاخير لم يكن علاجا |
Cook County acili, alkol zehirlenmesi tedavisi görüyorsunuz. | Open Subtitles | القسم الإستعجالي لمقاطعة (كوك)، تتلقى علاجا من التسمم بالكحول |
Mrs. Cheng, uyguladığım ilaç Lue'nın kalbi için düşük ihtimalle de olsa işe yarayabilecek bir ilaçtı durumunu düzelten bu ilaç oldu. | Open Subtitles | سيدة تشينغ,الدواء الذي أعطيته إياه كان علاجا مستبعدا لقلب لو لكن ذلك ما يساعده |
Baş ağrıları için özel bir tedavi tavsiye edebilirim, ama durumun kendisi için, maalesef ilaç bulunmuyor. | Open Subtitles | حسنا، يمكن أن أصف لك علاجا محددا للصداع. ولكن بالنسبة للحالة نفسها، للأسف، لا، ليس هناك دواء. |
Bu da iyi bir terapi olmaz mıydı Bayan Ratched? Galiba bu konuyu karara bağlamıştık. | Open Subtitles | هذا سوف يكون علاجا نفسيا جيدا ايضا اليس كذلك, انسة/راتشيد؟ |
O terapi içindi, Oswald. | Open Subtitles | كان هذا علاجا ًيا (أوزوالد) |
MR makinesi kullanarak kötü hücreleri hedef alıp iyileri öldürmeyen bir tedaviydi. | Open Subtitles | لقد كان علاجا يستعمل آلة للتصوير بالرّنين المغناطيسي لاستهداف الخلايا المضرة لقتلها ليس قتل الخلايا السليمة. |
Çocuklarını felç bırakıp, ailelerini daha da yoksulluğa sürükler. Çünkü aileler umutsuzca araştırıp, sahip oldukları küçük birikimlerini, umutsuzca, çocuklarına bir tedavi bulmak için boş yere harcıyorlar. | TED | و يصيب أطفالهم بالشلل، و يجر عوائلهم، أكثر نحو الفقر و الحرمان لأنهم يبحثون بعناء و يصرفون القليل المتبقي من مدخراتهم يحاولون بأقصى قدراتهم ليجدوا علاجا لأطفالهم. |