Sana hiç Memur Wittlesey ile aralarında cinsel ilişki geçtiğinden bahsetti mi? | Open Subtitles | هل أتى على ذِكر أي علاقةٍ جنسية معَ الضابِط ويتلسي؟ |
Kuralları biliyorum ama gizli kapaklı bir ilişki yaşamak istemiyorum. | Open Subtitles | أعرفالقوانين، لكنني لاأرغب في علاقةٍ سرية |
Hiç akıllı bir kadınla ilişkisi oldu mu? | Open Subtitles | ألم يكن أبداً على علاقةٍ مع امرأةٍ ذكيّة؟ |
Eğer sana, onun bir ilişkisi olduğunu düşündüğümü söyleseydim, benim suçlu olduğuma ikna olurdun. | Open Subtitles | إذا كنت تعرف بأنني قد أشك بانها على علاقةٍ ما لكان لهذا أن يقنعك بأنني مذنب |
Birkaç yıl önce, bol miktarda duygusal istismar içeren bir ilişkiye girdiğimde kırılma noktasına geldim. | TED | حدثَت نقطة التحوُّل عندما كُنتُ في علاقةٍ عاطفيةٍ مؤذية منذُ سنواتٍ قليلة. |
Ama... kafedeki ninenin bu savaşla ilgisi yoktu. | Open Subtitles | .. لكن و العرافة ليس لهم أية علاقةٍ بالحرب |
Yani onunla ilişkin olmasını istemediğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | -إذاً ما تخبرنا بهِ هو أنَّكَـ لم ترغب بإقامةِ علاقةٍ معها؟ |
Parayı silah olarak kullanıp ilişkiyi her açıdan kontrol edebilmek istemenin neresi tuhaf? | Open Subtitles | ما الغريب حيال الرّغبة في السّيطرة على جميع جوانب علاقةٍ باستعمال المال كمسدّسٍ؟ |
Ama senin ve Miguel'in, Oz'a geldiğinden beri özel bir ilişkiniz vardı. | Open Subtitles | لكنكَ على علاقةٍ مُميزَة معَ ميغيل منذُ أن أتى إلى سجنِ أوز |
Çocuklar, ilişkinin ilk başlarında hiçbir şeye hayır diyemediğiniz bir dönem vardır. | Open Subtitles | يا أولاد .. في بداية أية علاقةٍ عاطفية يمر الطرفان بطور ٍ لا يمكنهما رفض فعل أي شيءٍ خلاله |
Yalan üzerine bir ilişki kuramazsınız. Kurabilir misiniz? | Open Subtitles | لا يمكنكِ بناء علاقةٍ ما مبنيةٍ على كذبه ، أيمكنكِ ذلك ؟ |
Tamamen fiziksel bir ilişki istiyormuş. | Open Subtitles | يبدو أنها تأمل بأن تحصل على علاقةٍ جسديةٍ وحسب |
Bir ilişki yaşadığında bu türden pisliklere katlanmak zorunda kalıyorsun. | Open Subtitles | أترى، هذا النّوع من التّفاهات الّتي يجبُ أن تتعايش معها عندما تكون في علاقةٍ. |
Seninle ilişki yaşadığını sanıyor gibi. | Open Subtitles | . فيبدو أنّها تعتقدُ بوجود علاقةٍ بينكما |
Tamamen platonik ve işle alakalı bir ilişki. | Open Subtitles | إنَّها بمثابةِ علاقةٍ أفلاطونيّةٍ, زماليّةٌ وصارمة |
Kız arkadaşının adını öğren, birisiyle ilişkisi varmış. | Open Subtitles | اجعليه يذكر اسمًا لإحدى صديقاته، واحدة كان على علاقةٍ معها. |
Affedersin doktor, ama ne ilişkisi? | Open Subtitles | عفواً يا دكتورة، عن أيّ علاقةٍ تتحدثين؟ |
İlişkisi yok. Kızı da öğrenmeyecek. | Open Subtitles | ولن يكون على علاقةٍ لا تعلم بها ابنته |
Benim cinsel ilişkiye ihtiyacım var. Hepsi bu. | Open Subtitles | أحتاج للتناسل إلى علاقةٍ تناسلية و هذا هو كل ما أحتاجه |
Benim cinsel ilişkiye ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج للتناسل إلى علاقةٍ تناسلية و هذا هو كل ما أحتاجه |
Adamın ölümüyle ilgisi var mı emin değiliz. | Open Subtitles | نحنُ لسنا واثقين بأنَّ جريمة قتله, ذاتُ علاقةٍ ما بهذا أجمع |
Yani onunla senin ilişkin mi var? | Open Subtitles | إذن ، كنتَ على علاقةٍ معها؟ |
O dünyayı arşınlarken bu ilişkiyi yürütmek çok zor olacak. | Open Subtitles | سيكون من الصّعب حقّاً اقامةُ علاقةٍ وهي تسافر لكلِّ العالم. |
Öldürülmeden önce onunla bir ilişkiniz olmuş. | Open Subtitles | كنتَ على علاقةٍ معها عندما ماتت |
Herhangi sağlıklı bir ilişkinin yürüyebilmesi için insanların birbirine güvenmesi çok önemlidir. | Open Subtitles | الأمور تتلخّص في مسألةِ الثّقة، هذه قاعدةٌ لأيّ علاقةٍ صحيحة. |