Ya bazı şeyler varsa ki iyi bir ilişki bile asla karşılayamazsa? | TED | ماذا إذا كانت هناك أشياء لا تستطيع حتى علاقة جيدة أن تقدِّمها؟ |
Mükemmel bir çocuk doktorumuz var ve çocuğumuzun doktoru ile iyi bir ilişki kurduk. | TED | لدينا طبيب أطفال رائع وخلقنا علاقة جيدة معه. |
Trilyonlarca bakteri, virüs ve mantar üzerimizde ve içimizde yaşarlar. Bu yapılarla iyi bir ilişki yürütmek ise bizim için bir avantaj. | TED | تعيش التريليونات من البكتريا والفيروسات والفطريات علينا أو بداخلنا والمحافظة على علاقة جيدة ومتوازنة معها يعد من مصلحتنا. |
Fez, bütün iyi ilişkilerin temelinde bir kelime yatar: | Open Subtitles | :فيز,ان اساس كل علاقة جيدة هو ثلاث كلمات |
Tüm iyi ilişkilerin kaynağı. | Open Subtitles | اساس كل علاقة جيدة |
Kızınız ile ilişkiniz iyi miydi? | Open Subtitles | أجمعتك علاقة جيدة مع ابنتكِ؟ |
Sadece bu yüzden aniden iyi bir ilişkiyi bitirmek için çok garip geliyor. | Open Subtitles | هذا يبدو غريب جداً أن أنهي علاقة جيدة فجأة |
Bu tarz problemlerin üstesinden iyi bir ilişki gelir. | Open Subtitles | علاج مشاكل أيّ رجل هو علاقة جيدة |
Seni iyi bir ilişki içinde görmek. | Open Subtitles | أن أراكِ في علاقة جيدة |
İyi bir ilişki. | Open Subtitles | انها علاقة جيدة |
Bu da iyi bir ilişki demektir, değil mi? | Open Subtitles | وهذه علاقة جيدة, صحيح؟ |
Max ile aranızda iyi bir ilişki var. | Open Subtitles | يبدو أنكِ على علاقة (جيدة بـ(ماكس |
Mark'la aramızda çok iyi bir ilişki var. | Open Subtitles | (لدي علاقة جيدة مع (مارك |
Müdür David'le iyi ilişkilerin vardır. | Open Subtitles | لديك علاقة جيدة مع المدير (دافيد) |
-Simon ile ilişkiniz iyi gidiyor. | Open Subtitles | -لديك علاقة جيدة مع "سايمون ". |
Hey, annemle olan iyi bir ilişkiyi gözünde fazla büyütme. Bak bana. | Open Subtitles | علاقة جيدة مع أمي شيء مبالغ فيه |