ويكيبيديا

    "علاقة لها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • alakası
        
    • ilgisi
        
    • alakasız
        
    O gece olanların hiçbir şekilde çizmelerle alakası olmadığına emin misin? Open Subtitles هل انت متأكدة تماما ان الجزمة لا علاقة لها بالموضوع؟ نعم
    Beğendiğiniz bir şeyin o beğndiğiniz şeyin içeriğiyle hiç alakası olmayan bir özelliğinize işaret ettiğini nasıl bilebilirsiniz? TED كيف تعرف أنك إن قمت بتسجيل إعجابك بشيء فهذا يدل على إحدى سماتك التي لا علاقة لها بالمحتوى الذي قمت بتسجيل إعجابك به؟
    Bu soruların satırarasını okuyabilirsiniz ama cevabın siyasetle hiçbir alakası yok. TED لكم أن تقرأوا بين السطور في هذه الأسئلة و الإجابة لا علاقة لها بالسياسة.
    Bir elektronu yörüngede tutan gücün, kütleçekimiyle hiçbir ilgisi yoktur. Open Subtitles القوة التي تُبقي الإلكترون في مدار لا علاقة لها بالجاذبية
    Disarida seksle ilgisi olmayan koca bir ticaret dünyasi var. Open Subtitles يوجد الكثير من الأشياء في العالم لا علاقة لها بالجنس
    Ve bu özellikle sıklıkla birbiriyle alakasız ve IQ'dan bağımsızdır. TED وهذه الصفات غالبا لا علاقة لها وغير مرتبطة بمستوى الذكاء
    Ama bu modası geçmiş bir şey ve sonuçta konuyla alakasız. Open Subtitles لكنّكِ ترينها قديمةً جداً ولا علاقة لها بالواقع
    Erkekler vücutlarıyla, kalpleri ve benlikleri ile alakası olmayan şeyler yapabilirler. Open Subtitles الرجال يمكنهم أن يفعلوا أموراً بأجسادهم لا علاقة لها بالقلب أو العقل
    Bunun manevi dünyamızla hiçbir alakası yok. Bu çok yüzeysel olurdu. Open Subtitles ولا علاقة لها بحياتنا الدينيّة، لكان ذلك سطحيّاً
    Joyce'un bu işle bir alakası olmadığından emin olmalıyız. Open Subtitles يجب أن نتأكد أن جويس لا علاقة لها بالموضوع
    Belki de bunu şu andaki işimizle hiçbir alakası olmayan şeyler listesine eklemeliyiz. Open Subtitles و ربما كان علينا أن نضيف هذا إلى قائمة الأشياء التي لا علاقة لها بالمهمة التى أمامنا
    Semptomlarıyla alakası olmayan rastgele organlar seçtiğimizi sandım. Open Subtitles آسف، خلتُ أنّنا نستبعد بشكل عشوائيّ أجزاء الجسم التي لا علاقة لها بالأعراض
    Bu suçlamanın konuyla alakası yok ve zaten önemsizdi. Open Subtitles تلك التهمة لا علاقة لها بالقضية بالإضافة لكونها طفيفة
    Onunla bir ilgisi bir şey olsa gerek. Hemen oraya gitmeliyiz. Open Subtitles لابد من وجود علاقة لها بالأمر لابد أن نذهب هناك الأن.
    gibi sorular soruyor. Şunu demek isterim ki progeria hastalığım olsa da zamanımın çoğu progeria ile hiç ilgisi olmayan şeyleri düşünerek geçiyor. TED وأود القول أنه بالرغم من إصابتي بالشياخ، إلا إنني أمضي معظم وقتي في التفكير بأشياء لا علاقة لها بالشياخ إطلاقاً.
    Bu yüzden, matbaa, baylar ve bayanlar, tamamen affedilme baskısı tarafından ortaya çıkmıştır ve okuma ile hiç bir ilgisi yoktur. TED إذاً المطبعة، سيداتي وسادتي، كانت مدفوعة في الأساس بطباعة الغفران ولا علاقة لها بالقراءة.
    Eğer böyle devam edersem, tüm verilerin büyük kurumlardan geldiğini ve sizinle hiç ilgisi olmadığını sanacaksınız. TED الآن إذا واصلت على هذا المنوال، ستعتقدون أن كل البيانات تأتي من المؤسسات الضخمة وأن لا علاقة لها بكم.
    Yine de Edna'nın bu işle bir ilgisi olmadığına eminim. Open Subtitles مازلت مقتنعاَ أنها لا علاقة لها تماماَ بالقضية
    Eminim ki savaşla ilgisi olmayan birçok Japon yapısını yakıp kül etmişizdir. Open Subtitles وأنا واثق من أننا قصفنا العديد من المبانى اليابانية التى لا علاقة لها بعملية الأنتاج الحربى اليابانى على الأطلاق
    Bana tutup alakasız tipleri mi anlatıyorsun? Open Subtitles بدأت بالأنواع التي لا علاقة لها بالحديث؟
    Mahkeme salonuna izinsiz girdin mahkeme memurunu aşağıladın böylece onu sorguladın ve neredeyse durumla alakasız bir ağır suç davasının düşmesine sebep oluyordun. Open Subtitles لقد قمتَ بعرقلة قاعة محكمة، تهجمتَ على محامٍ كي تتمكن من إستجوابه وتسببتَ بإبطال دعوى جناية بقضية لا علاقة لها بالموضوع
    Fakat, kavraması; görünüşte alakasız bir zorluktan kaynaklandı. Open Subtitles ولكن بصيرته نبعت من صعوبة لا علاقة لها على ما يبدو.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد