Çünkü masumluğumu kanıtlama sorumluluğuyla yetkilendirilmiş bu adamla olan bozulan ilişkimi tanımlıyor. | Open Subtitles | لأنها تصف علاقتي المتدهورة مع الرجل الذي يجب عليه أن يبرهن برآتي |
Lütfen beni baştan çıkarmaya ve ilişkimi durdurmaya çalışmaktan vazgeçer misin? | Open Subtitles | هل يمكنك رجاءً الخروج من علاقتي و التوقف عن محاولة إغوائي؟ |
Evlilik dışı ilişkimi itiraf etmedim... çünkü bunun beni suçlu göstereceğini biliyordum. | Open Subtitles | لم أعترف بخصوص علاقتي .. لأنّني كنت أعلم بأنّها ستظهرني بمظهرٍ سئ |
Eşimin intihara kalkışmasının sebebinin ilişkimiz olduğumuzu düşündüğü için mi? | Open Subtitles | تظن أنها قتلت نفسها بسبب علاقتي بأمها. عرفتَ ذلك بنفسك. |
Fark ettim ki, ilişkisinde soruna neden olduysam, benim ilişkimin dışında kalmalı. | Open Subtitles | اعتقدت انني اذا سببت مشاكل لها في علاقتها سوف تبتعد عن علاقتي |
Caitlin ile daha anlamalı ve sağlıklı bir ilişki sürdürebilirim. | Open Subtitles | لذا استطيع ان اتابع علاقتي المجديه مع كيتلن |
Neyin ne olduğunu anlamak için parçaları birleştirmeye başlıyorum sense ilişkimi baltalıyorsun. | Open Subtitles | تعلم، سأقوم بجمع كل هذا معا وأري حقيقته انت تحاول تخريب علاقتي |
Eşimle, arkadaslarımla, insanlarla olan ilişkimi düşündüm. | TED | و فكرت في علاقتي مع زوجتي اصدقائي و الناس بشكل عام. |
Meşrulaştırılmış bu ırkçılıkla bireysel karşılaşmam okumayla olan ilişkimi tamamen değiştirdi. | TED | هذه المواجهة الشخصيّة مع العنصريّة المؤسسيّة غيّرت علاقتي بالمطالعة للأبد. |
Yani bu Konfüçyus geleneğinden gelen kendimi suçlama tuzağından kurtulma ve anne-babamla ilişkimi yeniden başlatma konusunda benim aracım İncil oldu. | TED | لذا أصبحت أداتي للخروج من مصيدة الذنب الكونفوشيوسي وأيضا لاستئناف علاقتي مع والدي |
Programı babama adadım ve bu onunla ilişkimi ve hayatımı değiştirdi. | TED | أهديت البرنامج لوالدي، فقد غير علاقتي معه وغير حياتي كذلك. |
Ama onun yerine ilişkimi pek inanmadığım bir tür mite dönüştürdüm. | TED | ولكن الذي قمت به عوض ذلك هو تحويل علاقتي إلى نوع من الأسطورة التي لا أؤمن بها جدا. |
Ama en kötüsü, onunla olan ilişkimiz bir daha hiç aynı olmayacak. | Open Subtitles | لكن أسوأ جزء أن علاقتي به لن تعود كالسابق |
Annem, Lara'yla durmadan gelişen ilişkimiz boyunca uyudu. | Open Subtitles | فات أمي تقدم علاقتي مع لارا الذي لم أستطع إيقافه |
Ben sadece kızınla olan özel ilişkimin iş ilişkimizi etkilemesini istemiyorum. | Open Subtitles | لا اريد فقط أن تؤثر علاقتي مع ابنتك على علاقة عملنا. |
Pardon ama sadece bir kadınla ilişki geliştirmiş olmam ve bu dünyada başka insanlarla ilişki geliştiremiyor olmam hiç arkadaşım olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | أعذريني، فقط لأني قمت بتطوير علاقتي مع امرأة واحدة على حساب تطوير علاقة مع أي إنسان آخر على هذا الكوكب |
Benim için dürüst olmak düşüncelerim, cesaretim ve başarısızlığımla olan ilişkime iyi, sert bir bakış atmaktı. | TED | بالنسبة لي، أن كون صادقاً يعني أن ألقي نظرة جيدة ومتمعّنة في علاقتي مع أفكاري وشجاعتي وفشلي. |
Cindy Kim'den hoşlansam da hoşlanmasam da, onunla ilişiğimi keseceğim. | Open Subtitles | سوف أقطع علاقتي بـ سيندي كيم سواء شئت أم أبيت |
Evet senden ayrıldım. Bir kadından ayrılan tek erkek benim. | Open Subtitles | نعم، أن أنهيت علاقتي معك أنا أول شاب في التاريخ |
İlişkimde bir gelişme yok ben de görünüşüm üzerinde çalışıyorum.Dominic'le ne oldu? | Open Subtitles | علاقتي متوقفة تماما، وذلك بدلا ، وأنا المتطورة شكلي. كيف أنها لم تذهب مع دومينيك؟ |
Sen kasabaya gelinceye kadar kimse bu ilişkiyi bilmiyor muydu? | Open Subtitles | ولا احد يعلم عن علاقتي الى ان تاتي الى القريه؟ |
Kim olduğum ... ve William Parrish'le olan ilişkimi... kendimize göre en uygun zamanda açıklayacağız. | Open Subtitles | علاقتي بالسيد باريش سيباح عن هذا فى الوقت المناسب أشكرك سيد بلاك |
Bir daha o adamın yanına gidersen, seninle asla işim olmaz, bilesin. | Open Subtitles | أذا أقتربتِ من هذه الرجل ثانيةً، سأقطع علاقتي بكِ. |
Zosya ile aramızda olanları bilseler bile. | Open Subtitles | بالرغم أنهم علموا عن علاقتي بابنتهم زوسي |
Ona ailemden, erkeklere karşı olan hislerimden ve kardeşimle olan ilişkimden bahsettim. | Open Subtitles | ولذلك فقد أخبرتها عن العائلة ومشاعري تجاه الرجال وعن علاقتي بأخي |
Sonrasında, Christa ile olan tüm ilişkimizi ona anlatmaya başladım. | Open Subtitles | بعد ان انتهينا , اخبرتها بكامل قصة علاقتي مع كريستا |
Müşteri ilişkilerim kesinlikle gizlidir, Bay Bond. | Open Subtitles | علاقتي مَع الزبون، سّيد بوند، سرّيُة تماماً. |