Sormayı unuttuğum bir sebep olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لقد علمتُ أنه ثمّة سبب جعلني أنسى أن أستأذن منه. |
Gördün mü? Biliyordum. Farklı bir şey olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لقد علمتُ أنه هناك شيء مختلف فيكِ |
Eski bir sinyalin tetiklendiğini gördüğümde bunun Kâhin olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | عندما رأيت أن إشارة قديمة قد تم تفعيلها، علمتُ أنه (عراف). |
Sivri uçlu dekoratifleri yerleştirmemem gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | علمتُ أنه ما كان علي أن أضيف هذه المسامير المزيِنة |
Troll durdurucu kullanmamamız gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | علمتُ أنه ما كان علينا استخدام جهاز إيقاف الترول |
En başından beri sen olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | علمتُ أنه كان أنتَ طوال الوقت! |
Onda bir uğursuzluk olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | علمتُ أنه سيجلب معه المتاعب. |
Eski bir sinyalin tetiklendiğini gördüğümde bunun Kâhin olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | حينما رأيت انه قد تم قرع هذه الإشارة القديمة مجدداً . علمتُ أنه من الممكن أن يكون عرافاً , وإذا علمت امبراطورية الـ ( كري ) , |
Kâhinlerin kalıntılarını bulmam gerektiğini başka bir korkunç varlık ortaya çıkmadan bu bilgiyi ortadan kaldırmam gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | علمتُ أنه يجب عليّ أن أجد ما تبقى من العرافين . قبل أن يظهر مسوخاً آخرين . ومحو أى معرفة لديهم . |
Ağzımı kapalı tutmam gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | علمتُ أنه لم يكن علي أن أتكلم |
Kâhinlerin kalıntılarını bulmam gerektiğini başka bir korkunç varlık ortaya çıkmadan bu bilgiyi ortadan kaldırmam gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | "علمتُ أنه علي أن أجد باقي (العرافين)" "قبل ظهور وحش آخر،" وحذف أي معلومة عنه. |