Ama nasıl göründüğünü unutmayacağımı da biliyordum. | Open Subtitles | لكني أيضاً علمت بأني لن أنسى أبدأ كيف كان مظهرها |
Arabayla uzun seyahatlar yapmadan işimi yapamayacağımı biliyordum. | Open Subtitles | علمت بأني لم أكن لأستطع قيادة السيارة إلى العمل |
O gün seni üniformanla saklanırken gördüğümü biliyordum. | Open Subtitles | علمت بأني قد رأيتك ذلك اليوم مختبئاً في النافذة بزيّك |
Uçağın kalktığında yanlış bir karar verdiğimi biliyordum. Bütün yaz kendimi meşgul ettim. | Open Subtitles | لقد علمت بأني أتخذت القرار الخطأ حالما أقلعت الطائرة |
Onu bana getirmeye devam ettiler ama kucağıma alırsam onu isteyeceğimi ve bir daha bırakamayacağımı biliyordum. | Open Subtitles | .. إستمروا بإحظارها إليّ ، لكن لكنّي علمت بأني إن حملتها سوف أريديها و أنا لم أسمح لـ نفسّي |
Seninle sonsuza kadar birlikte olmak istediğimi hep biliyordum. | Open Subtitles | لطالما علمت بأني اريد ان نبقى معاً للأبد |
Sana güvenemeyeceğimi biliyordum. Sana ceza yazacağım. | Open Subtitles | علمت بأني لا استطيع ان اثق بكِ سأعطيكِ مخالفه |
O anda, Berger'in gitmesine izin vermeye hazır olmadığımı biliyordum. | Open Subtitles | بتلك اللحظة, علمت بأني لم اكن مستعده لترك (برغر) يذهب |
Baze'e güvenemeyeceğimi biliyordum. | Open Subtitles | "علمت بأني لن أستطيع الإعتماد عللى "بايز |
- Senin seçtiğin elbiseyi beğenmeyeceğimi biliyordum. | Open Subtitles | علمت بأني سأكره ما سترتدينه يا إلهي "إنها "جيني |
Birgün misafirim olacağını biliyordum. | Open Subtitles | لقد علمت بأني سأستضيفك عندي يوماً ما |
- Bir yerde duyduğumu biliyordum. | Open Subtitles | علمت بأني قد سمعت ذلك مسبقاً |
Nina'nın o gün ne giydiğini hatırlamayacağımı biliyordum. | Open Subtitles | علمت بأني لن أستطع أن أتذكر ما لبسته (نينا) بلك اليوم |
Onu sevdiğini biliyordum. | Open Subtitles | علمت بأني معجبٌ بها. |
Sizi beraber bulacağımı biliyordum. | Open Subtitles | "علمت بأني سأجدكما معًا" |