Onlar, o gruplarla birlikte olmak için ellerinden geleni yapıyorlar. | Open Subtitles | أنهم يريدون أن يكونوا هناك. بذل كل جهد ممكن للحصول على أن يكون مع هذه باند وتفعل بالضبط ما يريدونه. |
İlginç davranırsan erkek arkadaşın olmak için can atar. | Open Subtitles | يتصرف بإهتمام, وقريباً سوف يُصر على أن يكون عشيقك |
Arkadaşın olmuyor diye şikâyet edip aynı zamanda, arkadaşın olmak için bu kadar çok uğraşan bir adamı reddedemezsin. | Open Subtitles | حسناً لا يمكنك التذمر حول عدم الحصول على أصدقاء من ثم تحملين فتاً مثلي على أن يكون صديقاً |
Kaçımızın böyle ortaklara sahip olduğunu yahut sahip olmaya cüret edeceğini merak ediyorum. | TED | أتسائل كم منا لديه، أو يجرؤ على أن يكون لديه، معاونون من هذا النوع. |
O yüzden tedavi olmadan önce, uykusuzluğunuzun insomniaya bağlı olduğundan emin olun. | TED | لكن قبل التماس العلاج. احرص على أن يكون عدم قدرتك على النوم ناجما عن الأرق. |
Gerçek olmak için çok iyi olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | علمت أن هذا جيّد كثيرا على أن يكون حقيقيا |
Çocuk olmak için fazla büyük adam olmak için fazla küçük. | Open Subtitles | كبير جداً على أن يكون طفلاً.. صغير جداً على أن يكون رجلاً.. |
Saç bu, ...ve insana ait olmak için fazla büyük. | Open Subtitles | هذا شعر وكبير على أن يكون شعر بشري |
Bu adam Burn'un yeni kralı olmak için uçuyor. | Open Subtitles | " هذا الفتى مصمم على أن يكون " " ملك التزحلق القادم " |
Bak, Jerry, komedyen olmak için fazla normal. | Open Subtitles | انظري، (جيري) شخص طبيعي على أن يكون كوميديان |
"İzlendiğinden emin olmak için." demişti. | Open Subtitles | قال "إنه حرص على أن يكون مراقبا". |
"The Rock" grubu da kapakta olmak için teklifimizi kabul etti, ki bu harika çünkü bu sayede ben de gidip, onlarla fotoğraf çektireceğim. | Open Subtitles | (الصخرة) وافق على أن يكون على الغلاف وهو الأمر الرائع لأنه، يجب أن أصور نفسي معه الصخرة: بطل المصارعة الحرة (دواين جونسون) |
Adil çalışmaya bir bağlılığımız var, çalışmanın tatmin edici ve iyi maaşlı olduğundan emin olmaya. | TED | فهو يدفعنا للالتزام بالعمل العادل والحرص على أن يكون هذا العمل، عملاً مُرضياً ومجزياً |
O bir uçucu olmaya alışık. Şimdi bir destek olmadan ilerleyemiyor. | Open Subtitles | لقد اعتاد على أن يكون قافزا والآن لا يستطيع حتى الوقوف على قاعدة تمثال |
Ve dronların inmesi için iyi bir yer olduğundan emin olacağız | TED | والآن سوف نعمل على أن يكون به مساحة جيدة لهبوط الطائرات بدون طيار. |