| Her ne hal ise 12 saat sonra bizi lobiye götürdüler | TED | على أية حال بعد حوالي 12 ساعة ، أخرجونا إلى الردهة. |
| Her neyse, ben de sana havamı atıp, akşam yemeği hazırlayabileceğimi düşündüm. | Open Subtitles | على أية حال ، كنت أعتقد أنني سوف أتباهى وأطهو العشاء لنا. |
| Her neyse, ben de sana havamı atıp, akşam yemeği hazırlayabileceğimi düşündüm. | Open Subtitles | على أية حال ، كنت أعتقد أنني سوف أتباهى وأطهو العشاء لنا |
| Her mesafeden, herkesten daha iyi isabet edeceklerine bahse girerim. | Open Subtitles | أراهن على أنهم قادرون على إصابة الهدف على أية مسافة |
| Her neyse yakın gelecekte Her şeyin kontrolü bize, yani Seishinkai'ye geçecek. | Open Subtitles | على أية حال، في المستقبل القريبِ نحن، سيشيناكاي، سَتُسيطرْ على كُلّ شيءِ. |
| Her neyse, işte bunlar. Onları Her gün, altıdan sonra sula. | Open Subtitles | على أية حال , هاهي إسقها كل يوم بعد الساعة السادسة |
| Her neyse, hemen buraya gelmeni istedim. Bildiğin gibi... çok seyahat ediyorum. | Open Subtitles | على أية حال، كنت أنوي إحضارك هنا منذ فترة لكن كما تعرف.. |
| Her neyse, bir Hollywood şirketi Springfield'da Radyoaktif Adam'ın filmini çekmeye karar verdi. | Open Subtitles | على أية حال، استوديوهات هوليوود ..قررت تصوير فيلم الرجل المشع هنا في سبرنقفيلد |
| Her neyse, o zaman annenizin hamile olduğunu bilmeme imkân yoktu. | Open Subtitles | لذا على أية حال، لم أكن لأعلم بأن أمك كانت حاملاً |
| Her neyse, bu modanın geçmesiyle, diplomatik ilişkilerde soğuk rüzgarlar esti. | Open Subtitles | على أية حال، الموضة بالاستراليين فشلت ..والمناخ الدبلوماسي أصبح متجمداً تماماً |
| İstediğin yere bırak. Aile zaten onları Her halukarda tekrar düzenleyecek. | Open Subtitles | ضعيهم بأي مكان ،العائلة سوف تعيد ترتيبهم مجدداً على أية حال. |
| Bu benim. Boş ver, burada Her yerde kemikler var. | Open Subtitles | على أية حال يوجد هنا عظام في كل أرجاء المكان |
| Her neyse... konuştuk ve bana tam burs teklif etti, hiçbir şartı yok. | Open Subtitles | على أية حال, لقد تكلمنا, و لقد عرضت عليَّ تعليم كامل, بلا شروط. |
| Her neyse, hangisi olursa olsun, ortalık dağıldı diye arkadaşlarıma bağıran veya çamaşır sepetinin üstündekiler için deliye dönen kişinin sen olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | على أية حال أعلم أنكِ لست أنت التي توبخين أصدقائي بسبب الفوضى أو تفقدين صوابك بسبب ثيابي على سلة الغسيل تلك ليست انت |
| Her neyse, aynı boyda ve yapıda bir sihirbaz arıyoruz. | Open Subtitles | على أية حال، نحن نبحث عن الساحر بنفس الإرتفاع والبنية. |
| Her neyse, çocuklarınızız bilmesini isteyeceğiniz bütün şeyler, herşey tamamdır? | Open Subtitles | على أية حال كلّ المواد التي تعرفونها تم تغطيتها, حسنا؟ |
| Her neyse, ikiniz için taze portakal suyu, o nerede? | Open Subtitles | على أية حال، عصير برتقال لكما انتما الاثنان اين هو؟ |
| Her neyse. Bize Kolombiya'daki Meksikalı arkadaşlarımızla birlikte para kazandıracak bir yöntem. | Open Subtitles | على أية حال، يَتضمّنُنا نَجْعلُ بَعْض المالِ مَع أصدقائِنا المكسيكيينِ مِنْ كولومبيا. |
| Ne de olsa yarın düğünden sonra tüm dedikodular duracak. | Open Subtitles | على أية حال غداً بعد الزفاف كُلّ ألسنة الكلام سَتَتوقّفُ |
| Bununla birlikte, sadece bir ulusal güvenlik meselesi olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | على أية حال، من المُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك أنها مسألة أمن قومي. |
| Ama biliyorlardı ki Hem hükümet Hem de halk, bu kurumlardan usanmıştı. | Open Subtitles | على أية حال، عَرفوا أنّ الحكومةَ والشعب كَانا مرهقين من هكذا مؤسسةِ |
| Neyse ki bir süredir ufak tefek işler için evden uzakta. | Open Subtitles | على أية حال، هو دائم المغادرة من أجل صفقات تجارية تافهة. |
| Kasti, gizli şeyler, Ayrıca bu sabahın dördü tanımlamasını kim buldu? | TED | شيء متعمد، سري، ومن الذي حصل على الكرة السيئة للراب عند الرابعة صباحا على أية حال؟ |
| Ne yazık ki güvecin yok, ama Yine de bir tadına bak. | Open Subtitles | للأسف، ليس لديك قدر بخاري من الخيزران، لكن على أية حال تذّوقه. |
| Aslında, bu topları neden çorbanın içine koyuyoruz, içlerinde zaten et yok mu? | TED | في الواقع، لماذا نضع هذه الكرات في الحساء، هناك لحوم على أية حال؟ |