Her neyse, sizin adınıza kötü adam oldum ve onları sepetledim. | Open Subtitles | على أيّة حال, قمت بدور الرّجل الشرّير بدلاً عنك ورميتهم خارجاً |
Her neyse, mutlu olmalısın. Nişanlandın. | Open Subtitles | على أيّة حال, ينبغي عليك أن تكون سعيداً أنت في مرحلة خطوبة |
Her neyse, bu ciddi bir şey. Bu bir zulüm. | Open Subtitles | على أيّة حال, هذا أمرٌ جدي هذه أمورٌ وحشية, لا مزيد من الابتسامات |
Ona saat 02:00'ye kadar işten çıkamayacağımı söyledim. yine de gelmemi söyledi. | Open Subtitles | وأخبرتُها أنّي لن أنهي عملي حتّى الثانية فأمرتني بالحضور على أيّة حال |
Boşver, önemli değil Zaten, seni çok iyi anladım ben, Nick. | Open Subtitles | على أيّة حال.. لا يهمّ ذلك.. لأنني أفهمك جيّداً يا نـك. |
bu arada yaşlı bir adam seni arıyordu. | Open Subtitles | أوه، على أيّة حال ، هنالك رجلٌ كبيرٌ في السن يبحث عنك |
Her neyse .bulursan beni ararsın olur mu? | Open Subtitles | ,على أيّة حال إتصلى بى اذا عثرتِ عليهم، حسناً؟ |
Ama Her neyse, burada değilsin, bir şeyi bilmeni istedim. | Open Subtitles | لكن ، على أيّة حال ، أنك لست هنا وأردت فقط تعرف شيئاً |
Gittiğini biliyorum. Her neyse, bu benim için kolay değil ama çalışmana son vermek durumundayım. | Open Subtitles | أعلم أنكِ فعلتِ على أيّة حال ، هذا مؤلم جداً بالنسبة لي |
Her neyse, annem sinirini bir yerden çıkarmalıydı. | Open Subtitles | على أيّة حال ، كان على أمي أن تخرجغضبهافي مكانما، و.. |
Her neyse, ayaklarımı üstüne atmayı birkaç hafta önce bıraktım, farketmemiş olabilirsin. | Open Subtitles | على أيّة حال .. أنا توقفت عن وضع قدميّ عليك منذ أسابيع في حالة أنك لم تلاحظ ذلك |
Her neyse, eve olabildiğince erken döneceğim. Doktora göre, 24 saatlik bir şeymiş. Akşamdan kalacağını da unutma. | Open Subtitles | على أيّة حال ، سأعود للمنزل حالما أستطيع يقول الطبيب أنها مسألة 24 ساعة فقط |
Her neyse. O Zaten koca bir sıçan. | Open Subtitles | لا يهم، إنها فقط جرذان كبيرة على أيّة حال |
Her neyse işte. Endişeye gerek yok. Her şey yolunda. | Open Subtitles | لذى على أيّة حال ، لا داعي للقلق فقد إنتهى كلّ شيء بشكل جيد |
Her neyse, buraya dönmenin nasıl olacağını merak ederdim. | Open Subtitles | على أيّة حال كنتُ أتسائل، كيف ستكون العودة إلى هنا. |
İstedikleri her şeyi almışlardı ama yine de öldürdüler onu. | Open Subtitles | حصلوا على جلّ ما يُريدون، لكنّهم قتلوه على أيّة حال. |
Çok acıtıyordur ama kadınlar yine de giyiyor. Neden mi? | Open Subtitles | الأغلب أنّهم يُؤلمون بشدّة، لكنّ النساء يرتدينهم على أيّة حال. |
Bir saat sonra da görüşürüz. Zaten minibüsün çekildi. Gidip alman lazım. | Open Subtitles | سنقابلكَ بعد ساعة، سيتوجّب عليكَ إخراج شاحنتكَ من الحجز على أيّة حال |
Zaten artık hiç kimse gaz için sondaj yapıyor gibi gözükmüyor. | Open Subtitles | على أيّة حال يبدو أن لا أحَد يُنقّب عن الغاز الأن. |
Bölgede işler nasıl gidiyor, bu arada? | Open Subtitles | كيف حال الأمور بالمحميّة، على أيّة حال ؟ |
Mutfak ve hesap makinesi ile başa çıkmayı iyi bilirim ve bana çok para ödemenizi istemiyorum, En azından şimdilik. | Open Subtitles | أعرف طريقي جيداً في المطبخ والحسابات ولست أطلب منكِ أن تدفعي لي أجراً كبيراً ليس بعد ، على أيّة حال |
- Neyse, onunla konuşmalıyız. | Open Subtitles | على أيّة حال يجب علينا التحدّث له |
Her halükarda, geleceğimin güvenli ellerde olduğunu bilmek güzel. | Open Subtitles | على أيّة حال من الجيد أن تعرف أنّ مستقبلك في أيدي أمينة |
Daniel ile gitmelisin. Her durumda buradaki işimiz bitti. | Open Subtitles | يجدر بكِ اصطحاب (دانيال)، قد انتهى أمرنا هنا على أيّة حال |
Kendi paramla satın aldım, bizim paramızla. Her şekilde alıyorum. | Open Subtitles | سواء بنقودي أو بنقودنا فأنا سأشتريه على أيّة حال |