ويكيبيديا

    "على استعداد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hazır
        
    • hazırız
        
    • razıyım
        
    • hazırsın
        
    • razı
        
    • hazırdım
        
    • için hazırım
        
    • razıydı
        
    • hazırdın
        
    • hazırdı
        
    • istiyor
        
    • hazırsan
        
    • istekli
        
    • karşı hazırlıklı
        
    Genç karısını memnun etmek için neredeyse her şeyi yapmaya hazır. Open Subtitles انه على استعداد ان يفعل اى شئ لكى يرضى زوجته الشابة
    Ben onu alırım, sen onları buradan belirtmek için hazır ol. Open Subtitles سأحضر لها، وتحصل على استعداد لمحجر العين لهم للخروج من هنا.
    Birisi için her şeyi feda etmeye hazır olduğun zaman. Open Subtitles عندما تكون على استعداد أن تضحي بكل شيء لشخص ما
    Filistin'deki din kardeşlerimize elimizden ne gelirse yapmaya hazırız hocam. Open Subtitles نحن على استعداد لمساعدة الاخوة الفلسطينيين في أي وسيلة ممكنة.
    Kuralları çiğnemeye razıyım ve sana bildiğim her şeyi anlatmak istiyorum. Open Subtitles إنى على استعداد لكسر القانون ومستعد أن أقول لك كل شىء.
    Öldürmek için yeterince hazırsın, ama ölmeye hazır görünmüyorsun. Open Subtitles كنتم على استعداد للقتل يبدو انكم لستم على استعداد للموت
    Sen benden insanların asla yapmaya razı olmayacağı şeyleri yaptırmamı istiyorsun. Open Subtitles تريدني أن أجعل أشخاصاً يقومون بأمور ليسوا على استعداد للقيام بها
    Yani, herkes hazır mı kan ve idrar tesri için? Open Subtitles لذا ، فإن الجميع على استعداد لل الدم وفحص البول؟
    Ben de artık seks yapmak için hazır olduğunu düşünüyordum. Open Subtitles اعتقدت انها على استعداد أخيرا لممارسة الجنس معي مرة أخرى
    Ama gerekirse aynı zamanda uğrunda ölmeye hazır olduğum bir ideal. Open Subtitles ولكن إذا لزم الأمر، وهو المثل الأعلى أنا على استعداد للموت
    Thomas, senin adamın Danimarkalılara haber vermek için hazır herhalde. Open Subtitles توماس،متى تظن زملائك الدنمركيين سوف يكونون على استعداد لسماع الأخبار
    Dinle beni, LSAT sınavlarına girdiğini biliyorum avukat olmaya da hazır olabilirsin. Open Subtitles انظري أنا أعلم بأنك أنهيتي إختباراتكِ و أنك على استعداد لتصبحي محامية
    Görünen o ki Hindistan genç başbakanına bir kez daha hazır. Open Subtitles تبدو مثل الهند هو مرة أخرى على استعداد لأصغر رئيس وزرائها.
    Onların hepsine sahip olabilmek için her şeyi yapmaya hazır mısın? Open Subtitles هل أنت على استعداد للقيام بكل ما يلزم لتحظي بكل ذلك؟
    Tüm engeller Tanrının testidir ve kendimizi feda etmeye hazırız. Open Subtitles جميع العقبات امتحان من الاله ونحن على استعداد للتّضحية بأنفسنا
    Şimdi, yarından itibaren yıllık 100 pounda sana kendi işini kurmaya razıyım. Open Subtitles الآن انا على استعداد اقضي معك ليالي لممارسة اختصاصك ابتدءاً من الغد
    Söylediklerin saçmalık, ölmeye hazırsın gibi, bu yüzden olmaz. Open Subtitles القمامة أنت على وشك أن أقول، أنك أحرزنا على استعداد للموت من أجل ذلك، لأن ذلك هو هراء.
    Bu yüzden benim fikrimi dinleyip razı olacağını tahmin ediyorum. Open Subtitles لذلك أفترض انك على استعداد للإنصياع لرأيي
    Bunu bekliyordum ve gerçeğimi anlatmak için bedelini ödemeye hazırdım. TED كنت أتوقع ذلك، وكنت على استعداد لدفع هذه التكلفة من أجل قول حقيقتي.
    Peki, biraz saman atmaya ve buraya ahır demek için hazırım. Open Subtitles حسنًا، أنا على استعداد أن ألقي بعض القش و أدعو هذا المكان حظيرة
    Bir daha içmeye razıydı. Open Subtitles انه على استعداد لان يشرب الكحول مره اخرى
    Davamız için her şeyi yapmaya hazırdın. Open Subtitles أنت على استعداد لفعل أي شئ من أجل قضيتنا
    Yani, köpek ne yapılması gerektiğini biliyordu ve en büyük fedakârlığı yapmaya hazırdı. Open Subtitles لذلك علم الكلب ما الذي عليه فعله وكان على استعداد لتقديم التضحية الكبرى
    Asıl soru şu, gerçekten bu riski almak istiyor muyuz ? TED السؤال هو نحن على استعداد لهذه المخاطرة؟
    Buna hazırsan, bundan eminsen yap. Open Subtitles طالما أنتِ على استعداد لذلك وأَعْني متأكِّدة تماماً
    Artık bir medyum çağırmanın vakti gelmişti, istekli bir ruh, Binder'in özlediği ve sevdiği merhumlarıyla iletişime geçmesini sağlayabilirdi. Open Subtitles لتر وكان الوقت الآن ل جلب المتوسطة , روح على استعداد تسمح بيندر للتواصل مع الشعب الذي غاب وأحب.
    Bu da olayı içinden çıkılmaz yapar. Buna karşı hazırlıklı olduğunuzdan emin değilim, memur bey. Open Subtitles شيء وأنا حقا غير متأكد من أنك على استعداد لذلك، وموظف.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد