ويكيبيديا

    "على الأرجح أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • muhtemelen bir
        
    • büyük ihtimalle
        
    • iyi olacak
        
    muhtemelen bir şeyi yoktur ama çok yaşlı ve İrlandalıdır. Open Subtitles على الأرجح أن شيئاً لم يحصل لها. ولكنها مسنّة، وإيرلندية
    Sophie çok iyi bir insan. Ona bunu yaptığı için muhtemelen bir şeyler almalıyız. Open Subtitles إنّها مذهلة، علينا على الأرجح أن نجلب لها شيئًا على معروفها هذا، تُـرى ماذا سيكون مناسبًا؟
    muhtemelen bir vahşi mantar türünden geliyor. Open Subtitles على الأرجح أن يكون مشتق من أنواع الفطر البري.
    Amerika'daki benzin tüketimi büyük ihtimalle 2007'de zirveye ulaştı ve şimdi de düşüşte. TED على الأرجح أن إستهلاك الوقود في الولايات المتحدة كان عام 2007 وهو يتراجع.
    Kocam büyük ihtimalle banyoda sızmıştır, ya da en azından öyle olmayı umuyordur. Open Subtitles على الأرجح أن زوجي فقد الوعي في الحمّام أو أقله يتمنى ذلك
    Pekala, o halde Stuart şu anda büyük ihtimalle evde sizi bekliyordur. Open Subtitles في هذه الحالة على الأرجح أن ستيوارت في المنزل الأن بانتظاركما
    Sanırım buna müdahil olmam gerekiyor ama enerjimi Kurabiye canavarı konusunda harcarsam daha iyi olacak. Open Subtitles ينبغي على الأرجح أن أتدخل بهذا الصدد لكن أعتقد أن طاقتي تُستهلك بشكل أفضل على مسألة وحش الكعك
    Baksana Tiger Korkak*, gitsen iyi olacak, çünkü bundan hoşlanmayacaksın. Open Subtitles إسمع يا تايقر وودز, يجدر بك على الأرجح أن تنصرف, لأنه لن يعجبك ذلك
    Ateş gücü önemlidir, ...ama operasyon muhtemelen bir silahtan çok taze piller tarafından kurtarılır. Open Subtitles و لكن لمهمة على الأرجح أن يتم فيها الإنقاذ بواسطة بطاريات جديدة أفضل من المسدس " أحضر الكاميرا"
    H-10 muhtemelen bir konum, ya da isim ve konum. Open Subtitles H10" على الأرجح أن المقصود بـ" هو مكان أو اسم ومكان.
    Bailey muhtemelen bir trende Meksika'ya gidiyordur. Gelmiş geçmiş en kötü nedimeyim. Open Subtitles على الأرجح أن (بيلي) قفزت في شاحنة متجهة إلى "المكسيك" الآن.
    büyük ihtimalle katil onu arka koltukta bekliyordu. Open Subtitles على الأرجح أن القاتل كان في المقعد الخلفي بانتظاره
    Etrafınız sarılı derdik ama Makine büyük ihtimalle bunu size söylemiştir. Open Subtitles أنتم محاصرون، لكن على الأرجح أن آلتكم أخبرتكم ذلك بالفعل
    Joey Nappo yangını başlattığında büyük ihtimalle adam kendinde değildi. Open Subtitles حسناً.. على الأرجح أن "رون هانا" لم يكن في وعيه لحظة قيام "نابو" باشعال النار
    büyük ihtimalle sen takip edeceksin, ama herkes benden duydu. Open Subtitles على الأرجح أن عليك ان تتابع الأمر .... لكن الجميع استمع لي
    Bu yıldız görüntüsü biraz eski, ama büyük ihtimalle şu ışığın civarındadır. Open Subtitles حسنًا ، هذه المجموعة الشمسية ... عفا عليها الزمن قليلاً، ولكن على الأرجح أن يكون في مكانٍ ما قُرب ذلك الضوء
    Gidip barı açsam iyi olacak. Millet kapı önünde toplanmış, alkol krizi eşiğindedir kesin. Open Subtitles من الأفضل أن أذهب لفتح الحانة على الأرجح أن الرجال مجتمعون هناك يرتجفون
    Biz eve gitsek iyi olacak ama hamur tatlısı için teşekkürler, çok lezzetliydi. Open Subtitles حسناً، يجب على الأرجح أن نعود إلى المنزل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد