ويكيبيديا

    "على الرغم من أنهم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • rağmen
        
    Çünkü çaresizlik, iç savaş, açlık ve kıtlık, Afrika gerçeğinin parçası olmalarına rağmen, gerçeklik, sadece bunlardan ibaret değildir. TED ﻷن البؤس، والحرب الأهلية، والجوع والمجاعات، على الرغم من أنهم جزء لا يتجزأ من واقعنا الأفريقي، إنهم ليس الواقع الوحيد.
    Kağıt gibi, çok esnek bir malzemeden yapılmış olmalarına rağmen dayanırlar, bozulmazlar. TED وهي تدوم طويلاً، على الرغم من أنهم صممت من مادة مرنة، مثل الورق.
    Gün içinde başka işleriniz olduğunu bilmelerine rağmen geç cevap verdiğinizde sabırsızlanırlar. TED ربما يكونون غير صبورين عندما تكون بطيئًا في الاستجابة، على الرغم من أنهم يعرفون أنك تقوم بأشياء أخرى في ذلك اليوم.
    Ressamları düşünün, içerik sağlayıcılar olarak değil, bu konuda çok başarılı olabilmelerine rağmen, fakat, yine, gerçek katalizörler olarak. TED فكر في الفنانين ليس كموفري المحتوى على الرغم من أنهم يمكنم أن يكونوا بارعين في ذلك و لكن مرة أخرى ، كما محفزين حقيقين.
    Onların problemi olan ilk çift olmadıklarını bilmeme rağmen. Open Subtitles على الرغم من أنهم ليسوا فقط الزوجان الذين لديهم مشاكل
    Bana hakaret etmelerine ve bana mafya üyesi demelerine rağmen onları kabineye aldım. Open Subtitles على الرغم من أنهم أهانوني و وصفوني برجل المافيا
    Değildi. Ama buna rağmen fikri daha iyi pazarlamışlardı. Open Subtitles لم يكن, على الرغم من أنهم سوقوا الفكرة بشكل أفضل
    Geçen gece buz pateni olmasına rağmen Jets maçını izlememe izin verdi. Open Subtitles وقد سمح لي بمشاهدة الجاز على الرغم من أنهم كانوا يتزلّجون
    Birisi hukuk danışmanına her şeye hayır demesine söyler her ne kadar yanlış yolda olduklarını bilmelerine rağmen yani bunlara karşın anne ve baba çocuklarını çok ama çok severler... Open Subtitles أحدهم يخبر محاميه بأن يستمر في قول ,لا, في كل الأمور على الرغم من أنهم يعلمون أن ذلك خطأ ما يعني أنه رغم كل ذلك
    Kurşunla temas edenlerin zehirlendiğini kısır kaldığını ve delirdiğini bilmelerine rağmen bilin bakalım, efsanevi su kemerlerine su taşıyan boruları yapmak için hangi metali kullandılar? Open Subtitles على الرغم من أنهم كانوا يعلمون بأن لمس الرصاص يسبب تسمم لا محالة منه ..ويؤدي الى العقم والجنون
    Bizim en yakın kuzenlerimiz olmamalarına rağmen ,her şekilde, insan olmayan primatlar arasında en karışık sosyal sisteme sahipler, Open Subtitles على الرغم من أنهم ليسوا أقرب اقربائنا، بأي طريقة، لديهم نظام اجتماعي هو الأكثر تعقيدا من أي من الرئيسيات غير البشرية،
    Pakistan'da olmalarına rağmen, medreselerin çoğu geçen 20 yılda Suudi Arabistan'ın gönderdiği paralarla kurulmuştu. Open Subtitles على الرغم من أنهم كانوا في باكستان أغلب المدارس شُيدت قبل أكثر من عشرين عاماً بأموال السعودية
    Sunucu: San Francisco'nun Oakland Bay köprüsünün altına harikulade bir şekilde kurulmuş açık bir ofis alanında çalışmalarına rağmen ekip bu hücrelerde yaşanabilecek sorunları deneyimlemek amaçlı kendilerine küçük çalışma hücreleri yarattılar. TED المعلق: على الرغم من أنهم يعملون في مساحات مفتوحة مقامة بشكل رائع تحت جسر خليج أوكلاند بسان فرانسيسكو قام الفريق ببناء مساحات العمل المقسمة الصغيرة الخاصة بهم حتى يشعروا بالمشكلة بأكملها.
    Konuşmayı yaptıklarında konferanstakiler bilgisayar güvenliği araştırmacıları olmasına rağmen sonuçlar herkesi şaşırtmıştı. TED النتائج مذهلة، وعندما قدموا ذلك الحديث، على الرغم من أنهم ألقوا هذا الحديث في مؤتمر لمجموعة من باحثي أمن الحاسوب الجميع كان مبهوراً.
    Bu sesleri duyduklarını hatırlamamalarına rağmen, işaret verilen anılar, verilmeyenlerden daha iyi hatırlandı. TED لقد استعادوا الذكريات التي تم ربطها بالصوت بشكل أفضل من تلك التي لم يتم ربطها به. على الرغم من أنهم لا يتذكرون سماعهم لتلك الأصوات؟
    "Varsayalım İran'dasın, ve diyelim ki akrabaların hiç bir yanlışları olmamasına rağmen zarara uğratıldılar." gibi şeyler söylemen gerekir. TED يجب عليك القول، تخيل أنك كنت في إيران، وتخيل أن كل أقاربك عانوا من أضرار جانبية على الرغم من أنهم لم يفعلوا أي شيء خاطئ.
    Başarmalarına rağmen yapabildiklerini sanmıyorlardı. TED لم يعتقدوا أنهم قاموا بعمل جيد على الرغم من أنهم فعلوا .
    Bu durumda bile, çekici yüzler, görme merkezinde müthiş bir sinirsel etkinliğe yol açtılar, yani o anda denekler kişinin güzelliğine değil, kimliğine odaklanmış olmalarına rağmen. TED وحتى في هذه الحالة، الوجوه الجذابة قادت النشاط العصبي بقوة في القشرة البصرية، على الرغم من أنهم كانوا يفكرون حول هوية الشخص وليس جمالهم.
    Esmer olmalarına rağmen çok beyazlar. Open Subtitles على الرغم من أنهم يُدعون براون"بني" إلا أنهم بيض تماماً
    Hem de benden nefret etmelerine rağmen. Open Subtitles على الرغم من أنهم يكرهونني.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد