Eğer bu ambulansın güzergahını bulabilirsek o zaman doğru yolda ilerlemeye başlamış oluruz. | Open Subtitles | لو اكتشفنا فى اى اتجاه كانت تتجه سياره الاسعاف سنواصل على الطريق الصحيح |
En azından doğru yolda olduğumuzdan eminiz. | Open Subtitles | على الأقل نحن نعرف اننا على الطريق الصحيح |
Erin, bir seferinde doğru yolda olduğunu hissettiğini söylemiştin. | Open Subtitles | إيرين، مرة قلت أنك تشعرين بأنك على الطريق الصحيح |
Umarım uygun dozda din eğitimi genç delikanlıya doğru yolu gösterir. | Open Subtitles | .. على أمل أن جُرعة جيدة من الدين .. .. يُمكنها أن تضع الشاب على الطريق الصحيح .. |
Doğru yoldan gidiyorsun, Jackie. | Open Subtitles | انتي على الطريق الصحيح جاكي هيا تابعوا العمليه |
Emin olmadığım tek şey doğru iz üzerinde olup olmadığımız. Hayır! | Open Subtitles | الشىء الوحيد الذى لست متأكدة منه هو أن نكون على الطريق الصحيح |
Harita kontrolü yaptık ve hala doğru yoldayız gibi görünüyor. | Open Subtitles | نحن فقط عملنا مراقبة خريطة , ونحن ما زلنا على الطريق الصحيح. |
Bize, dünyanın hizaya gireceğini ve evrenin, bize doğru yolda olduğumuza dair işaretler vereceğini söylüyorlar. | Open Subtitles | فهم يخبرونا أن العالم سيحتشد ويعلن إننا نسير على الطريق الصحيح حيث سيمنحنا الكون علامات ودلالات |
Ve bu genellikle doğru yolda olduğumu gösterir. | Open Subtitles | وهذا بالعادة علامة تشيير إلى أنني على الطريق الصحيح |
Ve bunun bir parçası olmak bile bana doğru yolda olduğumu hissettiriyordu. | Open Subtitles | ومجرد كوني جزءا منه شعرت بأنني على الطريق الصحيح |
Geçmişin hatalarını değiştiremem. Ama doğru yolda olmanı sağlayacağım. | Open Subtitles | لا يُمكننى إصلاح خطوات الماضي، و لكِن سوف أراكَ على الطريق الصحيح. |
Tüm bunlar doğru yolda olduğumun kanıtları. | Open Subtitles | ، كل هذه الصور تعني . بأنني على الطريق الصحيح |
doğru yolda olduğumuzu göstermek için bize işaret veriyor. | Open Subtitles | انة اعطانا علامة على اننا على الطريق الصحيح |
Baskerville Konağı'na gitmek için doğru yolda mıyım acaba, söyleyebilir misiniz? | Open Subtitles | إننى أستاءل ، هل أنا على الطريق الصحيح لقاعة " باسكيرفيلز " ؟ |
İstersen doğru yolu tarif edebilirim. | Open Subtitles | اذا أردت يمكننى أن أدلك على الطريق الصحيح |
Benim için kemiklerini atmanı istiyorum! doğru yolu bilmem gerekiyor! | Open Subtitles | كنت أتسائل هل بإمكانك أن تدلينا على الطريق الصحيح |
Sonuç olarak söyleyeceğimiz şu yanlış tren, Chennai Ekspres, bana doğru yolu gösterdi. | Open Subtitles | لقد تم وحدث كل ما أراده قطار خاطيء واحد سريع إلى تشيناي دلني على الطريق الصحيح |
Doğru yoldan mı gidiyorum bu arada? | Open Subtitles | هل أنا على الطريق الصحيح من هنا؟ |
doğru iz üzerinde olmalıyız. | Open Subtitles | لابد اننا على الطريق الصحيح |
Ve eğer BHÇ yeni parçacıkları görürse, doğru yoldayız demektir. | Open Subtitles | وإذا استطاع المصادم أن يرى جسيمات جديدة فنحن على الطريق الصحيح |