Ve Kapağında resmi vardı, güneş gözlükleriyle bir hippiyi andırıyordu. | Open Subtitles | وكانت هو على الغلاف ، . مثل هيبي مع ظلال |
Ama oğlumun resmini Kapağında göreceğimi hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لكنني لم أحلم قط أن تظهر صورة ابني على الغلاف |
Garip gelebilir ama Kapaktaki eser eşime ait. | Open Subtitles | قد يبدو الأمر غريباً لكن تصميم زوجي على الغلاف |
Kapaktaki modelin sevimli ve gizemli bir yüz ifadesi var. (Kate Upton) | Open Subtitles | عارضة الأزياء على الغلاف لها تلك تعابير الوجه الغامضة. |
Neredeyse iflas ediyordu, ve bir gün Kapağa Miss Transistor'ü koydu. | Open Subtitles | أفلس تقريبا، وبعد ذلك بيوم واحد وضع الآنسة ترانسستور على الغلاف |
Çocuklar! Yeni telefon rehberi geldi. Ve fotoğrafınız Kapakta! | Open Subtitles | وصل دليل الهواتف الجديد وصورتكما على الغلاف |
Bir çok Ön sayfada amirlerimizle birlikte bizi haşlar. | Open Subtitles | سوف يضعنا بصورة مكبرة على الغلاف لكي يعاقبنا بقسوة |
Kitaptaki göğüs uçları gözüken kız yüzünden mi? | Open Subtitles | الفتاة على الغلاف التي تظهر حلماتها؟ |
Onu Kollier'in Magazini Aralık 1943 sayısının Kapağında görmüştünüz. | Open Subtitles | رأيتموه على الغلاف مشكلة ديسمبر 1943 في مجلة كولر |
- Aslında bu arka Kapağında yazıyordu. | Open Subtitles | في الواقع، كان ذلك موجود على الغلاف الخلفي |
Peki, ama albüm Kapağında pembe bir elbise giymem şartıyla. | Open Subtitles | حسناً، لكنى سأرتدى فستان وردى على الغلاف |
Bir şapka ve güneş gözlüğüyle plak Kapağında oturan onunla bir kaydından başka, elimizde herhangi bir bilgi yoktu. | Open Subtitles | لم تكن هناك أي معلومات . باستثناء صورته جالسا على الغلاف . يرتدي قبعة ونظارات شمسية |
"Life" dergisi. Ben Kapaktaki Pan Am hostesiyim. | Open Subtitles | مجلة "لايف"، أنا مضيفة "بان أم" الموجودة على الغلاف. |
"Kapaktaki Youssouf Male değil" diyorlar. | Open Subtitles | يقولون أن هذا ليس (يوسف مالي) على الغلاف هذا هو |
Time dergisine gönder. Resmi Kapağa bassınlar. Üstüne de | Open Subtitles | أرسل هذا الموضوع لوقت وتشير إلى أن تنورة على الغلاف. |
Vazgeç ezik! Numaranı da Kapağa yazma, seni aptal... | Open Subtitles | استسلم يافاشل،ولاتضع رقمك على الغلاف ايها الغبي |
Tatlım, broşüre baktım, ve Kapakta bir Fiesta vardı, bir Bingo değil. | Open Subtitles | كانت هناك صوره لمهرجان على الغلاف وليست البينجو |
Kapakta da kasırga var, televizyonda da. | Open Subtitles | انظر اعصار على الغلاف.. اعصار في التلفاز |
- Ön sayfada! - Bunlar sadece bir kaşık suda fırtına koparma. | Open Subtitles | لقد كان على الغلاف - إنها زوبعة في فنجان - |
Ön sayfada ben varım bak, belki fark etmemişsindir. | Open Subtitles | وأنا على الغلاف في حال لم تلاحظ ،هذا النوع ... |
Kitaptaki göğüs uçları gözüken adam mı? | Open Subtitles | الرجل على الغلاف الذي يظهر حلماته؟ |