ويكيبيديا

    "على علاقة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bir ilişkisi
        
    • bir ilişkimiz
        
    • bir ilişki
        
    • bir ilişkim
        
    • yatıyor
        
    • birlikte
        
    • bir ilişkin
        
    • bağlantısı
        
    • ilişkiniz var
        
    • ilişkisi var
        
    • ile
        
    • yatıyordu
        
    • bir ilişkiye
        
    • bir ilişkiniz
        
    • ilişkisi olduğunu
        
    Bana Charlie'yle bir ilişkisi olduğunu söyledi. İki ay önce. Open Subtitles التى قالت أنها كانت على علاقة مع تشارلى قبل شهرين.
    Açıkçası, bizim geleneksel bir ilişkimiz yok ama senden hoşlanıyorum. Open Subtitles من الواضح, إنّنا لسنا على علاقة تقليدية، ولكنّي مُغرم بكِ.
    Takip eden kişilerin,aslında takip ettikleri kişilerle.... ...bir ilişki yaşadıklarını sandıklarını biliyor muydun? Open Subtitles أتعلم أن معظم المتربصين يعتقدون حقاً بأنهم على علاقة مع الشخص الذي يتربصونه؟
    İşte bu yüzden bir ilişkim olduğunu reklam etmeye niyetim yok. Open Subtitles وهذا سبب يجعلني لا أعلن حقيقة بأنني كنت على علاقة غرامية
    Amada Tanner, Başkan'la yatıyor muydu? Öyle isterdin, değil mi? Open Subtitles هل كانت أماندا تانر على علاقة بالرئيس؟ ألا تتمنى هذا؟
    Ongar'lı genç kadın, işte orada, Hani şu yılanbalığıyla birlikte olan. Open Subtitles كانت هناك سيدة من أونجار على علاقة غرامية مع سمك الثعبان
    Şimdi senin bu kadınla iğrenç, ahlâksız ve kirli bir ilişkin olduğunu söylüyorlar. Open Subtitles يقال بأنك فضحت نفسك ودنست شرفك وأنك على علاقة غير شريفة مع تلك المرأة
    Bakanı vuran kişiyle bağlantısı olduğunu düşünüyoruz. Open Subtitles نظن أنها ربما تكون على علاقة بأيا كان من أطلق النار على الوزير.
    Cinsel bir ilişkiniz var ve adam gibi söylüyorum, bir görevi ya da bir ajanın güvenliğini tehlikeye atmanın bundan daha iyi yöntemi yok. Open Subtitles أنتما على علاقة جنسية، وبصرآحة ليس هُناك طريقة أسوأ من ذلك لفضح مهمة أو تعريض عميل للخطر
    Debbie ve Roger Zisk hakkında haklıydın.Onların bir ilişkisi varmış Open Subtitles انظر كنت محقا بشأن ديبي وروجر زسك كانا على علاقة
    Eğer bu kız ile bir ilişkisi varsa kayıtlara geçmiş olması lazım. Open Subtitles لو كان على علاقة غراميّة بهذه الفتاة، فلابدّ أن يكون هناك سجل.
    Güzellik salonunda çalışan birisiyle herhangi bir ilişkisi olan var mı? Open Subtitles الآن، أهُناك أيّ أحدٍ هُنا على علاقة بشخصٍ من مجال الجمال؟
    Artık bir ilişkimiz olduğu için seks hayatımızın sıradan olduğunu düşünmeye başlıyorsun. Open Subtitles نحن على علاقة الآن، وأنت تظنّ أنّ ذلك سيغيّر طبيعة علاقتنا الجنسيّة
    Eğer normal, en azından olabildiğince normal bir ilişkimiz olacaksa bana karşı dürüst olman gerekiyor. Open Subtitles إن كُنّا سنحصل على علاقة طبيعية، على الأقل طبيعية بقدر الإمكان، فيجب أن تكون صادقاً معي
    Bak, eğer yöneticinle bir ilişki yaşıyorsan, bu durumu bildirmek zorundasın. Open Subtitles حسناً, إذا أنت على علاقة مع رئيستك, يجب أن تكشف عنها
    Bu Charlie sağlam ve derin bir ilişki kurmayı umuyordu. Open Subtitles ذلك شارلي كان يامل ان يحصل على علاقة عميقة وجوهرية
    ışte bu yüzden bir ilişkim olduğunu reklam etmeye niyetim yok. Open Subtitles وهذا سبب يجعلني لا أعلن حقيقة بأنني كنت على علاقة غرامية
    Onunla yatıyor olsaydık ne kadar para harcardım bir düşün. Open Subtitles تخيل ما كنت لأنفقه عليها لو كنا على علاقة جنسية.
    On yıldır birlikte çalışıyoruz, beş yıldır birlikte yatıyoruz ve üç yıldır evliyiz. Open Subtitles نعمل معاً منذ عشر سنوات، على علاقة ببعضنا لخمس سنوات ومتزوجان منذ ثلاثة.
    Yani Harriet Lichtman ile bir ilişkin yok mu? Open Subtitles لقد أردت فقط معلومات داخلية كي تستطيع المراهنة في المقهى إذاً أنت لست على علاقة غرامية مع هاريت ليكمان
    Ölen kızın aynı zamanda komünist partilerden biriyle bağlantısı varmış. Open Subtitles الفتاة التي كانت معه كانت على علاقة مع عضو سياسي أخر
    Elbette. Babam ile iyi bir ilişkiniz var. Open Subtitles عليّ ذلك فلقد حافظت على علاقة طيبة مع والدي
    Önemli olan şey ikimizin arasında bir arkadaş ilişkisi var. Open Subtitles ما يهم الآن هو أننا على علاقة في العمل على نفس القضية
    Çünkü benim hasta, pislik büyükbabamın Ashley'in büyükannesi ile ilişkisi varmış. Open Subtitles لكن لماذا? بسبب أن جدي اللعين, كان على علاقة مع أختها.
    Yani, başka biriyle yatıyordu. Open Subtitles أقصد أنهُ كان على علاقة بأحدهن ذلك الوقت
    Ama sadece kariyerime odaklanmak istiyorum, bir ilişkiye değil. Open Subtitles لكن الآن أريد التركيز على مستقبلي، لا على علاقة
    Onunla bir ilişkiniz olduğuna inanmamı gerçekten beklemiyorsunuz, değil mi? Open Subtitles حقاً تتوقعين مني أن أصدق بأنكِ على علاقة معه؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد