Sokaklar ise şehrin en değerli kaynaklardan biri, fakat göz önünde bulunmalara rağmen onlara pek değer verilmiyor. | TED | الشوارع هي من أهم العناصر التي تمتلكها المدينة قيمة كبيرة مخفية على مرأى من الجميع |
Her zaman bir şeyi saklamak için en iyi yerin göz önünde olan yer olduğuna inanmışımdır. | Open Subtitles | انا دائما مقتنع أن أفضل مكان لاخفاء شيء، هو على مرأى من الجميع |
Cesedi saklamak için değil çünkü göz önünde bir yere bırakmış. | Open Subtitles | حسناً، ليس لإخفاء الجثة فقد تركها على مرأى من الجميع، لذا... |
Her ne kadar temkinli olmakla, devlet başkanını 500 kişinin gözü önünde öldürmek pek uyuşmasa da. | Open Subtitles | حتى لو كان هذا الحذر صادر من شخص قد اغتال رئيس دولة على مرأى من 500 شخص |
Hemen hemen aynı zamanlarda, orada 544 gemicinin, birçoğu hemen Somali açıklarında, herkesin gözü önünde demirlemiş olan gemilerde rehin tutulduğunu keşfettim. | TED | وفي نفس الوقت تقريباً، اكتشفت أن هناك 544 من البحارة تم احتجازهم على متن سفن، في الغالب كانت راسية على السواحل الصومالية على مرأى من الجميع. |
Küpler güneş doğduğunda gözümüzün önünde büyük rakamlarla ortaya çıktılar. | Open Subtitles | وصلت المكعبات على مرأى من الجميع في كميات كبيرة، كشروق الشمس |
Kitana ve Mileena, Shao Kahn'ın gözetiminde yetişti. | Open Subtitles | تدرّبت (كيتانا) و(مالينا) على مرأى مِن أعين (شاوكان). |
göz önünde saklanmış, hiç cevaplanmaması gereken soru. | Open Subtitles | السؤال الذي لا يجب أن تتم الإجابة عليه المخفي على مرأى الجميع |
Her iyi hilebazın yaptığı gibi göz önünde. | Open Subtitles | على مرأى من الجميع ، حيث كل . المخادعون يختفون |
Evrendeki en eski soru, göz önünde saklı... | Open Subtitles | أقدم سؤال في الكون، المخفي على مرأى من الجميع |
Debbie göz önünde böyle gizlendiyse, Gloria ve Marguerite'nın da böyle yapması mümkün. | Open Subtitles | إذا كانت ديبي بهذه الكيفية اختبأت على مرأى من الجميع، انها رهان جيد أن جلوريا و مارغريت قاموا أيضا. |
göz önünde saklanacağız. | Open Subtitles | حتى ذلك الحين نختبيء على مرأى من الجميع. |
Görünüse göre, onu göz önünde bir yere saklamıs. | Open Subtitles | قال والدك أنه قام بتدميره وعلى ما يبدو ، قام بإخفاؤه على مرأى من الجميع |
göz önünde saklıyorlar. | Open Subtitles | مخفية تماما على مرأى من الجميع |
Tanrı'nın gözü önünde büyük bir günah işlediniz! | Open Subtitles | سقطتم في خطيئة عظيمة ! على مرأى من الله |
Tanrı'nın gözü önünde büyük bir günah işlediniz! | Open Subtitles | سقطتم في خطيئة عظيمة ! على مرأى من الله |
Herkesin gözü önünde. | Open Subtitles | على مرأى الجميع ...لديه الأذواق مكلفة |
Böylece onu Nassau'nun gözü önünde yeneceksin. | Open Subtitles | حتى تتمكن من إلحاق الهزيمة به على مرأى ومسمع (ناسو) بأكملها |
Saklanıyor, tamam ama gözümüzün önünde olduğundan emin olabilirsin. | Open Subtitles | هُو يختبئ بكلّ تأكيد، لكن أراهن أنّه على مرأى من الجميع. |
Kitana ve Mileena, Shao Kahn'ın gözetiminde yetişti. | Open Subtitles | تدرّبت (كيتانا) و(مالينا) على مرأى مِن أعين (شاوكان). |