Pekala, çok teşekkürler Dr. Tompkins, Zaman ayırdığınız için. | TED | حسنًا، شكرًا جزيلًا لك دكتور تومكنس، شكرًا على وقتك. |
Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً على وقتك الثمين لمجيئك الى مجلس الاباء |
Peki. Hayır, anlıyorum. Zaman ayırdığınız için teşekkürler. | Open Subtitles | حسناً، لا لقد فهمت شكراً جزيلاً على وقتك |
Vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz Bay Hairston, bağlantıda olacağız. | Open Subtitles | شكراً على وقتك سيد هيرستون سنكون على إتصال |
Belki de iyi bir fikir değil. Ama Zaman ayırdığın için teşekkürler. | Open Subtitles | لعلها ليست فكرة سديدة، ولكني أشكرك على وقتك. |
Zamanınız için teşekkürler. Teşekkürler efendim Zamanınız için. | Open Subtitles | شكراً على وقتك , أقدر هذا شكراً لك , سيدي , على وقتك |
Karına dönmeye can atıyorsundur. Vakit ayırdığın için teşekkürler. | Open Subtitles | ربما كنت حريصة على العودة مع زوجتك شكرا على وقتك |
Zaman ayırdığınız için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا لك على وقتك هاي ، انتظر هل أنا في خطر هنا؟ |
Bu iş telefonum. Bu da cep numaram. Zaman ayırdığınız için teşekkürler. | Open Subtitles | هذا رقم مكتبي وانا أكلمك من جوالي الان شكرا على وقتك |
Zaman ayırdığınız için teşekkürler. | Open Subtitles | حسناً. شكراً جزيلاً على وقتك. أقدّر لك ذلك. |
Zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz, Bayan Florrick. | Open Subtitles | لم نتحدث أنا وبيتر في تلك الليلة شكرًا على وقتك يا سيدة فلوريك |
Eh, sanırım tek yapabileceğimiz Zaman ayırdığınız için teşekkür etmek. | Open Subtitles | حسنا. أفترض أن كل ما نستطيع فعله هو أن نشكرك على وقتك |
Arayıp doğrulamak istedik sadece. Zaman ayırdığınız için teşekkürler. | Open Subtitles | كان علينا أن نتصل ونتأكد , شكرًا لك على وقتك |
Bana Zaman ayırdığınız için tekrar teşekkür ederim Bayan Morris. | Open Subtitles | ربما لم تكن كذلك مرةً أخرى شكراً على وقتك |
- Vakit ayırdığınız için sağ olun, dedektif. - Tabii ki. | Open Subtitles | ـ شكراً لك على وقتك ، أيها المُحقق ـ بالطبع |
Umarım. Vakit ayırdığınız için sağolun. | Open Subtitles | أتمنى هذا شكرا على وقتك يا سيدي |
- O zaman biraz daha tanışmış oluruz. - Vakit ayırdığınız için teşekkürler. | Open Subtitles | حتى نتعارف بشكل أفضل شكراً على وقتك |
Zaman ayırdığın için teşekkürler. Tek başıma yemek istemedim. | Open Subtitles | شكراً على وقتك اليوم، فلم أرغب في تناول الطعام بمفردي. |
"Ama, Zaman ayırdığın için teşekkürler, o halde bana teşekkür edebilirsin. | Open Subtitles | لكن شكرا على وقتك ،" " ثم تستطيعون شكري على وقتي |
Zamanınız için teşekkürler. Önemli birisiniz benim için. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً , سيدي , على وقتك اليوم , أنت شخص مهم بالنسبة لي |
Doğru. Kendine iyi bak. Hey, Vakit ayırdığın için sağ ol. | Open Subtitles | ,نعم , نعم أشكرك بشدة على وقتك |
Vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederim sayın milletvekili. | Open Subtitles | شكرًا على وقتك يا سيادة النائبة |
Gelecek hafta meşgulüz, ama bu akşam Zamanınızı ayırdığınız için teşekkürler. | Open Subtitles | إننا مشغولان في الأسبوع القادم لكن شكراً لك على وقتك الليلة |
Pekâlâ, bu her şeyi açıklıyor. Özür dileriz, bayım. Vaktiniz için sağ olun. | Open Subtitles | حسناً، هكذا تحقّقنا منها نعتذر سيدي، شكراً على وقتك |
İstemiyorsan, Zamanın için teşekkürler, gidebilirsin. | Open Subtitles | و هذا ما لدى من أجلك إذا كان هذا ما لا تريده شكرا لك على وقتك |
Ne demek istediğini anlıyorum, tamam. Vaktini ayırdığın için sağ ol. | Open Subtitles | حسناً, أظن انني أرى مجرى الأمور هنا شكراً على وقتك |