Zangoç olarak, karar vermeye yetkim var ve siz de buna uymak zorundasınız. | Open Subtitles | كأمر مقدس ، انا لدي السلطة لإقرر وانتم جميعاً عليكم ان تقبلوا قراري |
Ama, kararım size ne kadar haksız gelirse gelsin, saygı göstermek zorundasınız. | Open Subtitles | ولكن يجب عليكم ان تعدوني انكم ستلتزمون وتنفذون قراري بغض النظر عن الظلم الذي ترونه بقراري |
Açıkçası bu gece yerde uyumak zorundasınız fakat içinizde hasta olan varsa eminim size yataklarını vermeye hazır olanlar vardır. | Open Subtitles | بصراحة عليكم ان تناموا في الارض اليوم لكن، اذا كان احدكم مريض |
İşe yaramaz bağlantıları olanlar için üzgünüm söylediklerime inanmanız gerekecek adam gerçekten muhteşem. | Open Subtitles | اشعر بالأسف للذين لديهم سرعة اتصال بطيئة اعتقد انه عليكم ان تصدقوا كلامي عندما اقول الرجل لذيذ جداً |
Belki de vahşi köpekler gibi körlemesine peşlerinden gideceğinize biraz etrafınıza baksanız iyi olur. | Open Subtitles | ربما يجب عليكم ان تتوقفوا عن التصرف ككلاب تطارد ذيولها وتفكرون للحظة |
Katiller, ırz düşmanları ve cinsel tacizde bulunanlar hepiniz, hepiniz sadece tövbe etmelisiniz böylece Tanrı sizi sinesine basar. | Open Subtitles | بكل انواعكو و ميولكم كلكم عليكم ان تخضعو و الرب يرعاكم |
Bu iş kolunda birçok zor seçim yapmak zorundasınız. | Open Subtitles | سوف يجب عليكم ان تتخذو قرارات قاسية كثيرة في هذا العمل |
Eğer hayatlarını kurtarmak istiyorsanız bedelini bize ödemek zorundasınız. | Open Subtitles | ان كنتم تريدون الابقاء على حياتهم يجب عليكم ان تقدموا التضحية |
Annenizin evine gitmeniz gerekmiyor ama buradan gitmek zorundasınız. | Open Subtitles | اغلقو حقائبكم، لنذهب لمنزل والدتكم ولكن يجب عليكم ان تغربو من هنا |
Ben doktorum, yasaları değiştiremem. Beni anlamak zorundasınız. | Open Subtitles | أنا مجرّد طبيبة لا يمكنني تغيير القانون عليكم ان تفهموا ذلك |
Her ıskalayışınızda kıyafetlerinizden bir parça çıkarmak zorundasınız. | Open Subtitles | الان, مقابل كل خطأ عليكم ان تخلعوا قطعة ملابس. |
Ve daha iyi bir yer olduğuna dair bana güvenmek zorundasınız. | Open Subtitles | عليكم ان تثقو بي ، لايوجد مكان أفضل |
Siz de bana bir iyilik yapmak zorundasınız. | Open Subtitles | لكن هناك شئ عليكم ان تفعلوه لي |
Şimdi, Onu arkasına çevireceğim, ama işin 100%ünü yapmak zorundasınız. | Open Subtitles | الآن, سأدحرجه على ظهره لكنكم عليكم ان تفعلوا 100% من العمل |
Unutmayın çocuklar onları ne zaman alt edeceğinizi bilmek zorundasınız. | Open Subtitles | فقط تذكروا يا رفاق "بـ "ان عليكم ان تعرفوا متى تتمسكوا بهم |
Pekala, son bir sosislim kaldı. Paylaşmanız gerekecek. | Open Subtitles | حسنا انا سوف ارمي سجقاً واحدا عليكم ان تتشاركوا به |
Dönüşte yanınızda birini daha götürmeniz gerekecek. | Open Subtitles | و في المقابل عليكم ان تأخذوا شخص آخر معكم |
Çok yazık, o zaman aklınızda tutmanız gerekecek. Koridordan aşağı doğru gidin, sağa dönün, tekrar sağa, sonra sola. | Open Subtitles | اوه هذا مؤسف,اذن يجب عليكم ان تحفظو ما سأقول |
- otele gidip üstünüzü değiştirseniz iyi olur. Sizin bir haftadır burada Woody ve Mickey'le olduğunuzu bilmiyor. | Open Subtitles | الا تظنوا انه يجب عليكم ان بدلوا ملابسكم انها لا تعلم انكم هنا من أسبوع للتسليه |
Ve siz ikiniz de, onun yapmayı seveceği şeyler bulsanız iyi olur! | Open Subtitles | وانتم يجب عليكم ان تجدوا له شيء يحبه ليفعله |
Bana yardım etmelisiniz Her şeyi yaparım, her şeyi. | Open Subtitles | عليكم ان تساعدوني , لم افعل شئ , مفهوم ؟ |
"Eğlendir benii." O filmler için bana teşekkür etmelisiniz. | Open Subtitles | التسلية , يجب عليكم ان تشكروننى على تلك الافلام |