| Kimsenin başka bir şey söylemesine izin verme ne yapman gerekiyorsa onu yapmalısın. | Open Subtitles | لا تدع أي شخص يجبرك على شيء ! عليكَ أن تفعل ما تريده |
| Seni buradan özgür biri olarak çıkarabilirim ama birkaç gangster özentisini ihbar etmekten daha iyisini yapmalısın. | Open Subtitles | الآن ، أستطيع أخراجكَ من هنا رجلاً حراً ولكن سيتعيّن عليكَ أن تفعل بشكل أفضل من تسليم شخصين ينتميان إلى رجال العصابات |
| Öyle bir şey yapmalısın ki; | Open Subtitles | عليكَ أن تفعل شيئاً خاص شيئاً مثير للإعجاب |
| Yani görüyorsun, bu gece bir şey yapmana gerek yok. Zaten ölecek. | Open Subtitles | أترى , ليس عليكَ أن تفعل أي شئ إنها ستموت بأي حال |
| Dikkat et. Bunu yapmana gerek yoktu. | Open Subtitles | لم يكن عليكَ أن تفعل هذا.يا إللهي! |
| Araştırma ekiplerinle bilgi alışverişinde bulunacağın zaman bunu güvenli bir kanaldan yapman gerekiyor. | Open Subtitles | في كل مرّةٍ تبادل البيانات مع أحد مسَّاحيكَ ينبغي عليكَ أن تفعل هذه على قناةٍ مؤمّنة في المُجمّعِ |
| Bir şey yapmalısın. | Open Subtitles | عليكَ أن تفعل شيئاً، رجاءً دعها تتوقف. |
| Birşeyler yapmalısın. | Open Subtitles | عليكَ أن تفعل شيئاً |
| Ne diyorsam aynen yapmalısın. | Open Subtitles | عليكَ أن تفعل بالضبط ما أقوله |
| Bir şeyler yapmalısın, Latif. Kızım daha 3 yaşında. | Open Subtitles | عليكَ أن تفعل شيئاً، يا(لطيف)، أنها في الثالثة من العُمر. |
| Bunu yapmalısın. | Open Subtitles | عليكَ أن تفعل ذلك. |
| Nazikçe yapmalısın. | Open Subtitles | عليكَ أن تفعل ذلك برفق. |
| Bir şey yapmalısın! | Open Subtitles | عليكَ أن تفعل شيئاً. |
| - Bunu yapmana gerek yok. | Open Subtitles | -ليس عليكَ أن تفعل هذا |
| Araştırma ekiplerinle bilgi alışverişinde bulunacağın zaman bunu güvenli bir kanaldan yapman gerekiyor. | Open Subtitles | في كل مرّةٍ تبادل البيانات مع أحد مسَّاحيكَ ينبغي عليكَ أن تفعل هذه على قناةٍ مؤمّنة في المُجمّعِ |