ويكيبيديا

    "عليهم فقط" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sadece
        
    Bize sadece bildiklerini değil, nasıl bildiklerini de açıklamak zorundadırlar ve bu da daha iyi dinleyiciler olmaları gerektiği anlamına gelir. TED ليس عليهم فقط أن يفسروا لنا ما يعرفوه و لكن كيف عرفوه و هذا يعني أننا يجب أن يكون أفضل استماعا
    sadece bu savaşa nasıl katılacaklarına karar vermeliler. TED عليهم فقط أن يقرروا ماذا سيفعلوا لنضموا لهذه الحملة.
    sadece okullara yatırım yapmaları gerektiği için değil ayrıca çocukları çalıştıramadıkları için. TED لم يكن عليهم فقط الاستثمار في المدارس، ولكن لم يتمكن هؤلاء الأطفال من العمل في وظائفهم.
    "sadece kendilerinden istenilen işi yapmaları gerekiyordu." Open Subtitles هم عليهم فقط أن ينفّذوا العمل الذي طـُلـّب منهم
    sadece devlet dairesinde bazı kağıt üzerinde işlemler yapıp onurlu bir Britanyalı olabiliyorlar. Open Subtitles عليهم فقط أن يقوموا ببعض الأعمال الورقية في المكتب العام وبعدها يمكنهم أن يصبحوا بريطانيين فخريين، أليس كذلك؟
    sadece önceden bir izin alınması gerekiyordu. Open Subtitles عليهم فقط أولاً أن يحصلوا على تصريح مسبق
    Birine gel, onlar sadece Lucas Oil's kupasını almalı ve hepimizi tartışmadan kurtarmalı. Open Subtitles بربكم، يجب عليهم فقط أن يعطوننا كأس بطولة لوكاس للنفط وان يحفظوا سمعة البقيه.
    Yasadışı satıcı değil, sadece bulması zor biri. Open Subtitles ليس الغير قانونيين ولكن الصعب العثور عليهم فقط
    Burada sadece gerekli şeyleri bulundurmaları gerekiyor. Open Subtitles يجب عليهم فقط ان يكون هنا متجر للأساسيات
    Ebeveynler mükemmel olmak değil sadece orada olmak ve sevmek zorundadırlar. Open Subtitles ليس على الأباء أن يكونوا مثاليين عليهم فقط أن يكونوا موجودين ، ومحبين
    Yatırımcılara gitmeye gerek kalmadan sadece insanları harika projelerle heyecanlandırarak bağımsız bir şirket kurdular. TED لقد حصلوا على تمويل كامل لشركتهم الناشئة، ولم يكن عليهم أن، كما تعلمون، يدخلوا شركات التمويل أو أي شيء أخر، ما عليهم فقط هو إثارة الناس بمشروعهم الرائع.
    Yani, bu psikologların karmaşık beyin taramalarına ihtiyacı yokmuş; sadece çiftçilerin IQ'larına bakmaları yeterliymiş ve üstelik IQ testleri yüzlerce yıl önce keşfedildi. TED أعني أن هؤلاء العلماء لم يحتاجوا لعمليات مسح دماغ معقدة. كان عليهم فقط قياس معدل ذكاء المزارعين، واختبارات الذكاء موجودة من أكثر من 100 عام
    Bir beyaz listem vardı ve sadece onayladığım kişiler katılabiliyordu ve mümkün olduğunca sunucuyu denetliyordum, bir şeylerin yanlış gitmediğinden emin olmak için. TED كان عندي قائمة قبول، من أوافق عليهم فقط هم من يستطيعون الانضمام، وكنت أراقب الخادم بقدر استطاعتي، فقط للتأكد من عدم حدوث شيء خطأ.
    Bugünkü Alman ruhu sadece tek bir kişi tarafından fethebilebilir ve yönetilebilir ... Open Subtitles هذه الأيام، الألمان يتم إخضاعهم والسيطرة عليهم فقط...
    Artık sadece kanıtını bulmaları gerekiyordu. Open Subtitles الآن عليهم فقط أن يحصلوا على إثبات ذلك
    sadece normal hissetmek için almaya başladın. Open Subtitles .أدمنت عليهم فقط لتحسي أنك على ما يرام
    sadece şüphe uyandırmak zorundaydılar. O zaman kazanabilirler. Open Subtitles كان عليهم فقط طرح الشك ثم سينتصرون.
    Sen sadece yolu kapatmalıydın. Open Subtitles -كان عليك أن تقطع الطريق عليهم فقط
    - sadece onun gibi olmak istedik, anlıyor musun? Open Subtitles -نحن حصلنا عليهم فقط لنكون مثله، حسناً؟
    sadece almaları gerekiyordu. Open Subtitles كان عليهم فقط ان يأخذوه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد