ويكيبيديا

    "عمداً" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bilerek
        
    • kasten
        
    • kasıtlı olarak
        
    • İsteyerek
        
    • bile bile
        
    • özellikle
        
    • kasti olarak
        
    • Soğukkanlılıkla
        
    • Kasıt
        
    Çünkü aynı fikirde değilsen, bizi bilerek yanlış yönlendiriyorsun demektir. Open Subtitles بسبب إذا لم تكوني كذلك , فأنت تقومين عمداً بتضليلنا
    O zaman anladım ki, babam, annemin düzenlediği etkinliklerden şansına değil, bilerek kaçınıyordu. Evliliğini devam ettirebilmek için kendisini işine vermişti. Open Subtitles عرفت عندئذ أنّ غياب والدي عن بعض المناسبات مع والدتي لم يكن صدفة، بل تجنّبها عمداً انكبّ على العمل لإنجاح زواجه
    Yani birinin onu bilerek deli gibi gösterdiğini mi söylüyorsun? Open Subtitles هل تعتقد أنّ أحداً ما قد قد جعله عمداً مجنوناً؟
    Ülkem neden sonunda bizi kırıp geçirecek bir saldırıyı kasten kışkırtsın? Open Subtitles لماذا تقوم بلادي باستفزاز بلادك عمداً للقيام بشن حرب تقضي علينا
    -Belki kasten çarpıldı... ... yanında gerçekten önemli birşey vardı. Open Subtitles ربما صدمته السيارة عمداً ربما كان لديه شئ هام حقاً
    - Dalış yaptığı yerde baş gösteren çiçek hastalığı salgını nedeniyle kasıtlı olarak batırılan bir Hollanda korsan gemisi enkazı varmış. Open Subtitles حيث كانت تمارس الغطس عند حطام سفينة عبيد هولنديّة والتي أغرِقَت عمداً لأنّ وباء من الجُدَري كان قد تفشّى على السطح
    Birileri Los Angeles Su ve Güç Dairesi güvenlik duvarını geçmek için bu bölgenin elektriğini bilerek aşırı yüklemiş. Open Subtitles محول هذه المنطقة من الشبكة حُمّل فوق طاقته عمداً عندما قام شخص بالتحايل على الجدار الناري لوزارة الطاقة والمياه
    Sanırım gidip onunla konuşayım diye bilerek yapıyor. Open Subtitles أعتقد أنه يفعلها عمداً لاساعدهُ ويتكلم معي
    O topu orda yakalamalıydı, bilerek mi yapıyor? Open Subtitles كان بإمكانه النيل من تلك الكرة لقد أخطئها عمداً
    Seni aptal cüce! Bunu bilerek yaptın! - Gloria, sakin ol. Open Subtitles أيها الغبي، لقد فعلت ذلك عمداً غلور، هوني عليك
    - Bizi bombalayacaklar. - bilerek kaçırdığımızdan haberleri yok. Open Subtitles ـ سيقضون علينا تماماً ـ يجهلون أننا لم نصب الهدف عمداً
    Ama bunu bilerek yapmadım ya. Open Subtitles لَكنَّه لَيسَ مثل أنا عَمِلتُ هو عمداً. أَعْرفُ، أَعْرفُ.
    Yüzbaşı Stone, onun beyaz elbisesine, bilerek ve isteyerek zarar verdiğini söylemiş. Open Subtitles النقيب ستون تقول أنك افسدتى بعض اشيائها عمداً كما فى النموذج فستان ابيض حيث أنك دنستيه بيدك بشكل مقصود
    kasten dört sene diyip seni de konusmanin içine sürükledi. Open Subtitles لقد قالت أربعة سنوات قبلاً، عمداً لتجرّكِ إلى هذهِ المُحادثة.
    kasten dört sene diyip seni de konuşmanın içine sürükledi. Open Subtitles لقد قالت أربعة سنوات قبلاً، عمداً لتجرّكِ إلى هذهِ المُحادثة.
    Adli tıp uzmanı o boğulmadan önce kasten kapatıldığını söylemişti. Open Subtitles الطبيب الشرعى قال انه كان مغلق عمداً, قبل ان تخنق
    Bazı karakter ve sahneler ritmik netlik yaratmak için senkronize hareket ederken diğerleri kasten orkestradan ayrılır. TED تتزامن حركة بعض الشخصيات والمشاهد لجعل الإيقاع أكثر وضوحاً، بينما يتباعد الآخرون عمداً عن الأوركسترا.
    Şef Kang, Tae Yang'a kasten yaklaşmış sanırım. Open Subtitles اعتقد بأن قائد الفريق كانغ يتقرّب من تاي يانغ عمداً
    Ama bana inanın, bu rapor başbakanın ofisinden kasıtlı olarak sızdırılmadı. Open Subtitles لكن صدقانى، هذا التقرير لم يخرج عمداً من مكتب رئيس الوزراء
    Gözleriniz o kadar kamaşmıştı ki bile bile iki eşlilik suçu işlediniz. Open Subtitles وكنت مسحوراً لدرجة أنك قمت بتعدد الزوجات عمداً وزوجتك الحقيقية كانت مساندة
    özellikle iştah çağrısında ne olursa olsun kundakçı en . Open Subtitles اياً ما تدعو الية الشهية الخاصة لمن قام بالحرق عمداً
    Bunu kasti olarak, bana tuzak kurmak için yaptığını düşünmüştüm. Sana dönmeyeceğimden emin olmak için. Open Subtitles واعتقدت أنها فعلت هذا عمداً كي تقع بي وتتأكد من أنني لن أعود إليك
    Soğukkanlılıkla iki çocuğu öldüren bir adam. Open Subtitles رجل قتل طفلان عمداً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد