"عميلاً" - ترجمة من عربي إلى تركي

• ajan
• ajanı
• müşteri
• ajandı
• ajanıydı
• müvekkil
• müşteriydi
• ajandım
• müşterim
• casusu
• ajanını
• ajanının
• müşterisi
• müşterimi
• müşteriyi

Şu an bunun ne anlama geldiğini bilmiyoruz. Ama seni yalnız bırakamayız. Seni eve bırakacak bir ajan görevlendiriyorum.
لا نعرف ما يعنيه ذلك ، ولكن الآن لا ينبغي أن تعودي بمفردكِ ، سأوكّل عميلاً ليأخذكِ إلى المنزل

Bir kaç ay kayıp olan bir ajan olsa bilirdim diyor.
إنها تقول لو أن عميلاً اختفى لعدة أشهر، لكانت قد عرفت

Gizli ajan olmadığınızı söylediğinizde, yalan söylediniz.
كنت تكذب حين إدعائك بأنك لست عميلاً متخفياً

Hala saha ajanı olmak istiyor musun?
هل مازلت تحاول أن تكون عميلاً بدوام كامل؟

Bana yeni bir müşteri bulmak zorundasın.
لذا فلابد أن تحضرى لى عميلاً آخر الآن لا أدرى كيف أفعل ذلك

Gizli bir ajandı. Şimdi yaşlı, o yüzden artık Gizli Kral deniliyor.
كان عميلاً سرياً ولكنه هرم الان ولهذا أطلق عليه الملك الخفى

Çaylak bir ajan üzerine bastı ve ayağını kaybetti.
عميلاً دخل المنطقة الخطاً, تحت الإختبار بالطبع و فجر قدمه

Bir başka görev. Galiba folklor uzmanına dönmüş bir ajan vazgeçilmez oluyor.
مهمة أخرى يبدو أن خبيراً في التراث الشعبي أصبح عميلاً ويعتبر لا غنى عنه

Beyaz Saray bu pisliği düzeltmek için özel ajan gönderdi.
أرسل البيت الأبيض عميلاً خاصاً لمعالجة هذه الفوضى

Çocuklar, bana inanmalısınız. Çift taraflı ajan değilim.
يا رجال ، يجب أن تصدقوني أنا لستُ عميلاً مزدوجاً

Çünkü en azından kısa bir süre ajan olma hayalimi yaşamış oldum.
لأنني على الأقل لبعض الوقت عشتُ حلمي بأن أكون عميلاً

Bir tuşa basarım ve iğrenç hayalarını kaşıyamadan 30 ajan gelir buraya.
أضغطُ زراً واحداً سيحضر 30 عميلاً هنا من قبل أن يسمح لك الوقت بخدش كرياتك التافهة

Gizli Servis güvenliğim için bir ajan tayin edecek.
وجهاز الأمن الرئاسي سيقوم بتعيين عميلاً للاهتمام بشؤوني الأمنية

Senden iyi bir saha ajanı olacak, çaylak.
سوف نصنع عميلاً ميدانياً منك بعد أيها الإختباري

Bu adam o kadar çok hasta öldürdü ki, hükümet ajanı olduğundan şüpheleniyorum.
ذلك الشاب قد قتل الكثير من المرضى, بدأت أفكر بأنه قد يكون عميلاً حكومي

Eskiden Zaman ajanı'ydın. Şimdiyse bir nevi bağımsızsın.
كنت عميلاً زمنياً وصرت الآنتعمللحسابنفسك.

Evet... müşteri çekmek için ona gey olduğumu inandırdım çünkü öyle bir temsilci arıyordu.
أجل, أنا نوعاً ما جعلت عميلاً مُحتملاً يعتقد انني شاذ

Eroin işleri büyüktür ve o kıdemli bir ajandı.
عمليات الهيرون كبيرة ، وهو كان عميلاً ذا شأن.

Çok gizli bir davada CIA'in ajanıydı.
كان عميلاً بالإستخبارات على قضيّة سرّية تماماً.

Durumunuzu bildirdikten sonra herhangi bir müvekkil kaybı yaşadınız mı?
و هل خسرتَ أي عميلاً بعد إطلاعهم على أوضاعك ؟

Doğrusu teşekkürler. Gerçekten iyi bir müşteriydi.
لقد كان عميلاً جيّداً حقّاً - أتريدين تمضية الليلة في زنزانة؟

CIA için yetiştirilmiş bir ajandım.
كنت عميلاً سرياً مدرباً لوكالة المخابرات المركزية

Bu işe başlamak çok tehlikeliydi biliyordum çünkü durum çok ciddiydi, ama uzun zamandan beri müşterim olan birisiydi onu önemsiyordum ve işi yaptım.
علمتُ انه كان من الخطأ حتى ان اتدخل بالأمر لأنه اراد ذلك بشدة ولكنه كان عميلاً لوقت طويل واهتمّيت لأمره لذا فعلتها

Doktor, gemime binen insanlardan biri Güven casusu olabilir.
دكتورة ، قد يكون أحد الأفراد في مركبتي عميلاً للائتلاف

CIA ajanını yasalara aykırı bir şekilde hizmetçi olarak görevlendirmişsin...
لقد جعلت عميلاً بالإستخبارات يعمل محلياً، وهو أمر ضدّ القانون.

Şimdi, sızıntının kaynağını bulana kadar, kötü bir ajanının olduğunu varsayman ve ona göre davranman gerek.
الاَن، حتى تعلمي من أين التسرب عليكِ الافتراض بأن لديكِ عميلاً سيئاً والعمل ضده

Chase Manhattan'ın müşterisi değilsiniz.
ولكنك لست عميلاً لبنك تشيس مانهاتن

Varsayımsal konuşuyorum yasa dışı bahis işinde olsaydım bir müşterimi öldürmezdim.
أتحدث نظرياً، أن شاركت في مراهنات غير شرعيّة لا أقتل عميلاً

Yatırım şirketi 2 milyar değerindeki bir müşteriyi reddettiğini duydum.
سمعت للتو أنك رفضت عميلاً قيمة شركته الاستثمارية ضخمة جداً