| Şu an bunun ne anlama geldiğini bilmiyoruz. Ama seni yalnız bırakamayız. Seni eve bırakacak bir ajan görevlendiriyorum. | Open Subtitles | لا نعرف ما يعنيه ذلك ، ولكن الآن لا ينبغي أن تعودي بمفردكِ ، سأوكّل عميلاً ليأخذكِ إلى المنزل |
| Bir kaç ay kayıp olan bir ajan olsa bilirdim diyor. | Open Subtitles | إنها تقول لو أن عميلاً اختفى لعدة أشهر، لكانت قد عرفت |
| Gizli ajan olmadığınızı söylediğinizde, yalan söylediniz. | Open Subtitles | كنت تكذب حين إدعائك بأنك لست عميلاً متخفياً |
| Hala saha ajanı olmak istiyor musun? | Open Subtitles | هل مازلت تحاول أن تكون عميلاً بدوام كامل؟ |
| Bana yeni bir müşteri bulmak zorundasın. | Open Subtitles | لذا فلابد أن تحضرى لى عميلاً آخر الآن لا أدرى كيف أفعل ذلك |
| Gizli bir ajandı. Şimdi yaşlı, o yüzden artık Gizli Kral deniliyor. | Open Subtitles | كان عميلاً سرياً ولكنه هرم الان ولهذا أطلق عليه الملك الخفى |
| Çaylak bir ajan üzerine bastı ve ayağını kaybetti. | Open Subtitles | عميلاً دخل المنطقة الخطاً, تحت الإختبار بالطبع و فجر قدمه |
| Bir başka görev. Galiba folklor uzmanına dönmüş bir ajan vazgeçilmez oluyor. | Open Subtitles | مهمة أخرى يبدو أن خبيراً في التراث الشعبي أصبح عميلاً ويعتبر لا غنى عنه |
| Beyaz Saray bu pisliği düzeltmek için özel ajan gönderdi. | Open Subtitles | أرسل البيت الأبيض عميلاً خاصاً لمعالجة هذه الفوضى |
| Çocuklar, bana inanmalısınız. Çift taraflı ajan değilim. | Open Subtitles | يا رجال ، يجب أن تصدقوني أنا لستُ عميلاً مزدوجاً |
| Çünkü en azından kısa bir süre ajan olma hayalimi yaşamış oldum. | Open Subtitles | لأنني على الأقل لبعض الوقت عشتُ حلمي بأن أكون عميلاً |
| Bir tuşa basarım ve iğrenç hayalarını kaşıyamadan 30 ajan gelir buraya. | Open Subtitles | أضغطُ زراً واحداً سيحضر 30 عميلاً هنا من قبل أن يسمح لك الوقت بخدش كرياتك التافهة |
| Gizli Servis güvenliğim için bir ajan tayin edecek. | Open Subtitles | وجهاز الأمن الرئاسي سيقوم بتعيين عميلاً للاهتمام بشؤوني الأمنية |
| Senden iyi bir saha ajanı olacak, çaylak. | Open Subtitles | سوف نصنع عميلاً ميدانياً منك بعد أيها الإختباري |
| Bu adam o kadar çok hasta öldürdü ki, hükümet ajanı olduğundan şüpheleniyorum. | Open Subtitles | ذلك الشاب قد قتل الكثير من المرضى, بدأت أفكر بأنه قد يكون عميلاً حكومي |
| Eskiden Zaman ajanı'ydın. Şimdiyse bir nevi bağımsızsın. | Open Subtitles | كنت عميلاً زمنياً وصرت الآنتعمللحسابنفسك. |
| Evet... müşteri çekmek için ona gey olduğumu inandırdım çünkü öyle bir temsilci arıyordu. | Open Subtitles | أجل, أنا نوعاً ما جعلت عميلاً مُحتملاً يعتقد انني شاذ |
| Eroin işleri büyüktür ve o kıdemli bir ajandı. | Open Subtitles | عمليات الهيرون كبيرة ، وهو كان عميلاً ذا شأن. |
| Çok gizli bir davada CIA'in ajanıydı. | Open Subtitles | كان عميلاً بالإستخبارات على قضيّة سرّية تماماً. |
| Durumunuzu bildirdikten sonra herhangi bir müvekkil kaybı yaşadınız mı? | Open Subtitles | و هل خسرتَ أي عميلاً بعد إطلاعهم على أوضاعك ؟ |
| Doğrusu teşekkürler. Gerçekten iyi bir müşteriydi. | Open Subtitles | لقد كان عميلاً جيّداً حقّاً - أتريدين تمضية الليلة في زنزانة؟ |
| CIA için yetiştirilmiş bir ajandım. | Open Subtitles | كنت عميلاً سرياً مدرباً لوكالة المخابرات المركزية |
| Bu işe başlamak çok tehlikeliydi biliyordum çünkü durum çok ciddiydi, ama uzun zamandan beri müşterim olan birisiydi onu önemsiyordum ve işi yaptım. | Open Subtitles | علمتُ انه كان من الخطأ حتى ان اتدخل بالأمر لأنه اراد ذلك بشدة ولكنه كان عميلاً لوقت طويل واهتمّيت لأمره لذا فعلتها |
| Doktor, gemime binen insanlardan biri Güven casusu olabilir. | Open Subtitles | دكتورة ، قد يكون أحد الأفراد في مركبتي عميلاً للائتلاف |
| CIA ajanını yasalara aykırı bir şekilde hizmetçi olarak görevlendirmişsin... | Open Subtitles | لقد جعلت عميلاً بالإستخبارات يعمل محلياً، وهو أمر ضدّ القانون. |
| Şimdi, sızıntının kaynağını bulana kadar, kötü bir ajanının olduğunu varsayman ve ona göre davranman gerek. | Open Subtitles | الاَن، حتى تعلمي من أين التسرب عليكِ الافتراض بأن لديكِ عميلاً سيئاً والعمل ضده |
| Chase Manhattan'ın müşterisi değilsiniz. | Open Subtitles | ولكنك لست عميلاً لبنك تشيس مانهاتن |
| Varsayımsal konuşuyorum yasa dışı bahis işinde olsaydım bir müşterimi öldürmezdim. | Open Subtitles | أتحدث نظرياً، أن شاركت في مراهنات غير شرعيّة لا أقتل عميلاً |
| Yatırım şirketi 2 milyar değerindeki bir müşteriyi reddettiğini duydum. | Open Subtitles | سمعت للتو أنك رفضت عميلاً قيمة شركته الاستثمارية ضخمة جداً |