Eğlenmeye başladığında haber ver de seni kameraya çekeyim. | Open Subtitles | حسناً، عندما تبدأين الإستمتاع فلتخبريننى لكى آتى بالكاميرا لأصوركِ |
Çene yapmaya başladığında, zihnimin zanaat dükkanında alışverişe başlıyorum. | Open Subtitles | عندما تبدأين في التحدث انا اميل للتسوق في عربة عقلي |
Bu işe ilk başladığında bunu yapıyorsun. | Open Subtitles | عندما تبدأين العمل في هذه الوظيفة تصبح كل ما تقومين به |
Biriyle ilk çıkmaya başladığın zaman her şey daha lezzetlidir, daha güzel görünür ve zaman uçup gider. | Open Subtitles | عندما تبدأين بمواعدة احدٍ ما, و كل شيء يبدو طعمه افضل, و كل شيء يبدو افضل, و الوقت يمر بسرعة فقط. |
Yani ağlamaya başladığın zaman beyninin hangi bölgesinin harekete geçtiğini görebileceğim. | Open Subtitles | لذا عندما تبدأين بالبكاء أستطيع أن أرى أي جزء من العقل يستنشط |
Çalışmaya başladığında kapı çalmaya başlarım. | Open Subtitles | سأبدأ بقرع الباب عندما تبدأين بالعمل |
Yaşamak isteyen biri gibi davranmaya başladığında. | Open Subtitles | عندما تبدأين تتصرفين كشخص يريد أن يعيش |
Ama işe başladığında ne yaparsan o | Open Subtitles | عندما تبدأين العمل يكون ما تقوم به |
Bir adamdan hoşlanmaya başladığında... | Open Subtitles | عندما تبدأين بمواعدة شاب مـا |
Bağırmaya başladığında, araba kullanamıyorum... Beni anneme götür! | Open Subtitles | ...عندما تبدأين بالصراخ هكذا |
(Alkışlar) Chris Anderson: İnsanların ahlaki yargılarını değiştirmek için manyetik sinyallerin kullanılmasından bahsetmeye başladığında bu korkutucu gibi geliyor. | TED | ( تصفيق ) كريس أندرسون : عندما تبدأين في التّكلّم حول استخدام النّبض المغنطيسيّ لتغيير أحكام النّاس الأخلاقيّة، ذلك يبدو مفزعًا . |
Kapılar çalmak içindir. Seninle bir anlaşma yapalım. Sen okulda müdürün kızı gibi davranmaya başladığın zaman ben kapı çalmaya başlarım. | Open Subtitles | سأعقد معكِ إتفاق، سوف أبدأ فى القرع عندما تبدأين فى التعامل كإبنة المديرة فى المدرسة. |
başladığın zaman, yalan söyleyeceksin. | Open Subtitles | ليس بعد لكن ستكذبين عندما تبدأين |