Onunla konuştuğumda, hala April'ın ölümü yüzden dağılmış olduğunu söyledi. | Open Subtitles | , عندما تحدثت اليه . كان مازال متاثر بوفاة ابريل |
İtfaiyecilerin şefiyle konuştuğumda, yangının kaynağında sigara kalıntıları bulduklarını söyledi. | Open Subtitles | عندما تحدثت مع ضابط الاطفاء قال انه وجد بقايا سيجاره. |
CEO'ları ile konuştuğumda, çok iyi bir söz sarfetti: | TED | عندما تحدثت مع مديرهم التنفيذي, كان لديه هذه المقولة الرائعة. |
ve onunla konuşurken geçen her saniyede sevgimiz bizi birbirimize bağlıyor ve bizi daha çok yakınlaştırıyor ve bir arada tutuyor. | TED | ومن تجربتي تلك عندما تحدثت معها في كل ثانية تمر أثناء محادثتنا، شعور الحب الذي يربطنا يقربنا ويقربنا لبعضنا. |
Dünkü programda konuşurken Başkan adına konuşmuyordum. | Open Subtitles | أولا, عندما تحدثت في البرنامج التلفزي البارحة لم أكن أتحدث بإسم الرئيس أو بإسم هذه الإدارة. |
Harriet'le onun gizli aşkı ... ..hakkında konuştuktan sonra kendi kalbimi inceledim | Open Subtitles | عندما تحدثت معها عن عن سر تحتفظ به في قلبها اختبرت قلبي |
Katliamdan önce beni tanımayan insanlarla konuştuğumda, üç zorlukla başa çıkmam gerekiyor. | TED | عندما تحدثت مع الناس الذين لم يكونوا يعرفوني قبل إطلاق النار، كان لدي ثلاثة تحديات للتعامل معها. |
Ama oğlunuz Eric'le konuştuğumda babasının yıllar önce öldüğünü söyledi. | Open Subtitles | ولكن، عندما تحدثت إلى ابنك اريك، قال لي أن والده توفي قبل سنوات. |
Rahmetli olmadan hemen önce onunla konuştuğumda, bana, buraya geri dönüp dostlarıyla olmamı istediğini söyledi. | Open Subtitles | عندما تحدثت إليها على الهاتف، قبل موتها، انها ارادتني ان اعود |
Polis şefiyle konuştuğumda bana kasabadaki herkesi tanıdığınızı söyledi. | Open Subtitles | عندما تحدثت الى رئيس الشرطة قال انك تعرف الجميع في رويال |
Bu sabah Dekan Berube ile konuştuğumda bana eğer kabul ettikleri öğrenci onları reddederse sıradakinin sen olduğunu söyledi. | Open Subtitles | عندما تحدثت مع دين بربي هذا الصباح أخبرني أنه اذا الطلبة الذين قبلوا الغوا طلبهم, انتي ستكوني التالية |
Onunla konuştuğumda neler yaşamakta olduğunu görebiliyordum. | Open Subtitles | عندما تحدثت اليها استطعت ان ارى ما مرت به |
- Telefonla konuşurken yanında kimse var mıydı? | Open Subtitles | لا ــ هل كان أحد بجانبك عندما تحدثت معك فى الهاتف ؟ |
Geçen gün annemle konuşurken, onu rahatlatmak, her şeyi söylemek istedim, ama yapamadım. | Open Subtitles | عندما تحدثت إلى أمي ذلك اليوم ..أردت أن أطمئنها وأن أخبرها كل شيء لكنني لم أستطع |
Hostes onunla konuşurken, adamın sabit durduğunu varsayıyorum. | Open Subtitles | بفرض أن المتصل كان في موقع مجهز عندما تحدثت له المظيفة |
Linda çekip gitmekle ilgili konuşurken bir şeyin daha farkına vardım. | Open Subtitles | عندما تحدثت ليندا عن الرحيل ادركتُ شيئاً آخراً |
Fakar Jimmy ile konuştuktan sonra ...sesi huzursuzmuş gibi gelmiyordu. | Open Subtitles | لكن عندما تحدثت إلى جيمي هو لم يكن منزعج |
Ama onunla konuştuktan sonra tamamen öyle olduğunu anladım. | Open Subtitles | لكن عندما تحدثت معه.. ذلك بالضبط كيف كان. |
Ama Bayan Meade'le konuşunca bunun iyi bir şey olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | لكن عندما تحدثت الى السيدة "ميد"، فقد اكتشفت.. ان اسوي الأمور |
Onunla konuştuğunda ne söyledi? | Open Subtitles | ماذا اخبرتك ؟ ماذا قالت لك عندما تحدثت اليها |
Son konuştuğumuzda, geldiğinden beri daha iyi hissettiğini söylemiştin. | Open Subtitles | عندما تحدثت إليك آخر مرة قلت لي أنها تحسنت بعد العودة من الشاطئ |
Telefonda konuştuğum zaman, o kesinlikle... | Open Subtitles | ملم، و عندما تحدثت معها على الهاتف، كانت بالتأكيد ... |