Geçen hafta Sandy kasırgası vurduğunda bir arkadaşım orada kalıyordu. | Open Subtitles | كان لي صديق هناك عندما ضربت العاصفة ساندي الاسبوع الماضي |
Fırtına vurduğunda zaten kritik noktada yaşıyorduk. | Open Subtitles | كنا أصلاً نعيش على الحافة عندما ضربت هذه العاصفة |
Adama vurduğunda neredeyse sulanıyordum. Şey, hatta biraz oldu... | Open Subtitles | كدت أن أتبول في ملابسي عندما ضربت ذاك الرجل, فعلت قليلاً |
Tekneye çarptığında aracın hızı neymiş. | Open Subtitles | كم كانت سرعة المركبة عندما ضربت القارب ؟ |
Nereye kaçacağımı bilemedim." * Teresa Veliz, Uçak çarptığında, * * Kuzey Kulesi'nin 47. | Open Subtitles | تريزا فيليز كانت تعمل فى الدور 47 من البرج الشمالى عندما ضربت المبنى الرحلة 11 |
Geçen sene meteorlar çarptığında radyo kulesinde çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت أعمل في برج إذاعي في العام الماضي عندما ضربت النيازك |
Şu eşkıyaya arkasından vurduğunda on yaşındaydık. | Open Subtitles | لقد كنا بالعاشرة عندما ضربت ذلك اللص بالهراوة من الخلف |
Etkilemezler mi? Fırtına Harrisford'u vurduğunda sıcaklıkta büyük bir değişim vardı. | Open Subtitles | حقا , كان هناك تغير هائل بدرجة الحرارة عندما ضربت العاصفة هاريسفورد |
Tam vurduğunda dümendeydim. | Open Subtitles | أنا كنت في العجلة عندما ضربت. |
'Bir defasında Yosemite'de korkunç bir kar fırtınası vurduğunda.' | Open Subtitles | " "مرةً في (يوسيميت) عندما ضربت المدينة عاصفة ثلجية. |
Hayır, parçalar çarptığında dünyanın sonu olacak. | Open Subtitles | كلاّ، عندما ضربت هذه القطع، إنها ستكون نهاية العالم. |
11 Eylül'de uçaklar binalara çarptığında haberlerde Washington'ın da alevler içinde olduğunu söylemişlerdi. | Open Subtitles | اتذكر في احداث 9/11 عندما ضربت الطيارات المبنى وفي الاخبار عندما قالوا واشنطن تحترق |