ويكيبيديا

    "عندما كنت أتحدث" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • konuşurken
        
    Shooter'la konuşurken, Tom Greenleaf yanımızdan geçti. Open Subtitles لقد مر علينا توم جرينليف عندما كنت أتحدث مع شوتر
    Geçen gün senin Carl Bubble'da nasıl yaşadığın hakkında konuşurken tam olarak anlatmak istediğim buydu ve dünyanın geri kalan kısmı ise.. Open Subtitles هذا بالتحديد ما قصدته ذلك اليوم عندما كنت أتحدث عن كونك تحيا في فقاعة كارل الصغيرة وبقية العالم مجرد.. ـ
    Maçta kendi hakkımda konuşurken ben genelde özelimden bahsetmem. Open Subtitles وقت اللعبة عندما كنت أتحدث عن نفسي أنا لا أبلي حسنا
    Ben onunla konuşurken evimin etrafında siyah araba içinde bir adam gördüm. Open Subtitles عندما كنت أتحدث إليه, رأيت رجلاً في سيارة سوداء مقابل بيتي
    Şu bebeklerin anne sütünü kokladıklarında yaptıkları hareketi yaptı ve onunla konuşurken sesimi duyabiliyordu. Open Subtitles أتعرفين، لقد فعل ذلك الشيء الذي يفعلونه الأطفال حيث يستطيعون شَم حليب والدتهم ويستطيع سماع صوتي عندما كنت أتحدث معه
    Onunla konuşurken fark ettim ki Weather Dağı'ndan beri ilk defa Maya'yı düşünmüyordum. Open Subtitles عندما كنت أتحدث إليها، أدركت للمرة الأولى منذ جبل الطقس، لم أكن أفكر حول مايا.
    Hayır, ben telefonla konuşurken mülayim davrandığın için teşekkür ederim çünkü bir keresinde, telefonda konuşurken çok sinirlenen bir adamla çıkmıştım ve o da telefonu elimden aldı ve balık tankına attı. Open Subtitles لأنه في مرة كنت في موعد مع رجل و غضب كثيرا عندما كنت أتحدث بالهاتف لدرجة أنه أخده من يدي و رماه في حوض السمك أنا لن أفعل ذلك أبدا
    Hayır, ben telefonla konuşurken mülayim davrandığın için teşekkür ederim çünkü bir keresinde, telefonda konuşurken çok sinirlenen bir adamla çıkmıştım ve o da telefonu elimden aldı ve balık tankına attı. Open Subtitles لا، حقاً، أنا اقدر لك أنك كنت هادئا حول مكالمة الهاتف لأنه في مرة كنت في موعد مع رجل و غضب كثيرا عندما كنت أتحدث بالهاتف لدرجة أنه أخده من يدي و رماه في حوض السمك
    O, çekici ve ben konuşurken beni dinliyor. Open Subtitles لقد كان رائعا ، وانه... وفى الواقع كان يستمع لى عندما كنت أتحدث أوه.
    Diyorum ki soyunma odasının dışında Emily ile konuşurken tam olarak "yılan" kelimesini kullandım. Open Subtitles "أنا أخبرك بأنني إستعملت كلمة "ثعبان عندما كنت أتحدث مع إيميلي خارج غرفة تبديل الملابس
    Ayrıca ablamla konuşurken duyduğum en süper şeyse... Open Subtitles وأروع شيء على الإطلاق، أيضا... عندما كنت أتحدث مع أختي...
    Benimle konuşurken her an birini öldürecek gibiydi. Open Subtitles عندما كنت أتحدث معها, كانت مستعدة للقتل
    Daha önce Jessica ile konuşurken senin 18 yaşında Pittsburgh Bale'de stajyer olduğundan bahsetti. Open Subtitles عندما كنت أتحدث مع "جيسيكا" في وقت سابق ذكرت أنك تدربت في مدرسة بطسبرغ باليه بعمر 18، إذا
    Ben insanlarla konuşurken suratını halini görmüyorsun. Open Subtitles لم ترى وجهك كيف أصبح عندما كنت أتحدث مع الناس !
    Ben insanlarla konuşurken suratını asman gerekmiyor. Open Subtitles لم ترى وجهك كيف أصبح عندما كنت أتحدث مع الناس !
    Daha önce Brandon'ın kız arkadaşı hakkında konuşurken seksin seni öldüreceğini söylediğimde. Open Subtitles لا، من قبل عندما كنت أتحدث عن تفكير حبيبة (براندون) بأن الجنس قد يقتل
    Ben konuşurken, beni dinlemiyordunuz. Open Subtitles عندما كنت أتحدث لم تكن تستمع
    Tanrım. Bugün Funk ile konuşurken çok açık verdim. Open Subtitles لقد كان الأمر واضحاً جداً عندما كنت أتحدث لـ (فنك) اليوم
    Onunla konuşurken fark ettim ki Weather Dağı'ndan beri ilk defa Maya'yı düşünmüyordum. Open Subtitles عندما كنت أتحدث إليها، أدركت لأول مرة منذ (ماونت ويذر) لم أكن أفكر في (مايا)
    Onunla konuşurken fark ettim ki Weather Dağı'ndan beri ilk defa Maya'yı düşünmüyordum. Open Subtitles عندما كنت أتحدث إليها، أدركت لأول مرة منذ (ماونت ويذر) لم أكن أفكر في (مايا)

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد