ويكيبيديا

    "عندما لا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yokken
        
    • olmadığında
        
    • olmadığı zaman
        
    • zamanlar
        
    • zamanlarda
        
    • Ne zaman
        
    • gitmediğinde
        
    • anda
        
    • oluyor
        
    • hiçbir
        
    • daha da
        
    • değilken
        
    Oswald evde yokken Marina'yı sorgulamaya bir son vermesi için. Open Subtitles لوقف استجواب مارينا فى البيت عندما لا يكون أوزوالد موجودا
    Sakin ol Jim, ben evde yokken dans ettiğini biliyorum. Open Subtitles اهدا جيم انا اعلم انك ترقص عندما لا اكون بالمنزل
    Bu sayede bir şeylerin iyi olmasını sağlıyoruz, iyi olmadığında bile. TED هكذا يكون الأمر لا بأس به، حتى عندما لا يكون كذلك.
    Paranız ve iştahınız olmadığı zaman her şeye olumsuz bir bakış açısından yaklaşıyorsunuz. Open Subtitles عندما لا تملك المال و لا الشهية فإنك تنظر إلى كل شيء بسوداوية
    Seyahatte olmadığım zamanlar Kuzey Amerika'nın doğu sahilinde yaşıyorum. TED أنا أقطن على الساحل الشرقي لأمريكا الشمالية عندما لا أكون مسافرا،
    onu gördüğün her zaman güzel olduğunu söyle, güzel olmadığı zamanlarda bile. Open Subtitles أخبرها أنها جميلة في كل مرة تراها حتي عندما لا تكون كذلك
    Ne zaman bir soruya cevap vermek istemezsen eğlenceli olmaya çalışıyorsun. Open Subtitles تحاول أن تكون مضحكاً عندما لا تريد أن تجيب على سؤال
    Ortada aktif bir enfeksiyon yokken eski enfeksiyonların zararsız kalıntılarına ataklar başlar. Open Subtitles و عندما لا يجد عدوى نشطة يبدأ بمهاجمة بقايا العداوى القديمة البسيطة
    Ortada aktif bir enfeksiyon yokken eski enfeksiyonların zararsız kalıntılarına ataklar başlar. Open Subtitles و عندما لا يجد عدوى نشطة يبدأ بمهاجمة بقايا العداوى القديمة البسيطة
    Neden etrafta başka asiler yokken bana çok daha kibar davranıyorsun? Open Subtitles لماذا أنت دائماً ألطف معي عندما لا يكون حولنا متمردين آخرين؟
    Ama anneciğim, sen burada yokken sanki biz de yokmuşuz gibi oluyor. Open Subtitles لكن، أمي .. أحيانا عندما لا تكونين هنا كأننا لسنا هنا كذلك
    Dersim yokken ülkeyi gezip beyaz yakalı zalimlerle, itirafçılarla ve yolsuzluk mağdurlarıyla görüşmeler yapıyorum. TED لذا عندما لا أكون في القاعة أذهب بأرجاء المدينة وأقابل موظفين جناة وشاة وضحايا احتيال
    benim oğlumu kendinizin olarak göreceksiniz ve ben yokken onu koruyacaksınız. TED يوماً ما سترون ابني كأبنكم وستحموه عندما لا أكون هناك.
    Bir şeyler istediğin gibi olmadığında, sen de bunu yapıyorsun. Open Subtitles عندما لا يحدث الشيء كما تريد، أنت تعمل هذا أيضا
    Çünkü senin hiç alt yapın yoktu. Ne demek istediğimi anlıyor musun? Ortada kural olmadığında böyle oluyor işte. Open Subtitles لأن ليس لديكِ أي أساس ، أتدرين ما الذي أقصده هذا الذي يحدث عندما لا يكون لديك أي قوانين
    Ben New Orleans'ta bir caz müzisyeniyim ve biri iyi olmadığı zaman anlarım. Open Subtitles انا عازف جاز في نيو اورليانز اعرف منظر الشخص عندما لا يكون بخير
    Uyuyamadığım zamanlar içim içimi yiyor böyle devam edersem, halim ne olacak diye. Open Subtitles كثيرا ما أتساءل ، عندما لا أستطيع النوم ، ماذا سأصيح إذا بقيت على هذا النحو
    Hayır. Sanırım karnaval sektöründe olup çalışmadığı zamanlarda yaşadıkları yer burası. Open Subtitles لا, انه المكان اللذي يعيشون فيه عمال الكرنفال عندما لا يعملون
    Biliyorum, ama Ne zaman bir şeyler içmesem kendim hakkında iyi hissediyorum. Open Subtitles أعلم, لكن عندما لا أشرب في كل الاوقاب أشعر بالرضا عن نفسي
    Bu yüzden işler yolunda gitmediğinde bir adım geriye giderim, işletme yetilerimi kullanarak sebebini anlar ve durumu düzeltirim. TED عندما لا تسير الأمور على نحو جيد، أميل للعودة خطوة إلى الوراء، أُطبق أدواتي الخاصة للعمل لإيجاد السبب، وإصلاحه.
    Ve bir gün, hiç beklemedği bir anda, çok korkunç bir şey yapacağım. Open Subtitles حتى يوم ما عندما لا تتوقع أبداً سأفعل شيئاً سيئاً جداً سيصدمها تماماً
    Bu, hiçbir şey yapmadan tırnaklarımın içinin neden simsiyah olduğunu açıklıyor. Open Subtitles هذا يفسر لماذا أصابعي تتسخ حتي عندما لا أقوم بأيّ شيء
    Konuşacak kimse olmayınca daha da yalnızlaştırıyor insanı bu şehir. Open Subtitles ستشعرك المدينة كأنك وحيد عندما لا تجد مع من تتحدث
    Sen burada değilken baban üzgün oluyor, biliyorsun değil mi? Open Subtitles أتعلمين، إن أبيكِ يصبح حزينًا عندما لا تكوني هنا صحيح؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد