İnan bana, bir daha asla oraya dönmeyeceğim en azından o yokken. | Open Subtitles | لن أعود هناك ثانية .. يمكننى أن أخبرك بهذا ليس عندما لا يكون هناك على أى حال |
Ama kimse yokken davranışları... | Open Subtitles | لكنه يقوم بتصرفات عندما لا يكون هناك شخص حولة |
Adamlarımız yapacak işleri yokken Uzay İşgalcileri oynamaya bayılırlar. | Open Subtitles | شبابنا يَحْبّونَ لِعْب لعبه المحتلون الفضائيون عندما لا يكون هناك شئ يفعلونه |
Ama güven olmadığı zamanlarda bile her zaman inanç var. | Open Subtitles | ولكن حتى عندما لا يكون هناك ثقة فهناك دائماً إيمان |
Ama güven olmadığı zamanlarda bile her zaman inanç var. | Open Subtitles | ولكن حتى عندما لا يكون هناك ثقة فهناك دائماً إيمان |
Tam bir seçenek yokken en iyi şey hiçbir şey yapmamaktır derler. | Open Subtitles | إنهم يقولون : عندما لا يكون هناك خيارٌ واضح فان الشئ الأفضل لتفعله هو اللاشئ |
Senaryoda hiç söyleyecek sözün yokken bile susamıyorsun. | Open Subtitles | انت دوما تسير بجميع الانحاء بالنص عندما لا يكون هناك سطور |
Ortada test falan yokken, o testte nasıl hile yaparsın? | Open Subtitles | كيف يمكنكَ خداع اختبار عندما لا يكون هناك اختبار؟ |
Beyninde hiçbir başka sorun yokken semptomları tetiklemenin tek bir yolu var. | Open Subtitles | احد الاسباب لبدء اعراض الدماغ عندما لا يكون هناك خطب بدماغك |
En iyi sabotaj, etrafta kimsecikler yokken yapılandır. | Open Subtitles | الأفعال التخريبية يجب فعلها في الخفاء عندما لا يكون هناك أحد ليراك |
Etrafta kimse yokken seni ararım. | Open Subtitles | ساتصل بك عندما لا يكون هناك احد فى الجوار .. |
Evdeki eşyaların sanki kendi iradesi var ve ortalıkta kimse yokken, karanlık bir şeyin varlığını hissediyorum ve ayrıca, ekstra bir hamle fena olmazdı. | Open Subtitles | الاشياء فى هذا المنزل لديها عقل خاصتها.. و ولقد شعرت بحضور مظلم عندما لا يكون هناك أحد |
Şebeke bile yokken nasıl internet olsun? | Open Subtitles | كيف يمكن أن تعمل شبكة الإنترنت عندما لا يكون هناك خدمة؟ |
Ama ortada bir çatı dahi yokken, nasıl plan yapabilirim? | Open Subtitles | ولكن كيف لي أن أخطط عندما لا يكون هناك سقف أحتمي تحته ؟ |
Adadaki insanlara henüz ortada kesin bir durum yokken firari bir katil olduğunu söylemeyecektir. | Open Subtitles | انه لن يستطيع أن يقول لسكان الجزيرة أن هناك قاتل طليق خاصة عندما لا يكون هناك |
Ortada geçerli bir sebep yokken insanları öldüremeyiz. | Open Subtitles | أنهم يقرروا عدم قتل الناس عندما لا يكون هناك سبب وجيه |
Ve neyse ki, kurabiye olmadığı zamanlarda tenimize değen tanıdık bir el ya da sevgi dolu bir jest de rahatlamamızı sağlar. | Open Subtitles | و لحسن الحظ عندما لا يكون هناك بسكويت لازال بإمكاننا أن نجد الأمان في يد مألوفة على جلودنا أو لفتة تدل على محبة |
Orada olmadığı zamanlarda yani? | Open Subtitles | عندما لا يكون هناك |