ويكيبيديا

    "عندما يصل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • geldiğinde
        
    • gelince
        
    • geldiği zaman
        
    • vardığında
        
    • olunca
        
    • ulaştığında
        
    • gelir gelmez
        
    • varınca
        
    • ulaştığı zaman
        
    • geldiklerinde
        
    Bay Bennet, Bay Bingley geldiğinde onu ziyarete gitmeyeceğini söylüyor. Open Subtitles أخبرنى السيد بنيت أنه لن يزور السيد بنجلى عندما يصل
    Belki de radyo geldiğinde, etrafına toplanıp bir çay molası veririz. Open Subtitles و عندما يصل, يمكننا جميعاً الإستماع إليه نأخذ إستراحة لشرب الشاي
    Ve buraya geldiğinde, çeneni kapalı tut. Berbat ediyorsun sadece. Open Subtitles و عندما يصل أبق فمك مغلقا و إلا أفسدت الأمر
    İş kanunları çiğnemeye gelince çoğu kişi bunu göze alamıyor. Open Subtitles عندما يصل الأمر لخرق القوانين، معظم الناس لا يتحملون هذا.
    Burke ve Serano geldiği zaman herkesin hazır olmasını istiyorum. Open Subtitles عندما يصل بيرك وسيرانو أريد من الجميع أن يكون مستعداً
    Size Berlin'den bir posta gönderdi ve posta adrese vardığında sizi aramamızı istedi. Open Subtitles وقد ارسلت لك بريد من برلين قد طلبت منا ان خبرك عندما يصل
    Pizzacı çocuk buraya geldiğinde pizzayı beleşe getirmek için bir büyü yapalım. Open Subtitles عندما يصل فتى التوصيل إلى هنا لنقم بتعويذة حتى نحصلَ عليها مجاناً
    O eve geldiğinde ben uyumuş oluyorum, ben ayrıldığımda da o. Open Subtitles أكون نائمة عندما يصل إلى المنزل ويكون هو نائماً عندما أغادر،
    Erkekler belli bir yaşa geldiğinde aniden farklı şeyler yapmak istiyorlar. Open Subtitles عندما يصل الرجال لعمر معين فجأة يرغبون في عمل شيء مختلف
    Sanırım konu o noktaya geldiğinde, ben sadece bir arkadaşım. Open Subtitles أعتقد عندما يصل الأمر لهذا الحد فأنا أخدم الشركة فقط
    Hedge ortaya geldiğinde işler daha karmaşıklaşıyor. TED الأمور تتعقد أكثر عندما يصل هيدج للوسط.
    Çocuklar geldiğinde tahta, çivi, halat, tekerlek gibi birçok malzemeyle karşılaşıyorlar, ve elbette birçok da aletle. TED عندما يصل الأطفال تجابههم العديد من الأشياء خشب ومسامير وحبال وإطارات والكثير الكثير من الأدوات، أدوات حقيقية
    - Tamam. Veya yarın Kızıl Bulut buraya geldiğinde kendin de alabilirsin. Open Subtitles الأفضل من ذلك، احصل على واحد بنفسك، غدا عندما يصل سحابة حمراء الى هنا
    Sığır çobanları geldiğinde işler artar biliyorsun. Open Subtitles تعرف أن العمل يزداد عندما يصل رعاة البقر إلى البلدة
    İş politikaya gelince, hiçbir şey mantıklı değil. TED لانه عندما يصل الامر للسياسة .. فهو امرٌ غير منطقي حتماً
    Elizabeth Pisani: "İş politikaya gelince, hiçbir şey mantıklı değil." TED إليزبيت بيساني :عندما يصل الامر للسياسة .. فهو امرٌ غير منطقي حتماً
    Belli bir dereceye geldiği zaman çakması gerekiyor. Open Subtitles هو مفترض إلى إخرج آليا عندما يصل درجة حرارة معينة.
    geldiği zaman sahte cesetleri yavaşça yanımızdan geçirin. Open Subtitles عندما يصل احضر الجثث المزيفة بالقرب منا ببطئ و روية
    Şu anda da oraya gidiyordur ve oraya vardığında ne yapacağını iyi biliyoruz. Open Subtitles إنّه في طريقه إلى هناك الآن، ونعرف ما سيفعل عندما يصل إلى هناك.
    Bu bibloyu gözümün önünden ancak özel bir insan olunca ayıracağım. Open Subtitles .. سأبعد هذا التمثال من ناظري .. عندما يصل شخص خاص
    Evet ama geçit, sadece ay en tepeye ulaştığında açılırmış. Open Subtitles أجل، ولكنْ لا تُفتح البوّابة إلّا عندما يصل القمر لذروته
    Dr. Poe olay yerinden aradı ve gelir gelmez torbala, dedi. Open Subtitles حسنا دكتور بو إتصل بي من مسرح الجريمة وقال لو لم يتم وضع الكيس هناك إذا على وضع الكيس على اليد عندما يصل
    Eve varınca nasıl bir hayal kırıklığı yaşayacağını düşünsene. Open Subtitles فكر فى كم سيخيب أمله عندما يصل الى المنزل
    Sonsuzluğun kapılarına ulaştığı zaman içeri girmesine izin vermeni isteriz. Open Subtitles ونتضرع إليك عندما يصل لأبواب الخلود، أن تسمح بدخوله
    Robotlar bir kesişime geldiklerinde sağa, sola ya da ileri gideceklerine rastgele karar verecekler. TED عندما يصل الروبوت إلى مفترق طرق، سيختارون الطريق الذي سيذهبونه عشوائياً يسار، يمين، أو إلى الأمام.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد