Onun hakkında bir bok bilmiyorum ama benden bir şeyler sakladığını biliyorum. | Open Subtitles | حسنٌ , لا أعرفه حقّ المعرفة، لكن أعلمٌ بأنكَ تخفيّ أموراً عنيّ. |
benden değil, sizden konuşalım. | Open Subtitles | بما فيه الكفاية عنيّ. دعنا نَتحدّثُ عنك. |
Bu doğru. hakkımda her şeyi biliyorsunuz. Bense sizinle ilgili hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | هذا صحيح, تعرفين كلّ شيء عنيّ وأنا لا أعرف شيئ عنك على الإطلاق |
Jon, ben de seni seviyorum. Ama hakkımda bilmen gereken bir şey var. | Open Subtitles | جون، أَحبُّك أيضاً، لكن أعتقد هناك الشيء الذي أنت يَجِبُ أَنْ تَعْرفَ عنيّ. |
Felix veya James'den benimle ilgili bir şey duydunuz mu? | Open Subtitles | هل سَمعَك أيّ كلام عنيّ مِنْ فيليكس أَو جيمس؟ لا، أَنا لَستُ. |
Sanırım kalbinin derinliklerinde sen de Benim için aynı şeyi söylersin. | Open Subtitles | في قلبِكَ مِنْ القلوبِ أنت تَقُولُ نفس عنيّ. |
Dean ile konuşabilir misin? Todd'a benden bahsedebilir mi? | Open Subtitles | لقد كُنْتُ أَتسائلُ إذا أنك يُمْكِنُ أَنْ تَتكلّمَ مع دين حول الكَلام مع تود عنيّ. |
Çünkü ailem başkalarını benden çok önemsiyor. | Open Subtitles | لأن عائلتَي تَهتمُّ أكثرَ حول الناس الآخرون مِنْ أَنَّهُمْ يَعملونَ عنيّ. |
Onu bir daha gördüğünden benden bir şey ilet. | Open Subtitles | أخبره بشيء حينما تقابله لاحقًا نيابة عنيّ.. |
Onu her zaman benden uzak tuttu. İş için yardıma ihtiyacım var. | Open Subtitles | كانت تحتفظ به بعيداً عنيّ أحتاج للمساعدة في العمل |
Anneme çok kızdığım için buraya geldim... çünkü seni benden saklamıştı ama şimdi nedenini anlıyorum. | Open Subtitles | عندما جئتُ إلى هُنا، كنتُ غاضباً من أميّ لأنها أخفت عنيّ السر، لكن أظن فهمت لماذا فعلت ذلك. |
Ve benden boşanmaya çalışırsan ne olacağını biliyorsun. Yaparım demiyorum. | Open Subtitles | و تعرف جيداً إذا حاولت أن تنفصل عنيّ فإنا لا أقول إنني أود هذا. |
Kendine çok güveniyor olmalısın ki buraya gelip hakkımda böyle saçmalıklar anlatıyorsun. | Open Subtitles | لديك الكثير من الوقاحة لتأتي هنا و تقول كل هذا الهراء عنيّ. |
Sahte bir cenaze töreni yapalım ve insanlar hakkımda süper şeyler söylesin. | Open Subtitles | دعنا كُلّ نَذْهبُ حول، نَدّعي بأنّه جنازتُي، ورأي الذي يُدهشُ الأشياءَ عنيّ. |
Benimle tanışana kadar benim hakkımda olduklarını bilmiyordu. | Open Subtitles | أوه، هي لَمْ تَعْرفْ هم عنيّ حتى إجتمعنَا. |
Biri ortağımın karnını deşiyor, sen hakkımda neler diyorsun. | Open Subtitles | يُدمّرُ شخص ما شريكُي، وأنت الأشياء السيئة المُفَكِّرة عنيّ. |
Cidden, hakkımda iki şey bilmelisin... | Open Subtitles | لكن لقول الجدّ، شيئان تُريدُ ان تعرفعم عنيّ: |
Bayan Carr yüzbaşıyı arayıp ortağım Roy ve benim hakkımda akla gelen tüm güzel şeyleri söylemiş. | Open Subtitles | تحدثت السّيدةَ كار مع قائدَي وقالتَ أشياءِ لطيفةِ عنيّ وعن شريكي، روي |
Burada uzanırken, benimle ilgili her şeyi unutmak son derece kolay bir şey. | Open Subtitles | من السّهل تُسيان كل شيء .عنيّ و أنا مُستلقية هنا |
- Bu Benim için de geçerli. | Open Subtitles | أنت يُمْكِنُ أَنْ تَقُولَ نفس الشيءِ عنيّ. |
Çekin şu ayıyı üstümden! | Open Subtitles | ابعدوا الدب عنيّ |
Alın şunları üzerimden! Alın şunları üzerimden! | Open Subtitles | ابعدها عنيّ ابعدها عنيّ |
Hakkımdaki gerçeği öğrendiğin zaman çok korktum. | Open Subtitles | عندما إكتشفت عنيّ... أنا فقط أفزعت. |