Pekâlâ, Cathleen, sana seks hayatın hakkında bazı sorular soracağım, | Open Subtitles | حسنا كاثلين، يجب أن أسألك بعض الأسئلة عن حياتك الجنسية |
Sanırım annenin senin hayatın hakkında bilmediği çok şey yoktu. | Open Subtitles | أعتقد أنه ليس هناك الكثير من الأشياء التي تجهلها أمك عن حياتك |
hayatınla ilgili hiçbir şeyi bilmemi istemiyorsun. | Open Subtitles | وأنتِ لا تريدينني أن أعرف أي شيء عن حياتك |
hayatınla ilgili bildiğini sandığın hiçbir şey gerçek değil! | Open Subtitles | ويجب أن تعرف أن ما تعرفه عن حياتك غير حقيقي |
Aşk hayatınız hakkında konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | هل تستطيع أن تحدثنا عن حياتك العاطفية |
Eğer bu kentin ruhu çürümüşse ve sen bunu ortaya çıkarmaya yardım edersen hayatını bağışlarım. | Open Subtitles | إذا كانت روح المدينة فاسدة و ساعدتني باجتثاثها من جذورها, سوف أعفي عن حياتك |
Bu noktada yaşamın hakkında yazmaya seni ne yönlendirdi? | Open Subtitles | ما الذي جعلك تقرر أن تكتب عن حياتك في هذه المرحلة؟ |
Detayları çıkardığınız zaman, hikayeleri "iyiler kötülere karşı" şeklinde anlatırsınız, kendi hayatınızla ilgili bir hikaye veya politikayla ilgili olsa da. | TED | عندما تجرد القصة من التفاصيل، فإنك غالبًا ما تروي القصة من منظور الخير مقابل الشر، سواءً كانت القصة عن حياتك الخاصة أو عن الأوضاع السياسية. |
kendin hakkında söylenen yalanları dinlemek, bu derece hastalıklı ve düşük şeyleri sana canavar denmesi, sex hayatın hakkında konuşulması ve aşağılanma. | Open Subtitles | تجلس هناك وتستمع لإناس يقولون أنك قمت بشئ شنيع ومخجل ينعتونك بالحيوان ويتحدثوا عن حياتك الجنسية ويقوموا بإهانتك |
Çok profesyonel olduğun için, özel hayatın hakkında hiçbir şey söylemediğin zamanı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكر حينما كنت محترفا لدرجة أنك لا تذكر أي شيء عن حياتك الخاصة ؟ |
Sabah işler çığırından çıktı ve ikimizde hayatın hakkında pek hoş olmayan şeyler söyledik. | Open Subtitles | أعلم بأن الأمور أصبحت مجنونه قليلاً سابقاً و كلانا قال شيئاً عن حياتك لم تكن لطيفه |
Aşk hayatın hakkında hiç konuşmamamızı büyüleyici buluyorum. | Open Subtitles | أجد هذا جذاباً نحن لم نتحدث أبداً عن حياتك |
Bu bir oyun değil. Biz senin hayatın hakkında konuşuyoruz. | Open Subtitles | هذه ليست لعبة نحن نتحدث عن حياتك |
Açıkçası, senin hayatın hakkında hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | واضح أنني لا أعرف شيئاً عن حياتك |
Ancak kiliseden önceki hayatınla ilgili bir kaç söylenti duydum. | Open Subtitles | و حتى الان , انا اسمع شائعات عن حياتك قبل الكنيسة |
Aslında hayatınla ilgili hiçbir şey bilmeme gerek yok. | Open Subtitles | في الواقع, لا أحتاج لكي أعرف أي شيء عن حياتك |
hayatınla ilgili her şeyi bana öğretmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تعلميني كل شيئ عن حياتك |
Kimseye kişisel hayatınız hakkında b.ktan bahsetme. | Open Subtitles | لا تخبرأحداً شئ عن حياتك الخاصة |
hayatınız hakkında konuşuyoruz burada Bay Castle. Ondan geriye kalan ne varsa korumanıza yardımcı olabiliriz. | Open Subtitles | نحن نتكلم عن حياتك سيد (كاسل) يمكننا مساعدتك في الحفاظ على ما تبقى |
Neden çekip gitmek, hayatını bırakmak zorunda olduğunu anlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا افهم لم يجب عليك ان تنتقلي بعيداً وتتخلي عن حياتك |
Eski yaşamın hakkında ne hissettiysen bundan daha iyidir. | Open Subtitles | مهما كنت تشعر عن حياتك القديمة فقد كانت أفضل من هذه |
Bakın, size hayatınızla ilgili bir şeyler sorsam... Kiminle konuştuğunuz, kime güvendiğiniz. | Open Subtitles | إذا سألتك عن حياتك إلى من تتحدثين ؟ |
Gezegene gelmeden önceki hayatına dair bir şey biliyor musun? | Open Subtitles | أتتذكر أيّ شيء عن حياتك قبل أن تنتقل على الكوكب؟ |
- ve eğer aradığın bir erkek arkadaşsa daha uygun birini seçmelisin, Ben senin hayatından uzak kalmak istiyorum. | Open Subtitles | ولو اخترت أصدقائك الرجال بأكثر نضجاَ صدقيني سأبقى بعيداَ عن حياتك |
Burada olduğum için çok heyecanlıyım, ahbap, haydi hayatından bahset. | Open Subtitles | أشعر بالحماس لوجودي معك يا صديقي، لنتحدث عن حياتك |