Hangi evlat kayıp babası hakkında fazlasını öğrenmek istemez? | Open Subtitles | أي ابن لا يريد أن يتعلم المزيد عن والده الغائب ؟ |
Sordum, babası hakkında konuşmak istemiyor sanki. | Open Subtitles | فعلت، لكن يبدوا أنهُ لا يريد التحدّث عن والده |
babası hakkında da bir şeyler söyletelim. | Open Subtitles | ينبغي علينا أن نجعله يقول شيئاً عن والده |
O zaman Pete'in herkesin ondan babasıyla ilgili gerçeği sakladığına inandığını da biliyorsundur. | Open Subtitles | إذاً تعلم أيضاً أنه أصبح مقتنع بشدة أن الناس تخفي الأسرار أمامه عن والده وجهاً لوجه |
Oğlumun babasıyla ilgili anısını kurtarmak için buradasın. | Open Subtitles | أنت هنا لتنقذي ذكرى إبني عن والده |
Ve döndüğüne çek sevinmiş. ya babası? Ondan bahsetti mi? | Open Subtitles | و ماذا عن والده هل تحدث عنه؟ |
Ama babası hakkında soru sorup duruyordu ben de gerçeği bilecek kadar büyük olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | لكنه مضى يسأل أسئلة كثيرة عن والده وظننتُ أنه كبير بما يكفي ليعرف الحقيقة |
babası hakkında konuştuğumuzda endişeli gözüküyordu. | Open Subtitles | تظهرٌ عليه ملامح القلق عندما نبدأ في الحديث عن والده |
Şu anda, arabamın arka koltuğunda kıvrılmış yatıyor babası hakkında konuşuyor, ki feci biriymiş. | Open Subtitles | الآن، هو جالس في في سيارتي يتحدث عن والده الذي هو جزء من عمله |
Geriliyorsa muhtemelen annesinin babası hakkında dırdırını dinlemek zorunda kalacağını bildiğindendir. | Open Subtitles | و إذا أصابه القلق، فذلك على الأرجح لأنّه يعلم أنّه سيستمع لأمّه تتكلّم بالسوء عن والده. |
Hiç bir çocuk babası hakkında, böyle şeyler duymamalı. | Open Subtitles | أمورٌ رديئة لا ينبغي أن يسمعها أي طفل عن والده |
babası hakkında hiç konuşmuyordu. Oysa, babası Jack'in herşeyiydi. | Open Subtitles | لم يتكلم قط عن والده والذي كان كل عالمه |
Crosby, Jabbar babası hakkında sorular soracağı yaşa doğru ilerliyor. | Open Subtitles | (كروزبي), (جبار) دخل في عمر يبداء فيه بالسؤال عن والده |
babasıyla ilgili hiçbir şey söylemedim ki. | Open Subtitles | ماذا؟ انا لم اقل شيء عن والده والدي؟ |
Eğer bu fiyaskoyu çözemezsen Harrison'ın babasıyla ilgili hatırladığı tek şey onun parmaklıklar ardında olduğu olacak. | Open Subtitles | إن لم تصلح إخفاقكَ هذا فإنّ ذكرى (هاريسن) الوحيدة عن والده ستكون عن وجودكَ خلف القضبان |
Her zaman Tony'nin bize babasıyla ilgili çılgın hikayeleri anlatırken abarttığını düşünürdüm. | Open Subtitles | كنت دائما أعتقد أن (طوني) يبالغ عندما كان يخبرنا تلك القصص الجنونية عن والده. |
ya babası ne olacak? | Open Subtitles | وماذا عن والده ؟ |
Ve babama babasından ona da babasının babasından kalan iş kuruyup ölmeye başladı. | Open Subtitles | والقماش قطني قد اختفى وأعمال والدي التي ورثها عن والده وعن والد والده بدأت تذبل وتموت |
Frost neden bana babasından bahsetmedi? | Open Subtitles | لماذا لم يخبرنى(فروست) عن والده ؟ |