Konusu açılmışken, küçük dostumuzun doğum günü yaklaştı değil mi? | Open Subtitles | بمناسبة التحدث عن الرجل الصغير عيد ميلاده يقترب، أليس كذلك؟ |
Herneyse, ona yaşlandığından falan söz etme çünkü, biliyorsun bugün onun doğum günü. | Open Subtitles | على أية حال , لا تتحدث بشئ عن عمره الكبير لأنه عيد ميلاده |
Kardeşim kendi doğum günü yemeğini kaçırdı, çünkü yanlış zamanda yanlış yerdeydi. | TED | لم يحضر أخي عشاء عيد ميلاده لأنه كان في المكان الخطأ في التوقيت الخطأ. |
Son doğum gününde ona bir sigara kutusu hediye ettiğine inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنكِ قد أهديتي له صندوق سجائر في عيد ميلاده الأخير |
Demek istediğim, herkes gitmemek için bula bula onun doğum gününü buldu. | Open Subtitles | أعني، لطوال تلك الأعوام، الجميع لا يأتي إلى عيد ميلاده. |
Bundan sonra, konferans salonuna gittik rahatladık ve beraber öğle yemeğini yedik ve lab ekibi Callum'a bir doğum günü hediyesi verdi. | TED | بعد ذلك، ذهبنا إلى غرفة المؤتمرات واسترخينا وتناولنا الغذاء معًا، وأهدى موظفي المختبر كالوم هدية عيد ميلاده |
doğum günü bir kutlama günü olmasına rağmen, Hindistan tarihinde çalkantılı bir döneme işaret eder. | TED | على الرغم أن عيد ميلاده هو يوم الاحتفال، كما أنه يمثل فترة مضطربة في التاريخ الهندي. |
Iselin Komitesi'nden doğum günü hediyesi. | Open Subtitles | هدية من المواطنين للجنة آيسلين الانتخابية.. فى عيد ميلاده الأخيرة |
Bu küçük başbelası ne zaman ortaya çıkıyor? Yarın onun doğum günü değil mi? | Open Subtitles | متى سيظهر هذا التافه الصغير أليس غداً عيد ميلاده ؟ |
Ve doğum günü olduğunu düşünmenizin sebebi ne? | Open Subtitles | ومـا الذي يجعلك تعتقد بأن عيد ميلاده اليوم؟ |
Yarın büyük bir parti düzenliyor, ve bu onun gerçek doğum günü bile değil. | Open Subtitles | إنه سيقيم حفلة رائعة غداً، مع العلم إنه ليس عيد ميلاده بالواقع. |
Restaurant da bir adamın doğum günü vardı, önce yemeğini yaktılar sonra da söndürdüler! | Open Subtitles | لقد شاهدت شخص فى المطعم فى يوم عيد ميلاده لقد اشعلوا النار فى طعامه و نفخوا فى النار |
doğum günü sadece dört yılda bir oluyor baba. | Open Subtitles | حسنا ابي عيد ميلاده يأتي مرة كل أربعة أعوام |
Babama sorsana, doğum gününde kravat mı istermiş yoksa ona dava açmamı mı? | Open Subtitles | إسأل أبي إن كان يريد ربطة عنق أو بدلة محاماة يوم عيد ميلاده |
2006 yılında, kardeşim Keith 40. doğum gününde beni aradı: | TED | في عام 2006، اتصل بي أخي كيث في عيد ميلاده الأربعين. |
Oğlunun doğum gününü görmesini istiyorsan, getirsen iyi edersin. | Open Subtitles | من الأفضل أن أحصل عليهم , اذا كنت تريد لبنك أن يرى عيد ميلاده القادم |
On dört gün sonra sekiz yaşına basacak, değil mi? | Open Subtitles | سميتهُ تيمناً بنفسك عيد ميلاده الثامن، بعد 14 يوم، صحيح؟ |
Koca Baba'ya doğumgünü hediyesini vermeyecek misin? | Open Subtitles | بريك ، حبيبى ، ألن تعطى الأب الكبير هدية عيد ميلاده ؟ |
Altmışıncı doğum gününden 3 gün önce, postanede ruhunu teslim etti. | Open Subtitles | مات في مكتب البريد قبل ثلاثة أيام من عيد ميلاده الستّون. |
doğum gününe gittim ve tam mumları üflemeden bana o kötü bakışı attı. | Open Subtitles | أذهب إلى حفل عيد ميلاده ومباشرة قبل أن يطفئ الشموع يرمقني بتلك النظرة. |
... 16. yaş gününde bu arabayı oğluma verecektim. | Open Subtitles | كنت سأهدي هذه السيـارة لولدي في عيد ميلاده الـ 16 |
Kasımın 9 uydu, 38. yaş günü, | Open Subtitles | لقد كان يوم التاسع من نوفمبر عشية عيد ميلاده الـ 38 |
Larry'nin bir doğumgününde babam bu treni ona vermişti. | Open Subtitles | أبي أعطى لاري هذا القطار بأحد أيام عيد ميلاده |
Bugün onun doğum günüydü, ama ben hariç kimse hatırlamadı. | Open Subtitles | اتعلم،اليوم كان عيد ميلاده ولا أحد تذكّر ذلك سواي |
Hayatım, Romanya'daki bir vampir filmi setindeki olayları yatıştırmaya koşturdun. Ve ben üç yaşındaki çocuğa yaşgünü partisinin iptal olduğunu söyledim. | Open Subtitles | وتركتني مضطراً لإخبار ولد في الثالثة من العمر أن حفلة عيد ميلاده ألغيَت |
Her çocuk tüm yıl boyunca doğum gününün gelmesini bekler. | Open Subtitles | أن كل طفل الانتظار السنة بأكملها في عيد ميلاده. |
Bilmiyorum. Yazmıyor. 16. yaş gününü kapsayan bir belge yok burada. | Open Subtitles | لا أدري لم يُذكر أي شيء أو حتى عن عيد ميلاده الـ16 |