ويكيبيديا

    "عينها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • aynı
        
    • gözü
        
    • gözlerini
        
    • gözünü
        
    • Gözünün
        
    • gözleri
        
    • gözüne
        
    • gözlerine
        
    • göz
        
    • gözünde
        
    • gözlerinin
        
    • gözünden
        
    • gözlerindeki
        
    • gözüydü
        
    • gözlerinde
        
    Belki kendi başlarına hareket ediyorlar. Belki aynı rüyalardan ilham alıyorlar. Open Subtitles ربّما يعملون معًا أو فرادى، أو لعلّ الأحلام عينها ألهمتهم جميعًا.
    Truva Savaşı'nın sebebi, iki erkeğin aynı kadına aşık olmasıdır. Open Subtitles نشبت معركة طروادة، لأن رجلين كانا يحبان المرأة عينها
    Madeni para onun sağ gözü, üzerine ne yemin edilen göz. Open Subtitles إن العملة المعدنية عينها اليمني الجميع يُقسمُ بالعين
    Gelmekte olan ölümünü anlattı, gözlerini kapadı ve öldü. Open Subtitles لكي تخبرهم عن موتها الوشيك, ثم تغلق عينها وتموت
    Arada bir yerde kız kardeşinin gözünü morarttım, evi ateşe verdim. Open Subtitles ضربت أختك فى عينها و أحرقت المنزل ،خرجت الأمور عن نصابها
    Bakın, örneğin bu balığın Gözünün arkasında bir nevi far var, yemek bulmaya da yarar, karşı cinsi cezbetmeye de. TED اذن على سبيل المثال هذه السمكة لها مصباح قد ادمج وراء عينها تستطيع استعماله لايجاد الطعام او جذب زوج
    gözleri öylesine gelişmiş ki, gezegendeki en hızlı görsel sistemlerdir. TED عينها متطورة وتعتبر أسرع جهاز بصري في العالم.
    Esmer bir kızla beraber. O kız, gözüne on yaşındaki bir kız için biraz fazla far sürerdi. Open Subtitles أنت و فتاة سمراء و التى كانت تضع مساحيق تجميل على عينها لا تتناسب مع بنت فى العاشرة من عمرها
    Dün gece yapacaktım ama sonra gözlerine baktım ve fark ettim ki benimle gerçekten seks yapmak isteyen birisini bulmak çok zor. Open Subtitles كنت سأفعل ذلك بالأمس ، ولكن عندما نظرت خلال عينها لاحظت أن كم من النادر أن تقابل شخص مستعد للقيام بالجنس معك
    Bu sabahki bir ziyaretçi aynı belirtilerle hastanede yatıyor. Open Subtitles شخص كان يزور المعمل صباحاً أصبح في المستشفى ويعاني العوارض عينها
    Oyunu baltalamak istemiyorum, ama hep o aynı mesaj geliyor! Open Subtitles أوتدري؟ حاولت أن أكون متعاوناً ولكنها الرسالة عينها مراراً وتكراراً!
    aynı hatayı defalarca tekrarlarım. Geçmişten kalma izlerim ve yaralarım var. Open Subtitles أقترف الأخطاء عينها مراراً وتكراراً، لديّ جراح وندوب
    Ne yaparsam yapayım, ne verirseniz verin, sonu aynı olacak. Open Subtitles عندما ينتهي المطاف لأيّ شيء أفعله، أو أيّ شيء تعطونه لي بالنتيجة عينها
    Ve bir şekilde kan Gözünün arkasına akmaya başladı ve baskı nedeniyle gözü öne doğru çıktı. Open Subtitles وبطريقة ما، بدأ الدم يجف خلف عينها وتسبب ذلك بانتفاخ عينها
    Eminim uzun zamandır o etekte gözü vardı. Open Subtitles أنا متأكد أن عينها على تلك التنورة منذ وقت طويل
    Gelmekte olan ölümünü anlattı, gözlerini kapadı ve öldü. Open Subtitles لكي تخبرهم عن موتها الوشيك, ثم تغلق عينها وتموت.
    Yesung Grup'un sahibi olmanın ardından savcıların gözünü bu anlaşmaya dikeceğini düşünmüyor musunuz? Open Subtitles أثناء خلافة يوسنغ، ألا تعتقدوا أن النيابة العامة ستضع عينها على هذه الصفقة؟
    Onu kızdırırsan gözleri kırmızıya dönüyor ve... Open Subtitles جنّ جنونها ، وتحولت عينها للّون الأحمر ، ثم دوّت.
    Çocuğun gözüne cam kırığı saplanmış. Open Subtitles هذه الطفلة لديه قطعة من الزجاج في عينها.
    gözlerine derin derin baktığım zaman renk değiştirirlerdi. Open Subtitles واعتدت أن أنظر إلى عينيها بعمق وكان لون عينها يتغير
    Cam gözünde çapaklarla göreceğin türde bir kadın değil diyelim. Open Subtitles في رأيك هل السلوك مهم عند كام؟ دعنا فقط نقول أن كام ليست من نوع النساء الذين يشاهدون الأمور بطرف عينها
    Koluna dokunuyorum, gözlerinin içine derin derin bakıyorum ve deodorant kullanıyorum. Open Subtitles أنا ألمس يدها وأنظر إلى عينها بتمعن وأضع مزيل للروائح كاري ماي
    Kendi ayağına takılıp düşer ve 2 numaralı kalem gözünden girip beynine saplanır. Open Subtitles قامت بالثعتر وسقطت، وقلم الرصاص ذاك قام بإختراق عينها حتى وصل إلى دماغها.
    Sonra gözlerindeki o ateşi gördüm sanki Manjulika konuşuyordu. Open Subtitles ثم رأيت جحيم الغضب في عينها كما لو أن مانجاليكا هي التي تتحدث
    Sağ gözüydü Bay Finch. Şimdi hatırladım. Open Subtitles "لقد كانت عينها اليمنى سيد "فينش تذكرت الآن
    Elleri bağlı, yüzü çamurlu, gözlerinde tekinsiz bakışlar taşıyor. Open Subtitles الأيدي مربوطة، وجه عكر المطارد ينظر في عينها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد