ويكيبيديا

    "عينيها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gözlerini
        
    • gözlerinin
        
    • gözlerine
        
    • gözleri
        
    • gözlerinde
        
    • Gözlerindeki
        
    • gözlerinden
        
    • göz
        
    • gözünün
        
    • gözü
        
    • gözünü
        
    • gözünde
        
    • onun
        
    • gözünden
        
    • gözleriyle
        
    Grace, baygın gibi uyuduktan sonra gözlerini açtı. Kafası karışmıştı. Open Subtitles غرايس فتحت عينيها بعد نوم مؤرق تقريباً،و قد كانت مرتبكة.
    Ruhu olan bir bebeği öldürmek için gözlerini oymanız ve kafasını koparmanız gerekir. Open Subtitles الطريقة الوحيدة للقضاء على دمية بها روح هو التخلص من عينيها وقطع راسها
    gözlerinin içine baktım ve en karanlık saatlerinin hikâyelerini derinden dinledim. TED نظرت في عينيها واستمعت بعمق إلى ما تروي عن أحلك ساعاتها.
    Yakaladigim ilk sansti, onun direkt gözlerine baktim ve dedim ki: Open Subtitles إذا اسمع, بأول فرصة سنحت لي تطلعتُ إلى عينيها ثم قلت:
    Sonra çok gergin davranmaya başladı, ve gözleri dönmeye başladı. Open Subtitles لقد بدءت تظهر عليها العصبيه وبدءت عينيها تدور فى مكانهما
    Ölene kadar ona vurmak istedim, sonra gözlerinde ki korkuyu gördüm. Open Subtitles أردت فعلاً ضربها حتى الموت رأيت في عينيها أنها خائفة مني
    Gözlerindeki korku ve göğsündeki bıçak annem hakkında hatırladığım son şeyler. Open Subtitles الخوف في عينيها والسكِّين في الصدر هذا آخر ما أذكره لأمي
    Karşılığında o beni öpmüyor, ama gözlerini kapatıyor ve aynen, Open Subtitles وهي لا تُقبّلي حقا لكنها تُغمِض عينيها و هي مثل
    Odasını sahip olduğu güzel şeylerle doldurmuştu.. ..böylece gözlerini açtığında onları görebildi. Open Subtitles ملأت غرفتها بكل ما تمتلكه من أشياء جميلة لتراها حينما تفتح عينيها
    Laflar onun gözlerini açmaz veya yine at binmesini sağlamaz. Open Subtitles الكلمات لن تفتح عينيها أو تساعدها علي ركوب حصانها ثانيةً
    Alman onun gözlerinin içine baktı. O da kendisini bırakması için yalvardı. Open Subtitles نظر الجندى الألمانى فى عينيها : كانت ترجوه أن يطلق سراحها قائلة
    Ta ki gözlerinin içine bakıp tetiği çekmeye başladığını görene kadar. Open Subtitles حتى نظرت إلى عينيها وهي تصوب المسدس علي وبدأت بسحب الزناد
    Ve sen de gözlerinin içine bakıp görebildiğini mi düşünüyorsun? Open Subtitles وانت تعتقد انه يمكنك النظر الى عينيها ؟ ؟ ؟
    Ama gözlerine baktığımda, bayan Amish'i tanımadığını, ona yardım edemeyeceğini, ve bir parçasının Open Subtitles لكنني أستطيع رؤيته في عينيها انها لا تعرف السيدة هيميش لا تستطيع المساعدة
    Sırf gözlerine biraz daha fazla bakabilmek için ona son kuruşuma kadar verdim. Open Subtitles وأعطيتها كل ما أملك بمجرد أن أكون قادراً للنظر في عينيها لفترة طويلة.
    Bana mı öyle geliyor yoksa gözleri bizi takip mi ediyor? Open Subtitles أهذا شعوري وحدي أم أن عينيها تتبعك أنّى ذهبت خلال الغرفة؟
    O kadar şişmiş ki gözleri bile seçilemiyor. TED من شدة الانتفاخ والتورم حيث لا تستطيع رؤية عينيها
    Ama gözlerinde hala o kaybolmuş terk edilmiş kızı görebiliyorum. Open Subtitles لكني أراها لا تزال ضائعة فتاة منبوذة مما تقول عينيها
    etrafta dolaştıklarını görebilirsiniz. Daha sonra, vücutlarındaki doku tekrar düzenlenir, gözlerinde yavaş yavaş pigment oluşur. (Müzik) TED ثم ينتظم النسيج في جسدها من جديد ويتطور الصبغ ببطء في عينيها
    Gözlerindeki bakıştan korku dolu olduğunu anlayabiliyordum. TED علمت هذا من خلال النظرة التي كانت في عينيها أنها كانت مملوءة بالخوف.
    Resmen onun yerine geçmiştim ve her şeyi onun gözlerinden görüyordum. Open Subtitles كان الأمر وكأنني هي وكنت أرى كل شيء من خلال عينيها
    Önce göz temasını kuruyorlar, ardından Christie oyuncağa baktığı zaman, robot onun baktığı doğrultuyu tahmin ediyor ve baktığı şey ne ise ona doğru bakıyor. TED يبدأون بتواصل عبر العيون، وحينما تنظر كريستي للعبة، يقدّر الروبوت إتجاه تحديق عينيها وينظر لنفس الشئ الذي تنظر إليه.
    Şunun yeşil gözlerine diğerinin gözünün mavisine bayıldım. Open Subtitles أحب عينيها الخضراوتين و عيناه الزرقاوتان؟
    Hiç fırsatım olmadı çünkü gözü sadece bir erkeği görüyor. Open Subtitles لم تواتيني الفرصة أبداً لان عينيها مسلطة على رجل واحد
    gözünü benden alamıyordu gerçekten. Open Subtitles وبقيت تحدق بي ولم تستطع إبعاد عينيها عني
    - Bizim starımızın onun gözünde domuzcuk gibi görünmesini istemeyiz, değil mi? Open Subtitles نحن لا نريد نجمنا لتبدو وكأنها خنزير قليلا تبول في عينيها الآن، هل نحن؟
    Dünyayı onun gözünden görmek zorundaydık. TED كان علينا أن نرى العالم من خلال عينيها.
    Bazen gözleriyle bana sessiz mesajlar gönderdiğini hissediyorum. Open Subtitles أحيانا، أتلقى من عينيها بوضوح وصفاء رسائل حب صامتة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد