ويكيبيديا

    "عيونه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gözleri
        
    • gözlerini
        
    • gözlerine
        
    • gözlerindeki
        
    • gözü
        
    • gözünü
        
    • gözlerinin
        
    • bakışları
        
    • gözlerle
        
    • Gözleriyle
        
    • Gözlerinde
        
    • gözlerinden
        
    Adamlarımı, çocuğun arkasından aşağı gönderdim. Rapora göre çocuğun gözleri siyahlaşmış. Open Subtitles أرسلت أربعة رجال الى هناك للولد التقرير تقول ان عيونه إسودت
    Eminim ki gözleri ve kulakları herkesinkinden keskindir. Open Subtitles أَنا متاكده عيونه واذانه حاده كأي واحدِ.
    Yüzü yeşildi, gözleri pörtlemişti elleri morarmıştı. Open Subtitles وجهه اخضر عيونه منفوخة و مغلقة أيديه غاضبة.
    Şimdi bile, onun gözlerini düşündüğüm zaman, kanım damarlarımda donuyor. Open Subtitles حتّى الآن، عندما أفكر فى عيونه يجمد الدم فى عروقى
    Ve 12 yıl sonra, karısı öldüğünde Al-Djumeili yeniden gözlerini açmış. Open Subtitles و عندما ماتت زوجته بعد 12 سنة فتح عيونه مرة اخرى
    Zaten o spordan nefret ediyor ve saatlerce sinema... salonuna kapanıp gözlerine zarar vermeyi tercih ediyor! Open Subtitles لكنه يكره الألعاب الرياضية يقضي الساعات في الأفلام ، يفسد عيونه
    Ölmeden önce gözlerindeki o bakış... Open Subtitles تلك النظرة في عيونه قبل أن يموت.
    Saçları olgunlaşmış buğday taneleri gibi temiz ve parlaktır, gözleri, yazın, gökyüzündeki maviliğik gibi masmavidir, Open Subtitles شعره ذهبي مثل الحنطة الناضجة عيونه زرقاء مثل سماء الصيف
    Seni çeken şeyin büyük mavi gözleri olmadığını biliyorum. Open Subtitles أعلم ما الجاذب إليها ليست عيونه الزرقاء بالطبع
    Oh, anladım. Duvarda gözleri ve kulakları var. Open Subtitles لقد فعلتها، خدعت الرجل و وضعت عيونه وآذانه على الحائطِ
    Sadece gözleri, bir nedenden dolayı gen terapisine cevap vermedi. Open Subtitles فقط عيونه ، التى لسبب ما رفضت العلاج الجينى
    Sadece gözleri, bir nedenden dolayı gen terapisine cevap vermedi. Open Subtitles فقط عيونه ، التى لسبب ما رفضت العلاج الجينى
    Kısık gözleri ve biraz da sakalı vardı çenesinde. Open Subtitles عيونه صغيرة جداً و به شعرات خفيفة في ذقنة
    gözleri dürüst ve sözleri açık olan birisini... sevdiği kadın için her şeyi verebilecek birisini... Open Subtitles شخص عيونه صادقة و كلماتة بها شرفُ رجل يَسْتَطيع تَرْك كُلّ شيءِ من اجل حبّ إمرأةِ.
    Eğer burnunun kanadığını gördüysen, ve Nancy sen de gözlerini açtığını gördüysen, Open Subtitles إذا رأيت تنزف أنفها، ورأى نانسي عيونه مفتوحة،
    Herkesin gözlerini kapatması ve hiçbir şeyin ona dokunmamasını umması gibi bir durum. Open Subtitles في مثل هذه الحالة كلّ رجل عليه ان يغلق عيونه ويترك كل شئ ولا يمسّه
    Başarısız olursa, gözlerini yuvalarından istediğin gibi çıkarabilirsin. Open Subtitles إذا فشل , أنت تستطيع أكل عيونه خارج المحاجر بكل أهتماك
    Evet, Wales da sinirlendiği zaman gözlerine ve yüzüne kan otururdu. Open Subtitles نعم، إذا بسكويتات الوفل كان عندها نظرة مجنونة في عيونه ووجهه تكتّلا في الدمّ.
    gözlerindeki bakış sahte, kalleşçe ve şeytancadır Open Subtitles عيونه ماكرة وخَدٌاع
    Yakışıklı olduğu söyleniyor... ama gözü dışarıdaymış. Open Subtitles يقولون إنه,وسيم... ولكن عيونه مليئة بالغضب...
    Ve bir gözünü oymuşlardı çünkü beyaz bir kadına bakmıştı. Open Subtitles وأخرجوا أحد عيونه لأنه نظر إلى سيدة بيضاء
    "Doktorun karşısında çırıl çıplak durmuş, gururla gözlerinin içine bakıyor..." Open Subtitles كنت أقف عارية أمام الطبيب وأنظر بفخر جدا إلى عيونه
    Bu kralın bakışları, kendinden başkasına kesinlikle önem vermediğini söyler. Open Subtitles عيونه تقول بأنه يهتم فقط لنفسه
    Birden, kanepeden kalktı, kumandayı aldı ve TV yi kapattı, bana döndü ve yaşlı gözlerle şöyle dedi, Open Subtitles و فجأة نهض عن الأريكة و سحب جهاز التحكم و أغلق التلفاز :و التفت إلي و عيونه اغرورقت بالدموع و يقول
    Delici mavi Gözleriyle bir süre bana baktı. Open Subtitles كان يحدق في وجهي مع عيونه الزرقاء الثاقبة، وللحظة واحدة،
    -Söylemesine gerek yok. Gözlerinde görebiliyorum. Open Subtitles هو ما كان لزاما عليه أن يخبرني، أنا يمكن أن أراه في عيونه.
    Boynuzlu Kurbağa, kendini; gözlerinden kan fışkırtarak savunur. Open Subtitles يدافع الضفدع المقرن عن نفسه برش عدوه بدم من زاوية عيونه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد