ويكيبيديا

    "عِنْدَها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • varmış
        
    • yoktu
        
    • vardır
        
    • almış
        
    • nin
        
    • onda
        
    • eğlenmiş
        
    Zaten trenlerin senin oğluna garezi varmış. Open Subtitles تَبْدو القطاراتُ أَنْ يَكُونَ عِنْدَها فأسُ لتضرب ابنك..
    İki güzel gözü varmış. Ve babanı severmiş. Open Subtitles كَانَ عِنْدَها عينان جيدتان وهي أحبّتْ أبَّاكِ
    Kimsesi yoktu. Open Subtitles هي وحيدةُ هي ما كَانَ عِنْدَها أي شخص سوانا
    O gece ilk geldiğinde sırt çantası yoktu. Open Subtitles عندما هي أولاً جاءتْ في ذلك الليلِ، هي ما كَانَ عِنْدَها العُلبةُ.
    Kadınların seks organlarında binlerce daha fazla sinir vardır. Open Subtitles الإمرأة عِنْدَها أعصابُ الآلافَ الأكثرَ في الأعضاء الجنسيةِ مِنْ الرجلِ.
    Muhtemelen herkesten çok anlatacak şeyi vardır. Open Subtitles هي من المحتمل عِنْدَها قصصُ أكثرُ مِنْ أي شخص آخر لَهُ.
    Orta seviyede de alkol almış. % 6 kadar. Open Subtitles كَانَ عِنْدَها مستويات معتدلةُ مِنْ الكحولِ، أوه، ستّة بالمائة.
    Tracy'nin sana göstereceği bir şey var. Seni bekliyordu. Open Subtitles تريسي عِنْدَها شيءُ لتريك اياه هي تنتظرك
    Bu, öbür kurbanlarda olmayan savunma yaralarının onda neden olduğunu açıklıyor. Open Subtitles الذي يُوضّحُ الذي كَانَ عِنْدَها جروحُ دفاعيةُ ولا شيئ الضحايا الآخرينِ عَمِلَ.
    Joanna geçen gece seninle çok eğlenmiş. Open Subtitles جوانا كَانَ عِنْدَها وقتُ جيّد جداً مَعك الليلِ الآخرِ،
    Pek de sık görülmeyen bir şey yutmuş, ve de kasık biti varmış. Open Subtitles إبتلعتْ شيءَ بالأحرى غير عادي، وهي كَانَ عِنْدَها تُخربشُ.
    Şimdi olmaz. Kocası George Boleyn ve kraliçe hakkında bildikleri varmış. Open Subtitles عِنْدَها أخبارُ زوجِها، جورج بولين والملكة.
    Kadının elinde de iki tane market poşeti varmış. Open Subtitles أوه، وهي كَانَ عِنْدَها إثنان مِنْ حقائبِ دكاكينِ البقالة.
    Üç gün önce doktorla randevusu varmış. Open Subtitles كَانَ عِنْدَها a تعيين الطبيبِ قبل ثلاثة أيام.
    Hiç gerçek arkadaşı yoktu. Open Subtitles هي ما كَانَ عِنْدَها أيّ صديقات حقيقيات.
    Bu savaşla hiçbir ilgisi yoktu. - Bu savaş herkesi kapsıyor. Open Subtitles ما كان يجب انها, ما كَانَ عِنْدَها علاقة بهذا
    Oh, yapma ama, o kadında yetenek yoktu. Open Subtitles أوه، رجاءً، تلك السيدةِ ما كَانَ عِنْدَها موهبةُ.
    Herhalde şimdi Zaara'nın en az 2 çocuğu vardır. Herhalde 20 yaşında bir kızı ve 19 yaşında bir oğlu vardır. Open Subtitles ربما عِنْدَها بنت بعمر 21 سنةً وولد بعمر 19 سنةً
    Herhalde 20 yaşında bir kızı ve 19 yaşında bir oğlu vardır. Open Subtitles ربما عِنْدَها بنت بعمر 21 سنةً وولد بعمر 19 سنةً
    Muhtemelen saç kesimi gereken bir çok ünlü müşterisi vardır. Open Subtitles عِنْدَها الكثير مِنْ الزبائنِ المشهورين الذين يَحتاجُون مصففة شعر
    Christine Moore almış olmalı. Open Subtitles كرستين مور يَجِبُ أَنْ يكونَ عِنْدَها إشتراه.
    Görünüşe göre bu sabah birileri fazladan cadılık hapı almış. Open Subtitles يُشاهدُ مثل شخص ما كَانَ عِنْدَها مُسَاعَدَة على إضافيةُ كلبةِ هذا الصباحِ.
    - Ruby'nin pek çok erkek arkadaşı vardı. Open Subtitles روبي كَانَ عِنْدَها الكثير مِنْ الأخلاءِ.
    -Hadi gidelim. -Hey! -Amcasındaki aynı şey onda da var. Open Subtitles عِنْدَها نفس القدرات كعمّها ، القلنسوة
    Annem dün gece çok eğlenmiş. Open Subtitles أمّي كَانَ عِنْدَها أفضل وقتِ ليلة أمس.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد