ويكيبيديا

    "غاية السعادة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • çok mutlu
        
    • çok mutluyum
        
    • çok memnun
        
    • çok sevinecek
        
    • kadar mutlu
        
    • çok mutluyuz
        
    • çok mutluyduk
        
    • mutlu olamazdım
        
    • çok sevindim
        
    • mutlu olamazdı
        
    Kanatlarını çırptığını görmekten çok mutlu olduk ve zarifçe uçup gitti. TED وكنا في غاية السعادة على مرآه يرفرف أجنحته ويطير مبتعدًا برشاقة.
    - İznini bizimle geçirmek istemen bizi çok mutlu etti. Open Subtitles نحن في غاية السعادة لأنك قررت أن تقضي إجازتك معنا.
    Pekâlâ, çünkü bir an için atıldığımı sandım ve çok mutlu hissettim. Open Subtitles حسناً لإنه لبرهة ظننتُ انه قد تم فصلي كنت في غاية السعادة
    Mutluydum. Seninle çok mutluyum ama diğer her şeyden sıkılmıştım. Open Subtitles كنت في غاية السعادة بك، وضجرة من كل شيء آخر.
    Daha önce sıcak hisler beslediğim biriyle yapmamış olduğum için çok mutluyum. Open Subtitles أتعلمين، أنا في غاية السعادة لأنني لم أفعلها مع شخص أُكن له مشاعر فاترة
    Kanıtlamanız için derinizden bir parça almaktan çok memnun olurum. Open Subtitles سأكون في غاية السعادة لكشط فروة رأسك للتأكيد.
    Bunu gördüğüne çok sevinecek bir pulkanatbilimci tanıyorum. Open Subtitles أعرف خبيرة حرشفيات بالأجنحة ستكون في غاية السعادة بها.
    - çok mutlu görünüyorsun David. - Sen de sevgilim. Open Subtitles أنت تبدو في غاية السعادة يا دافيد و كذلك أنتِ يا عزيزتي
    Şayet birileri her sabah giyinmeden önce kahvemi getirirse çok mutlu olacağım. Open Subtitles إذا جلب لي أحد قهوتي كل صباح قبل أن أرتدي ملابسي سأكون في غاية السعادة
    Şayet birileri, her sabah giyinmeden önce kahvemi getirirse, çok mutlu olacağım. Open Subtitles إذا آخذت قهوتي كل صباح قبل أن أرتدي ملابسي، سأكون في غاية السعادة
    Bence Berger ve ben birlikte çok mutlu olacağız. Open Subtitles أعتقد بيرغر وأنا ستكون في غاية السعادة معا.
    Biliyor musun, günün birinde bir katili çok mutlu edeceksin ama bu ben olmayacağım. Open Subtitles يوماً ما ستجعل أحد القتلة في غاية السعادة ولكن لن يكون ذلك القاتل أنا
    Tabii. Hepsi çok mutlu, değil mi? Hiç evlendin mi? Open Subtitles نعم، انهم في غاية السعادة هل تزوجة من قبل؟
    Öyleyse birlikte çok mutlu olursunuz. Open Subtitles إذا أنتم الإثنان يجب أن تكونوا في غاية السعادة معاً
    Şimdi eve döndüm ve çok mutluyum... ve çok sağlıklıyım. Open Subtitles غير ناشط نوعاً ما , لكنني عدتُ للوطن أنا في غاية السعادة وفي تمام صحتي
    Ama sana tek diyeceğim, ki bunu her zaman hissetmesen de benimle birlikte olduğun için çok mutluyum. Open Subtitles لكني أقول، برغم أنكِ أحياناً لا تشعرين بذلك فأنا في غاية السعادة بوجودكِ معي
    Çok, çok mutluyum. Bir dakika izin verir misin? Open Subtitles أنا في غاية السعادة هل يمكنكِ أن تمهلينا لحظة؟
    Bu günü bizimle kutlamak için buraya gelmenize çok memnun olduk. Open Subtitles نحن في غاية السعادة بحضوركم هنا لمشاركتنا بالإحتفال بهذا اليوم.
    - Lort Caldlow buna çok sevinecek. Open Subtitles - لورد كالدلو سيكون في غاية السعادة
    Hayatımda hiç bu kadar mutlu olmamıştım. Open Subtitles أنا في غاية السعادة أكثر من أي وقت مضى في حياتي كلها
    Dostlarım, Her ikimiz de bu akşam, size teşekkür etme... fırsatı bulduğumuz için çok mutluyuz. Open Subtitles أيها الأصدقاء، نحن في غاية السعادة بإتاحة هذه الفرصة الليلة...
    Ailemle orada yaşıyorduk, çok mutluyduk. Open Subtitles كنت أعيش هناك مع والداي وكنا في غاية السعادة
    Yerimde kalmani önerdiğin için mutlu olamazdım Çocuğumun babası olarak. Open Subtitles أنا في غاية السعادة لأنك عرضت أن تحل محل والد طفلي
    Gelmene çok sevindim canım. Open Subtitles -هل تعلمين عزيزتى ، اننى فى غاية السعادة أنك حضرت
    Patronlar daha mutlu olamazdı. Open Subtitles كان الزعماء في غاية السعادة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد