"غاية السعادة" - Traduction Arabe en Turc

• çok mutlu
• çok mutluyum
• çok memnun
• çok sevinecek
• kadar mutlu
• çok mutluyuz
• çok mutluyduk
• mutlu olamazdım
• çok sevindim
• mutlu olamazdı

Kanatlarını çırptığını görmekten çok mutlu olduk ve zarifçe uçup gitti.
وكنا في غاية السعادة على مرآه يرفرف أجنحته ويطير مبتعدًا برشاقة.

- İznini bizimle geçirmek istemen bizi çok mutlu etti.
نحن في غاية السعادة لأنك قررت أن تقضي إجازتك معنا.

Pekâlâ, çünkü bir an için atıldığımı sandım ve çok mutlu hissettim.
حسناً لإنه لبرهة ظننتُ انه قد تم فصلي كنت في غاية السعادة

Mutluydum. Seninle çok mutluyum ama diğer her şeyden sıkılmıştım.
كنت في غاية السعادة بك، وضجرة من كل شيء آخر.

Daha önce sıcak hisler beslediğim biriyle yapmamış olduğum için çok mutluyum.
أتعلمين، أنا في غاية السعادة لأنني لم أفعلها مع شخص أُكن له مشاعر فاترة

Kanıtlamanız için derinizden bir parça almaktan çok memnun olurum.
سأكون في غاية السعادة لكشط فروة رأسك للتأكيد.

Bunu gördüğüne çok sevinecek bir pulkanatbilimci tanıyorum.
أعرف خبيرة حرشفيات بالأجنحة ستكون في غاية السعادة بها.

- çok mutlu görünüyorsun David. - Sen de sevgilim.
أنت تبدو في غاية السعادة يا دافيد و كذلك أنتِ يا عزيزتي

Şayet birileri her sabah giyinmeden önce kahvemi getirirse çok mutlu olacağım.
إذا جلب لي أحد قهوتي كل صباح قبل أن أرتدي ملابسي سأكون في غاية السعادة

Şayet birileri, her sabah giyinmeden önce kahvemi getirirse, çok mutlu olacağım.
إذا آخذت قهوتي كل صباح قبل أن أرتدي ملابسي، سأكون في غاية السعادة

Bence Berger ve ben birlikte çok mutlu olacağız.
أعتقد بيرغر وأنا ستكون في غاية السعادة معا.

Biliyor musun, günün birinde bir katili çok mutlu edeceksin ama bu ben olmayacağım.
يوماً ما ستجعل أحد القتلة في غاية السعادة ولكن لن يكون ذلك القاتل أنا

Tabii. Hepsi çok mutlu, değil mi? Hiç evlendin mi?
نعم، انهم في غاية السعادة هل تزوجة من قبل؟

Öyleyse birlikte çok mutlu olursunuz.
إذا أنتم الإثنان يجب أن تكونوا في غاية السعادة معاً

Şimdi eve döndüm ve çok mutluyum... ve çok sağlıklıyım.
غير ناشط نوعاً ما , لكنني عدتُ للوطن أنا في غاية السعادة وفي تمام صحتي

Ama sana tek diyeceğim, ki bunu her zaman hissetmesen de benimle birlikte olduğun için çok mutluyum.
لكني أقول، برغم أنكِ أحياناً لا تشعرين بذلك فأنا في غاية السعادة بوجودكِ معي

Çok, çok mutluyum. Bir dakika izin verir misin?
أنا في غاية السعادة هل يمكنكِ أن تمهلينا لحظة؟

Bu günü bizimle kutlamak için buraya gelmenize çok memnun olduk.
نحن في غاية السعادة بحضوركم هنا لمشاركتنا بالإحتفال بهذا اليوم.

- Lort Caldlow buna çok sevinecek.
- لورد كالدلو سيكون في غاية السعادة

Hayatımda hiç bu kadar mutlu olmamıştım.
أنا في غاية السعادة أكثر من أي وقت مضى في حياتي كلها

Dostlarım, Her ikimiz de bu akşam, size teşekkür etme... fırsatı bulduğumuz için çok mutluyuz.
أيها الأصدقاء، نحن في غاية السعادة بإتاحة هذه الفرصة الليلة...

Ailemle orada yaşıyorduk, çok mutluyduk.
كنت أعيش هناك مع والداي وكنا في غاية السعادة

Yerimde kalmani önerdiğin için mutlu olamazdım Çocuğumun babası olarak.
أنا في غاية السعادة لأنك عرضت أن تحل محل والد طفلي

Gelmene çok sevindim canım.
-هل تعلمين عزيزتى ، اننى فى غاية السعادة أنك حضرت

Patronlar daha mutlu olamazdı.
كان الزعماء في غاية السعادة