Şu aptalca sırıtmayla bana bakmayı kes. | Open Subtitles | ابعد هذه التكشيره الغبية عن وجهك انها تجعلك تبدو اكثر غباءاً |
Daha aptalca bir şey düşünebiliyor musun? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تفكر فى شىء أكثر غباءاً من هذا ؟ |
Buraya çıkmak gerçekten aptalcaydı. | Open Subtitles | كان هذا غباءاً حقيقياً أن ناتى لنجلس على هذا الإفريز |
Ona selam göndermediğimi söylemek için kitapçıya kadar gitmem aptalcaydı, bunu kabul ediyorum. | Open Subtitles | بأي حال، كان غباءاً منّي الذهاب إلى المكتبة، |
Özür dilerim. Aptallık ettim. Bir şey dememeliydim. | Open Subtitles | أنا أعتذر، ذلك كان غباءاً لم يكن عليَ قول شيء |
Belki Aptallık değildir. | Open Subtitles | ربما ذلك ليس غباءاً وإنما مجرد إهمال شديد... |
Biz de kasktan daha salakça olan kask takma yasasını çıkardık. | Open Subtitles | فنقوم بإبتكار قانون الخوذة... ... والذي هو أشد غباءاً... |
aptalca ya da değil, Tom o gece Grace'i kulübesine kilitlemeleri gerektiğine dair ateşli bir konuşma yaptı. | Open Subtitles | لو كان هذا غباءاً أم لا، توم كان متحدث عاطفي من أجل حبس غرايس في سقيفتها تلك الليلة. |
aptalca olduğunu biliyorum, ben sadece, um... | Open Subtitles | اعذرنى ، أعرف أن ذلك كان غباءاً ، و لكنى |
Bunun beni nasıl etkileyeceğini hiç bilmiyorum o yüzden sunulan önlemleri reddetmem epey aptalca olurdu. | Open Subtitles | والآن، لا فكرة لديّ عن تأثيره عليّ لذا سيكون غباءاً أن أرفض إجراءات السلامة الحالية |
aptalca! Polis Madeline! Polis! | Open Subtitles | كان غباءاً الشرطة يا مادلين، الشرطة |
Çok aptalca ve yanlıştı ve benimle konuşmanı gerçekten özledim. | Open Subtitles | كان ذلك غباءاً وخطىء... وانا افتقد حقاً محادثتكي معي... |
Kulağa aptalca geldiğini biliyorum. Benden neden hoşlansın ki? | Open Subtitles | قد يبدو هذا غباءاً لكن لماذا قد تحبني؟ |
Bununla ilgili hiç kaygılanma. Geçen gece aptalcaydı. | Open Subtitles | لا تقلقي بشأن ذلك , اللية الماضية كانت غباءاً .. |
Geçen gece söylediğim şey aptalcaydı. | Open Subtitles | لقد كان غباءاً مني، ما قلته لكِ ليلة الأمس. |
Biliyorum. aptalcaydı | Open Subtitles | أعلم أن هذا كان غباءاً ، حسناً ؟ |
ve bu aptalcaydı. yaptığımız çok cahilceydi. | Open Subtitles | وذلك كان غباءاً, ذلك كان شيئاً تافهاً |
Sana o yüzüğü vermenin Aptallık olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | أعلم أن إعطائك ذلك الخاتم كان غباءاً |
Başka bir Aptallık daha yapma yeter ki. Ya da daha fazla Aptallık. | Open Subtitles | ... طالما لم تقم بأي عمل غبي أكثر غباءاً |
Aptallık ettim. Keşke Richard'ın eve gelmesini bekleseydim. | Open Subtitles | كان هذا غباءاً مني، كان علي أن أنتظر عودة " ريتشارد " للمنزل |
Sesli söyleyince kulağa çok salakça geliyor. | Open Subtitles | سيبدو ذلك غباءاً عندما أقوله |
Geride-Dikilen-Aptalca-Giyinen- Salakça-Bakan Partisi... | Open Subtitles | عن حزب التخلف ورائاً واللبس غباءاً |