Ben ceza almak istemiyorum, sen de bir ceza daha yemek istemezsin. | Open Subtitles | لا اريد ان احصل على غرامه وانت لا تحصلين على ورقه مخالفه |
Çatıdan işeyen işçiler yüzünden 50 bin dolar ceza ödemeliyiz. | Open Subtitles | ونحن حصلنا على غرامه لتبول عمالِ البناء من السقفِ. |
Motorcuları durdurup ışıkları, hız limitlerini ihlal ettikleri için ceza yazabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنكم إيقاف سائقي السيارات و فرض غرامه على السرعه أو كسر الإشاره |
Hayır, rahibem, elbette ona aşık olmadım. | Open Subtitles | لا يا أُمّاه، بالتأكيد أنا لم أقع في غرامه. |
Fakat baştan çıkaracağı gece beş parasız, beş parasız bir sitarcıyı mihraceyle karıştırır ve ona aşık olur! | Open Subtitles | لكن في ليلة الإغراء تخطىء في عازف جيتار معدم بدلاً من المهراجا الشرير وتقع في غرامه |
- Ya devletin iyiliği için uzlaşırsınız ya da yüklü bir ceza ödeyip firmaya veda edersiniz. | Open Subtitles | ايها الوزير - من الأفضل أن تتعاونوا مع الحكومه - و إلا سيكون عليكم دفع غرامه ضخمه و اغلاق شركتكم |
Hakim McIntyre'den kendi duruşmama gelmediğim için 3,000$ ceza yedim. | Open Subtitles | لقد حصلت على غرامه بـ 3000 $ من القاضي ماكنتاير لعدم حضوري |
Hakim McIntyre'den kendi duruşmama gelmediğim için 3,000$ ceza yedim. | Open Subtitles | لقد حصلت على غرامه بـ 3000 $ من القاضي ماكنتاير لعدم حضوري |
ceza ağır ama ödeyebilirsin. | Open Subtitles | غرامه عاليه ولكن بإمكانك دفعها |
ceza yemediniz mi? | Open Subtitles | لم تحصلى على غرامه ؟ |
100 dolar ceza. | Open Subtitles | . غرامه مائه دولار تكفى . |
Filmin gördüğümüzde ona aşık olduk. | Open Subtitles | بعدما رأينا مقتطف من الفيلم، وقعنا في غرامه |
Cidden ona aşık oluyordum, ve gerçek adımı duymak istiyordum ondan. | Open Subtitles | كنت بالفعل أقع في غرامه وأردت أن أسمع اسمي الحقيقي |
Ve küçük kirli sırrın ise... ona aşık olduğundur. | Open Subtitles | و السر الصغير القذر هو .أنّك وقعتي في غرامه |
Bir ihtimal ona aşık falan olmadın ya? | Open Subtitles | بالمناسبة, انت لست واقعة فى غرامه ؟ |